Cumhuriyet tarihinde vatandaşlık kavramının ulus inşası ile birlikte ulus devlet çerçevesinde ele alındığını belirten Şentürk, bugün AB` ye uyum süreci çerçevesinde vatandaşlık haklarının genişlemesine yönelik yasalar yapıldığını ancak bunun hakların gelişmesine önemli bir katkı yapmadığını aksine sosyal hakların daralmasına neden olduğunu vurguladı. Vatandaşlık kavramını liberal ve cumhuriyet bakış açısında değerlendiren Şentürk, Liberalizmin bireyi öncelik alan devletin bireyi korumakla yükümlü olduğu Cumhuriyetin ise topluluk ve o topluluğun çıkarları doğrultusunda ortaya çıktığını söyledi.

İlk oturumun konuşmacılarından CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, Lozan Anlaşmasıyla birlikte yurttaşlık kavramının önem kazandığını ve herkesin ilke olarak eşit yurttaşlık hakkı kazandığını söyledi. Türkiye`de yaşayan halkın sabırlı, sağduyulu beklentilerini şiddetle almayan insanlardan oluştuğunu ancak her şeyin bir sınırı olduğunu vurgulayan Bilgehan, Gezi Olaylarıyla yurttaşlık kavramının kendini gösterdiğini belirtti. Bilgehan, "Genç kuşaklar hem bize hem dünyaya ders verdi. Yurttaşlığı vatandaşlığa tercih edeceğini dile getiren Bilgehan, Türkiye`nin AB uyum sürecinde birçok anlaşmaya imza attığını ve bu anlaşmaların her birinde yurttaşlık haklarına ilişkin maddeler olduğunu vurgulayarak herkesi bu haklar konusunda bilinçlenmeye davet etti.  

 Türkiye’de Yurttaşlık Kavramı Evrimi” başlığında söz alan Litvanya Yerel Yönetimler Birliği temsilcisi Arunas Grazulis, 1990 yılında bağımsızlığını ilan eden Litvanya`nın belediye hizmetlerine yönelik bilgiler verdi. Belediye hizmetlerinin toplum temelli ve toplumla ilişkileri öne çıkaran nitelikte olduğunu belirten Grazulis, aktif vatandaşlığın tek başına değil idari tedbirlerle vatandaşların kendilerini ifade etmesini sağlayacak kanallar açmaya özen gösterdiklerini söyledi. Bilişim teknolojisinin gelişmesiyle yerel iletişimin azaldığına dikkat çeken Grazulis, bunun çözümünün belediyelerin demokratikleşmesi konsey örgütlerinin artması ve ek istişareler olduğunu belirtti.