Tarih: 13.01.2017 09:25

Özel Halk Otobüsünde Tecavüze Uğrayan S. Dehşet Anlarını Anlattı

Facebook Twitter Linked-in

Ankara´da bir özel halk otobüsünde tecavüze uğrayan S.´nin yaşadıklarını Hürriyet´ten Ayşe Arman köşesine taşıdı. Arman´ın talihsiz kadınla yaptığı röportajda çarpıcı ifadeler dikkat çekti. Tecavüze uğrayan S. "Herkes, ´Şükret! Sonun Özgecan gibi olabilirdi!´ diyor ama hayatta kaldığıma sevinemiyorum." dedi.

İşte Ayşe Arman´ın o çarpıcı röportajı:

Sizce hayatta kalmanız bir mucize mi?

- Keşke kalmasaydım! Herkes, "Şükret! Sonun Özgecan gibi olabilirdi!" diyor ama hayatta olduğuma sevinemiyorum. Çünkü hâlâ onu koruyanlar var. Böyle bir vahşeti ve bir tecavüzcüyü savunanlar var. Bu nasıl bir şey, anlamak mümkün değil! İsyan etmemek ve delirmemek de...

Siz hep o güzergâhı mı kullanıyorsunuz?

- Evet, son durak o AVM´nin önü. Orada iniyorum 200-300 metre yürüyorum. Çünkü benim oturduğum caddeye araç gitmiyor. O gün de yürüyeyim mi, yürümeyeyim mi diye düşünürken, baktım bir otobüs duruyor. Hava da çok soğuktu, "O tarafa mı gidiyorsunuz?" dedim. "Evet" dedi. Bindim. Boş olduğunu bile fark etmedim. Otobüsün içine geçmedim. Kapıya yakın bir yerde ayakta dikildim. Nasıl olsa hemen ineceğim. Aracı kullananın da suratına bakmadım...

"ÖLÜM BU, BEN ÖLÜYORUM"

Tedirginlik hissettiniz mi?

- Hayır. Çünkü binerken iki kişinin indiğini görmüştüm. Arka tarafa bile bakmadım, hemen ineceğim ya. Şoföre de arkam dönüktü. İneceğim noktaya gelince, "Burada inebilir miyim?" dedim. Durmadı. Şaşırdım. Duymadı zannettim, "İnecek var, kapıyı açar mısın!" dedim. Açmadı kapıyı. "Ben dönüşte sizi bırakacağım!" dedi. Anlamadım. Hangi dönüşte, ne dönüşü? "Burada inmek istiyorum!" diye bağırdım, "Açsanıza kapıyı!" Ne olduğunu anlamadım, hâlâ kapıyı açacak diye bekliyorum. İnsan şoka giriyor. İhtimal de vermiyorsunuz. Yüzünü bile görmedim adamın, çok daha sonra, tecavüz ederken gördüm. Sonra araç birden durdu. Karanlıkta. Arsa gibi bir yerde. Bir okulun yanındaki boş bir araziymiş. Aracı stop etti. Bu sefer endişelendim. Ama halen kapıyı açacak diye bekliyorum. Birden koşarak üzerime doğru geldi, boğazıma sarıldı. İki eliyle gırtlağımı sıkmaya başladı. Daha sıkı, daha sıkı... "Söyle evli misin?" dedi, "İsmin ne?" dedi. Ben cevap veremedim, sıkıyor da sıkıyor. O arada da kendimi korumaya çalışıyorum, onunla mücadele ediyorum. Aramızda bir arbede yaşanıyor...

Aklınızdan neler geçiyor?

- "Bu adam beni öldürecek!" dedim. "Ölüm bu, ölüyorum ben... İyi de çocuklarıma ne olacak?" Bütün bunları aklımdan geçirdiğimi hatırlıyorum. "Bir arsada, karanlıkta, bir otobüsün içinde, tanımadığım bir adam öldürüyor beni. Niye? Bilmiyorum. Benim aklımda bir tek soru: Çocuklarıma kim bakacak? Ben neden bu saate kadar çalıştım. Bak, şu anda ölüyorum. Onlara gelecek sağlamak için öğretmenlik yapıyordum, başıma gelene bak... Ölüyorum şu anda... Daha 37 yaşındayım... Saçma bir ölüm!" Ve tuhaf, kendime kızdım... Taksiye binsen olmayacaktı. Ya da yürüsen... Ama bir noktada daha sıktığı için boğazımı, düşünemez hale geldim. Ellerini itmeye çalışıyordum, mücadele ediyordum, edemez oldum. Bir an geliyor senden çok daha güçlü olduğu için bir şey yapamıyorsun. Zaten o kadar arbede yaşanmıştı ki aramızda, ağzım yüzüm morarmıştı, suratım tırnak izleri içindeydi, kulağımdaki küpeler kopmuş, kulak deliklerim yırtılmıştı. Ama ben bunları hep sonradan fark edebildim...

