Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde konuştu. Karamollaoğlu, konuşmasında ekonomik gelişmelere değinerek iktidara geldiklerindeki yapacaklarını sıraladı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlenen haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin kritik değerlendirmelerde bulundu. 2022 asgari ücret görüşmelerine değinen Karamollaoğlu, "Sözde büyüyoruz ama insanımız her geçen gün daha da fakirleşiyor. Yıl başında yaklaşık 385 dolara tekabül eden bir asgari ücretlinin maaşı, bugün 206 dolar seviyelerine gerilemiştir. Hayat pahalılığı böyle artmaya devam ettikçe, enflasyon sürekli artıp alım gücü de sürekli düştüğü müddetçe yüzde 40 yapsanız ne olur yüzde 60 zam yapsanız ne olur? Akıl dışı ekonomi politikaları ülkemizi adeta ucuz bir pazar haline getirdi." dedi. 

TBMM'de devam eden bütçe görüşmelerine ilişkin de konuşan Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, faiz ödemelerine 2022 yılında 240 milyar lira harcanacağını aktardı. Karamollaoğlu, "2022 bütçesi halk bütçesi değil, rant bütçesidir. Faiz giderleri yine büyük artış gösterecek. 2022 bütçesi üretim bütçesi değil, tüketim bütçesidir." diye konuştu.

Saadet lideri Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

Geçtiğimiz hafta Suriye Halk Meclisi'nin Hatay hakkında yapmış olduğu açıklama son derece yersiz ve hadsiz bir açıklama olmuştur. Türkiye'nin Suriye'de bulunma gerekçeleriyle, Hatay'ın 82 yıl önce ana vatana katılımını kıyaslamak gibi bir mantık hatasına kimse düşmemelidir. Türkiye ve Suriye emperyalist devletlerin planları üzerinden bir senaryoda figüran olmayı bir kenara bırakmalı, bir araya gelip kalıcı çözüm için konuşmalıdır.

BU BÜYÜME REFAHIMIZI MI ARTIRDI, İNSANIMIZ DAHA DA MI FAKİRLEŞTİ

Bugünkü iktidar fakirleştiren büyüme tezini hayata geçiren ilk iktidar olarak tarihe geçecektir. GSYH büyüme rakamlarına göre 2013 yılından bu yana, 2019 yılı hariç her yıl büyümüşüz. Peki, bu büyüme rakamı refahımızı artırdı mı, yoksa insanımızı daha da mı fakirleştirdi? Cumhuriyet tarihinde dolar bazında kişi başına gelirin arka arkaya yedi yıl düşüş gösterdiği tek dönem 2014-2020 yılları olmuştur. Savaş ve darbe dönemlerinde, dünya ekonomik buhranında dahi yaşanmamış bir refah kaybı yaşanmıştır bu son dönemde. 

ENFLASYON ARTTIKÇA ASGARİ ÜCRETİ YÜZDE 40 YAPSANIZ NE OLUR

Sözde büyüyoruz ama insanımız her geçen gün daha da fakirleşiyor. Yıl başında yaklaşık 385 dolara tekabül eden bir asgari ücretlinin maaşı, bugün 206 dolar seviyelerine gerilemiştir. Hayat pahalılığı böyle artmaya devam ettikçe, enflasyon sürekli artıp alım gücü de sürekli düştüğü müddetçe yüzde 40 yapsanız ne olur yüzde 60 zam yapsanız ne olur? Akıl dışı ekonomi politikaları ülkemizi adeta ucuz bir pazar haline getirdi. Paramız pul ülkemiz pazar oldu. Dövizle baş edemeyen iktidar Türkiye’yi güya Çin modeli ile kalkındıracakmış. 19 yılı geride bırakan bir iktidarın 20. yılında Türkiye'ye önerdiği model bu mu olmalıydı. 20 yıllık bir iktidarın 6 ay vaadi sadece ama sadece komiktir. Türkiye yönetilemiyor, ekonomiden dış siyasete, güvenlikten sosyal politikalara varıncaya kadar adeta savruluyor. Ne yaptığını bilmeyen, sürekli makas değiştiren, ülkeyi oraya buraya savuran iktidara kimsenin ne yazık ki güveni kalmadı. 6 ay önce bugünler için uçacağız, herkes bizi kıskanacak diyenler şimdi yine 6 ay sonrası için yeni hayaller satıyorlar.

