Ankara merkezli yürütülen, lüks otomobillerin ithalatı ile ilgili soruşturmada çok sayıda otomobile el konularak ithalatı yapan ve otomobillerin satışını gerçekleştiren galeri sahipleri hakkında soruşturma açılmıştı. Yurt dışından ithal ettikleri lüks otomobillerin Türkiye`ye girişi esnasında bütün gereklilikleri yerine getirdiklerini, vergilendirme ücretlerini eksiksik ödedikleri ve sonrasında da devletin ilgili kurum ve kuruluşları tarafından verilen belgelerle birlikte durumun tescillendiğini ifade eden mağdurlar, ilgili kurum ve kuruluşlara seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Oto Galericiler İade-İ İtibar İstiyor
Lüks ithal otomobil ithalatı konusunda kurumlar arasında yaşanan karmaşanın mağdurlarından biri olan Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) ve Başkent Otomotivcileri Derneği (BOD) Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Ulucan, konuyu şu şekilde özetledi; "Biz yıllardır bu ülkede bütün yasalara uyan, devletin aldığı bütün kararlara saygı gösteren ve ticaret yaparken ülkemize de ciddi katma değerler sağlayan iş adamlarıyız Bugün karşı karşıya kaldığımız suçlamalar hem şahsımızı hem de ticari konumumuzu zedeleyici iftiralar içermektedir. Hacim olarak bizden büyük olan distribütör firmaların yürüttükleri bir algı operasyonunun ardından özel ithalat yapan bizim gibi hacmi distribütör firmalardan daha küçük olan oto galeri sahiplerini suçlayıcı bir takım iddialar ihbar kabul edilerek konuyla ilgili çok sayıda soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında araçlarımızın birçoğuna el konuldu. Bizler de hem mağdur olduk hem de şahsi ve ticari itibarlarımız büyük zan altında kaldı. Bizim Türkiye`ye ithal ettiğimiz araçlar gümrük geçişleri sırasında yalnızca gümrük yetkilileri tarafından onaylanmıyor aynı zamanda Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından da kontrol edilerek onay veriliyor. Devlet kurumlarından aldığımız onay ve izinle yaptığımız ticaretin bizleri yine devlet nezdinde suçlu hale getirmesi hiçbirimizin kabul edebileceği bir uygulama değildir. Bugüne kadar bizden ne istendiyse yaptık. Bütün talepleri yerine getirdik. Bu günden sonra da ilgili kurum ve kuruluşlarımız bizlere ne yapmamız gerektiğini söylesin, biz de gereken neyse onu yapalım diyoruz. Birileri sesimizi duysun ve haklı davamızda zanlı olmaktan kurtulalım artık."