"KENDİME GELDİĞİMDE ÜZERİMDEYDİ"

Sonra?

- Sonra beynimde sanki bir şey patladı. Ve ben, idrarımın boşaldığını fark ettim. Altıma yaptım yani. Sonra bayılmışım...

Yere mi düştünüz sonra?

- Öyle olması gerekiyor. Hatırlamıyorum. En son beni boğazladığını hatırlıyorum. Sonra kendime geldiğimde üzerimdeydi, bana tecavüz ediyordu...

Peki nasıl kurtuldunuz?

- Gözlerimi açınca, o da şaşırdı! Yüzünü işte o zaman gördüm. Kendime geldiğimi fark edince, tekrar boğazıma yapıştı. Dedi ki, "Uslu duracak mısın, yoksa öldüreyim mi seni?",

"Duracağım!" dedim. İnanır mısınız, kendi sesimi tanıyamıyordum. Sanki ben vücudumun içinde değilim de dışarıdan bir yerden kendimi izliyormuşum gibi, durumu toparlamaya, adamı sakinleştirip, hayatta kalmaya çalışıyordum. Dedim ki, "Ben n´aptım size? Niye böyle şeyler yapıyorsunuz? Sizin anneniz, kardeşiniz, kızınız yok mu?"

SENİ TEKRAR GÖREBİLECEK MİYİM?

O ne dedi? Cevap verdi mi?

- Hayır. Sadece "Neden?" deyince, "Sen güzelsin. Dikkatimi çektin, o yüzden..." dedi.

Sonra peki?

- Ben bu arada durmadan dua ediyorum, yalvarıyorum, aklıma Özgecan cinayeti geliyor..

Ankara´da bir özel halk otobüsünde tecavüze uğrayan S.´nin yaşadıklarını Hürriyet´ten Ayşe Arman köşesine taşıdı. Arman´ın talihsiz kadınla yaptığı röportajda çarpıcı ifadeler dikkat çekti. Tecavüze uğrayan S. "Herkes, ´Şükret! Sonun Özgecan gibi olabilirdi!´ diyor ama hayatta kaldığıma sevinemiyorum." dedi.

İşte Ayşe Arman´ın o çarpıcı röportajı:

Sizce hayatta kalmanız bir mucize mi?

- Keşke kalmasaydım! Herkes, "Şükret! Sonun Özgecan gibi olabilirdi!" diyor ama hayatta olduğuma sevinemiyorum. Çünkü hâlâ onu koruyanlar var. Böyle bir vahşeti ve bir tecavüzcüyü savunanlar var. Bu nasıl bir şey, anlamak mümkün değil! İsyan etmemek ve delirmemek de...

Siz hep o güzergâhı mı kullanıyorsunuz?

- Evet, son durak o AVM´nin önü. Orada iniyorum 200-300 metre yürüyorum. Çünkü benim oturduğum caddeye araç gitmiyor. O gün de yürüyeyim mi, yürümeyeyim mi diye düşünürken, baktım bir otobüs duruyor. Hava da çok soğuktu, "O tarafa mı gidiyorsunuz?" dedim. "Evet" dedi. Bindim. Boş olduğunu bile fark etmedim. Otobüsün içine geçmedim. Kapıya yakın bir yerde ayakta dikildim. Nasıl olsa hemen ineceğim. Aracı kullananın da suratına bakmadım...

"ÖLÜM BU, BEN ÖLÜYORUM"

Tedirginlik hissettiniz mi?