MAALESEF İKTİDAR GÖRMÜYOR, İDRAK EDEMİYOR

Biz, geçmişte 11 aylık koalisyon dönemimizde çok şeyi başardık. Şimdi de 20 ayda insanımızı, ülkemizi rahatlatacak adımları atacağımıza inanıyoruz. 20 yılda neler yapabileceğimizi ise bu iktidarın havsalası bile alamaz. Bayat ekmekleri tavuklarıma götüreceğim diye alıp evinde yiyen emekli vatandaşımızın yaşadıklarını maalesef iktidar görmüyor, idrak edemiyor. Ömür boyu çalışan insanları emeklilik hayatlarında yardıma muhtaç bırakmak ne demek arkadaşlar. Ne diyeceğiz bu insanlara. Sosyal yardım alın, belediyelere gidin mi diyeceğiz?

HORTUMUN AĞZINI DEĞİŞTİRECEĞİZ

Saadet Partisi olarak milletimize sözümüz var. Milletimizin teveccühü ile iktidara geldiğimizde emin olun, ülkemizde ben kendi ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum diyen tek bir aile kalmayacak. Bugün milli gelirimizin düşmesine rağmen, eldeki gelir toplumda adil dağıtıldığı taktirde bugünkü sorunlar ortadan kalkacaktır. Çok az bir kesimin cebine akan hortumun ağzını değiştireceğiz.

2022 YILINDA 240 MİLYAR LİRA FAİZ ÖDEMELERİNE HARCANACAK

2022 bütçesi halk bütçesi değil, rant bütçesidir. Faiz giderleri yine büyük artış gösterecek. 2022 yılında 240 milyar lira faiz ödemelerine harcanacak. 2022 bütçesi üretim bütçesi değil, tüketim bütçesidir. Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesini incelendiğimizde garanti ödemeleri kapsamındaki köprü, otoyol, tünel gibi yapıların işletmecilerine cari transferle yaklaşık 20 milyar lira para ödenecek. 2022 bütçesinde milletin derdine derman olacak hiçbir şey yok. Bu bütçede emekli yoktur, asgari ücretli yoktur, memur, işçi, emekçi yoktur. Kıt kanaat ayakta durmaya çalışan esnaf ve sanatkar yoktur. Çiftçi, üretici yoktur.

2022 BÜTÇESİNDE ÜLKEYİ DÜZE ÇIKARACAK ÜMİT IŞIĞI GÖRÜLMÜYOR

2022 bütçesinde bu iktidarın ülkeyi düze çıkarabileceğine dair hiçbir emare ve ümit ışığı görülmemektedir.  Artık çok net anlaşılmıştır Ak Parti iktidarda kaldığı sürece, emeğimiz her geçen gün ucuzlayacak, ekmeğimiz küçülecek, kemerlerimiz daha da sıkılacaktır. Ak Parti hükümeti şimdi Katar’la ve diğer körfez ülkeleriyle görüşerek bu krizi hafifletecek bir pansuman aramanın telaşındadır. Hiçbir pansuman, elinizdeki kör bıçakla açtığınız bu büyük ekonomik yaraya fayda veremez.

İLK İŞİMİZ DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATINI AÇMAK OLACAK

İktidarı devraldığımızda ilk işimiz kapattığınız Devlet Planlama Teşkilatını yeniden ve güçlü bir şekilde açmak olacak. Hemen sonra da devletin her kademesindeki israfı ortadan kaldıracağız. Biz yetkiyi aldığımızda döviz garantili projelerin hepsini gözden geçirip, suistimallere son verecek ve kesinlikle geçiş garantilerini Türk lirasına çevireceğiz. Keyfi hiçbir ödemeye fırsat vermeyeceğiz. Aciliyeti olmayan tüm kamu ihalelerini durduracağız. 

İKTİDARIMIZDA FAİZE VE İSRAFA DAYALI EKONOMİYE SON VERECEĞİZ

Biz iktidara geldiğimizde hukukun üstünlüğünü sağlayacak, güven ortamını yeniden inşa edecek adımları hızlı bir şekilde atacağız. Çünkü ekonomi her şeyden önce güven ve istikrar ister. Saadet iktidarında istikrar odaklı makroekonomi ve finans politikaları hızlı bir şekilde uygulanacak. Borca, faize ve israfa dayalı ekonomi anlayışına son verecek, üretim ve istihdamı esas alan bir ekonomi modeliyle yolumuza devam edeceğiz. Sadece 1996 yılında Erbakan Hocamızın memura %130 verdiği zam şunu gösteriyor; eğer kararlı olursanız vatandaşın derdine derman olacak adımları atabilirsiniz.