- Hayır. Çünkü binerken iki kişinin indiğini görmüştüm. Arka tarafa bile bakmadım, hemen ineceğim ya. Şoföre de arkam dönüktü. İneceğim noktaya gelince, "Burada inebilir miyim?" dedim. Durmadı. Şaşırdım. Duymadı zannettim, "İnecek var, kapıyı açar mısın!" dedim. Açmadı kapıyı. "Ben dönüşte sizi bırakacağım!" dedi. Anlamadım. Hangi dönüşte, ne dönüşü? "Burada inmek istiyorum!" diye bağırdım, "Açsanıza kapıyı!" Ne olduğunu anlamadım, hâlâ kapıyı açacak diye bekliyorum. İnsan şoka giriyor. İhtimal de vermiyorsunuz. Yüzünü bile görmedim adamın, çok daha sonra, tecavüz ederken gördüm. Sonra araç birden durdu. Karanlıkta. Arsa gibi bir yerde. Bir okulun yanındaki boş bir araziymiş. Aracı stop etti. Bu sefer endişelendim. Ama halen kapıyı açacak diye bekliyorum. Birden koşarak üzerime doğru geldi, boğazıma sarıldı. İki eliyle gırtlağımı sıkmaya başladı. Daha sıkı, daha sıkı... "Söyle evli misin?" dedi, "İsmin ne?" dedi. Ben cevap veremedim, sıkıyor da sıkıyor. O arada da kendimi korumaya çalışıyorum, onunla mücadele ediyorum. Aramızda bir arbede yaşanıyor...

Aklınızdan neler geçiyor?

- "Bu adam beni öldürecek!" dedim. "Ölüm bu, ölüyorum ben... İyi de çocuklarıma ne olacak?" Bütün bunları aklımdan geçirdiğimi hatırlıyorum. "Bir arsada, karanlıkta, bir otobüsün içinde, tanımadığım bir adam öldürüyor beni. Niye? Bilmiyorum. Benim aklımda bir tek soru: Çocuklarıma kim bakacak? Ben neden bu saate kadar çalıştım. Bak, şu anda ölüyorum. Onlara gelecek sağlamak için öğretmenlik yapıyordum, başıma gelene bak... Ölüyorum şu anda... Daha 37 yaşındayım... Saçma bir ölüm!" Ve tuhaf, kendime kızdım... Taksiye binsen olmayacaktı. Ya da yürüsen... Ama bir noktada daha sıktığı için boğazımı, düşünemez hale geldim. Ellerini itmeye çalışıyordum, mücadele ediyordum, edemez oldum. Bir an geliyor senden çok daha güçlü olduğu için bir şey yapamıyorsun. Zaten o kadar arbede yaşanmıştı ki aramızda, ağzım yüzüm morarmıştı, suratım tırnak izleri içindeydi, kulağımdaki küpeler kopmuş, kulak deliklerim yırtılmıştı. Ama ben bunları hep sonradan fark edebildim...

"KENDİME GELDİĞİMDE ÜZERİMDEYDİ"

Sonra?

- Sonra beynimde sanki bir şey patladı. Ve ben, idrarımın boşaldığını fark ettim. Altıma yaptım yani. Sonra bayılmışım...

Yere mi düştünüz sonra?

- Öyle olması gerekiyor. Hatırlamıyorum. En son beni boğazladığını hatırlıyorum. Sonra kendime geldiğimde üzerimdeydi, bana tecavüz ediyordu...

Peki nasıl kurtuldunuz?

- Gözlerimi açınca, o da şaşırdı! Yüzünü işte o zaman gördüm. Kendime geldiğimi fark edince, tekrar boğazıma yapıştı. Dedi ki, "Uslu duracak mısın, yoksa öldüreyim mi seni?",

"Duracağım!" dedim. İnanır mısınız, kendi sesimi tanıyamıyordum. Sanki ben vücudumun içinde değilim de dışarıdan bir yerden kendimi izliyormuşum gibi, durumu toparlamaya, adamı sakinleştirip, hayatta kalmaya çalışıyordum. Dedim ki, "Ben n´aptım size? Niye böyle şeyler yapıyorsunuz? Sizin anneniz, kardeşiniz, kızınız yok mu?"

SENİ TEKRAR GÖREBİLECEK MİYİM?

O ne dedi? Cevap verdi mi?

- Hayır. Sadece "Neden?" deyince, "Sen güzelsin. Dikkatimi çektin, o yüzden..." dedi.

Sonra peki?

- Ben bu arada durmadan dua ediyorum, yalvarıyorum, aklıma Özgecan cinayeti geliyor..




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —