Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde Ankara-Çankırı-Kırıkkale İlleri Bölge Toplantısı düzenledi. Toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kağan Salıcı, Bülent Kuşoğlu, Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, Çankırı ve Kırıkkale İl Başkanları, Ankara milletvekilleri Gamze Taşcıer, Murat Emir, Nihat Yeşil ve Tekin Bingöl, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Elmadağ Belediye Başkanı Adem Barış Aşkın ile ilçe başkanları katıldı.

Ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendirmek ve parti olarak başarının artırılması için çizilecek yol haritası hakkında istişarede bulunmak amacıyla gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını, CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı yaptı.

Ali Hikmet Akıllı: Başkent, 25 yıllık bir belayı defetti

19 yıllık AKP iktidarının yarattığı sıkıntıların üzerine eklenen Covid-19 salgını problemlerinin, birlikte ve örgütlü olmanın önemini bir kez daha gösterdiğini söyleyen Ali Hikmet Akıllı, insanı yalnızlığa iten ve adeta böcekleştiren köhne düzene karşı ülkesini, halkını ve insan onurunu savunmak için çalışan tüm yoldaşlara teşekkürlerini ilettikten sonra Başkentin 25 yıllık bir belayı defetmesinde katkısı olan herkesi de bir kez daha kutladığını belirtti.

Mamak’ta Kırıkkale’yi, Kuzey Ankara’da Çankırı’yı görüyoruz

İl Başkanı Akıllı; Ankara, Çankırı ve Kırıkkale illerinin örgütsel manada ölçek, sorun, olanaklar ve hedefleri açısından önemli farklılıkları bulunmakla birlikte sosyolojik olarak çok ciddi benzerlikleri bulunduğunu, Mamak ilçesi mahallelerinin büyük bir bölümünde Kırıkkalelilerin, Pursaklar, Çubuk, Keçiören başta olmak üzere Kuzey Ankara'da ise Çankırılı yurttaşların yoğun olduğunu, dolayısıyla Ankara'yı ele alırken bazen bir Kırıkkaleli bazen bir Çankırılı gibi düşünmek mecburiyetinde olunduğunun altını çizdi.

Mecburi istikamet: İktidar yolu

Başkan Akıllı, önünde mecburi istikamet olarak iktidar yolu bulunan bir partinin yöneticileri olarak bilhassa halkın yerel seçimlerde açtığı kredinin layıkıyla değerlendirilebilmesi için; Ankara İl Yönetimi ve 25 ilçenin yöneticileri olarak Başkent’teki belediye sayısını arttırmak amacıyla öncelikle çevre ilçelerden çalışmalara başlandığını belirtti. Değişen demografik yapıyı baz alarak çalışılacağını ve nerede bir sorun varsa orada hemen hazır olan bir parti yapılanmasını en kısa zamanda hayata geçireceklerini vurguladı.

Başarı kapılarının açıldığının farkında olarak genel seçimlerde de Ankara’dan çıkan milletvekili sayısının da muhakkak artması gerektiğine değinen Akıllı, bu amaçla artık genel siyasi söylemlerden çok yerele dokunan bir üslup ve dilin esas alınacağını, hız- temas-süreklilik anlayışının tüm örgüt tabanına yayılacağını ifade etti.

Ardından söz alan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, önemli değerlendirmelerde bulundu.

Fethi Yaşar: Halk doğru bilgilendirilirse iktidara en yakın parti, Cumhuriyet Halk Partisi’dir

Başkan Fethi Yaşar, partinin Genel Başkanından en alt kademesine kadar tüm üyelerinin halkı doğru bilgilendirebildiği takdirde CHP’nin iktidara en yakın parti olduğunu belirtti. Halkın iktidardan umudunu kestiğini, ekonomik olarak çok büyük sıkıntılar bulunduğunu, işte bu dönemde parti olarak tek ses olunması gerekirken yapılan en büyük yanlışın; partinin programı dışında yapılan konuşmalar olduğunu söyledi. "Cumhuriyet Halk Partisi üyesi önce programına sahip çıkacak" vurgusunu yapan Yaşar, “Her istediğini söyleyen bir üye, Cumhuriyet Halk Partisi’nin üyesi değildir.” yorumunu yaptı.

Eğer yerel seçimde Altı Ok'a basıyorsa, milletvekili seçiminde basmaması için hiçbir sebep yok

“Yenimahalle’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin oyu; milletvekili seçimlerinde 131 bin, yerel seçimlerde 239 bin. Benim ismim veya Alper Bey’in ismi pusulada küçücük, okunmayan bir şekilde üst tarafta ve üstünde Altı Ok var. Nereye basıyor mührü? Altı Ok'a basıyor. Eğer yerel seçimde Altı Ok'a basıyorsa milletvekili seçiminde de basmaması için hiçbir sebep yok. Ama yaklaşacaksınız. Halkı seveceksiniz.” diyerek, genel ve yerel seçimlerde CHP’nin Yenimahalle'deki oy farkına dikkat çeken Yaşar, milletvekillerinin daha fazla gayret göstermesi yönündeki beklentisini paylaştı.

Yaşar, halkın Cumhuriyet Halk Partisi’ne olan ön yargısının bittiğini ve halkla iyi bir bağ kurulursa, başarının kaçınılmaz olduğunu, 1977-73 seçimlerinden itibaren iktidara bu kadar yakın olunan bir dönem olmadığını, her şeyden önce birbiriyle kardeş gibi yola çıkıldığı zaman Cumhuriyet Halk Partisi’nin istediği noktaya geleceğini vurguladı.

Anayasa’nın ilk 4 maddesini tartışmaya açarsanız, Cumhuriyet Halk Partisi’ne büyük zararlar verirsiniz

Yeni Anayasa konusundaki hassasiyete de değinen Yaşar “Anayasa taslağını getirebilirler. Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy veren seçmenin büyük bir kısmı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhuriyet’in değerlerine oy veriyor. Anayasanın ilk 4 maddesini tartışmaya açarsanız, Cumhuriyet Halk Partisi’ne büyük zararlar verirsiniz. Onların gücü yok yapamazlar ama böyle bir konu geldiğinde de Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin mecliste, en iyi şekilde Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine sahip çıkacaklarına gönülden inanıyorum.” yorumunu yaptı.

Bülent Kuşoğlu: Mücadelemiz; hem iktidar mücadelesi hem de demokrasi değerlerini yerli yerine getirme mücadelesidir

Bölge Toplantısı’nda söz alan İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu ise şöyle konuştu:

"Siyaset iktidar olmak için yapılır. Biz de iktidar adayı en büyük partiyiz. Farklı gerekçemiz daha var. Demokratik değerleri ve Cumhuriyet değerlerini korumak. Bunlar önemli ölçüde  hasar gördü. Hem iktidar yolunda mücadele ediyoruz hem demokrasi değerlerini yerli yerine getirmek için mücadele ediyoruz. Zor bir dönem geçiriyoruz. Hep beraber mücadele içindeyiz. Peki, bu ikili hedefimize ulaşabilecek miyiz? Hiç şüphe yok ulaşacağız. Çünkü biz kurucu partiyiz, demokrasiyi taçlandıran partiyiz. Neden umutluyuz?

Çünkü 2019 seçimlerini biz kazandık. Zaman zaman umutsuzluklar telaffuz ediliyor. 2019 seçimlerini kazandık. Sıkıntıya giren bir iktidar var. Onlar kaybediyor da bizim artıyor mu? Bu kadar gergin ve kutuplaşmış siyasette hemen o tarafın oyları düştüğünde bu tarafın artmaz. O kararsızlığı hemen aşmamız lazım. Bunun gayreti içindeyiz. Nasıl en son seçimlerde bunu başardıysak, şimdi de başaracağız."

Oğuz Kaan Salıcı: Biz lebaleb kongrelere inanmıyoruz

Bölge Toplantısı basına kapatılmadan önce, son konuşmayı yapan CHP Örgüt ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, önemli tespitlerde bulundu.

İlk olarak pandemi sürecinde yapılan toplantılara değinen Salıcı "Biz lebaleb kongrelere inanmıyoruz. O yüzden burada lebaleb bir kalabalık yok. Siyasi faaliyetleri sağlımıza dikkat ederek götürmemiz gerektiğine inanıyoruz.” yorumuyla, iktidara gönderme yaptı.

Bizim tek adam rejimi dediğimiz rejime geçildikten sonra neredeyse iyi giden hiç bir şey yok

Salıcı, Ak Parti’nin vaatleri ve icraatlarına değindiği konuşmasında şunları söyledi:

“2002’de AKP iktidara geldiğinde Türkiye’ye bir hikâye anlatıyordu, Türkiye'yi böyle bir noktaya götüreceğiz, ekonomik zorlukları aşacağız, yasakları aşacağız, yoksulluğu ve yolsuzluğu aşacağız, vesayeti aşacağız diyorlardı, genel olarak böyle bir çerçeve çiziyorlardı. Avrupa Birliği’nden bahsediyorlardı, daha müreffeh bir Türkiye hikâyesi yazıyorlardı. Bu hikâyeye inanan yurttaşlarımız, oy verdiler ve iktidara geldiler.

Üzerinden 19 sene geçti. Bugün Türkiye'nin daha iyi noktada olması gerekir değil mi? 19 sene tek başına yönetmiş bir iktidar var. Muhalefetin bütün uyarılarına kulak asmayan, kendi bildiklerini yapan bir süreç izlediler. Gelmiş olduğumuz noktada 2002’den ekonomik açıdan çok kötü noktadayız. Özgürlükler açısından çok çok kötü noktadayız. Yasaklardan bahsetmeyi bile zûl görürüm. Yolsuzluklar zaten diz boyu. Kayırmacılık, nepotizm aldı başını gidiyor. Bizim tek adam rejimi dediğimiz rejime geçildikten sonra neredeyse iyi giden hiç bir şey yok. Böyle bir ortama getirdi Türkiye’yi, Adalet ve Kalkınma Partisi."

İktidar büyümediğini görüyor, oy kaybettiğini görüyor

Bu ortamın değişmesi için Cumhuriyet Halk Partililere büyük görev düştüğünü ifade eden Salıcı, CHP'lilerin 31 Mart seçiminde izlemiş oldukları strateji ile yapmış oldukları olumlu işlerle 11 büyükşehir belediyesini kazanarak, toplamda 250 civarında belediyeyi kazanarak Türkiye nüfusunun yarısını CHP’li belediyelerden hizmet alır hale getirdiklerini ifade etti.

“İktidarın tüm olumsuz konuşmalarına rağmen Belediye başkanlarımız öyle bir performans gösterdi ki iktidar bu başarıyı engellemek için gerek belediye meclislerinde gerek ulusal düzeyde hükümet aracılığıyla belediye başkanlarımızın yaptığı hizmetlerden duyduğu rahatsızlığı tüm toplumla paylaştı... CHP’lilerin yerelde yaptığını genelde iktidarda da yapabileceğini milletimize göstermiş olduk.” tespitini yapan Salıcı, sözlerine şöyle devam etti:

“İktidar şunu görüyor: Kendisi artık büyümüyor. Oy kaybettiğini görüyor. ‘Madem biz kendimizi büyütemeyeceğiz, o zaman karşımızda duran yapıyı parçalayalım, bunu bazen şiddet kullananlara müsamaha göstererek yapalım, bazen siyasi partiler arasında polemik çıkaracak konuları ülkenin gerçek sorunlarından kopararak Türkiye’nin gündemine getirelim’ düşüncesiyle, burası üzerinden yeni bir siyaset alanı açıldı.’’

Yargı ve kolluk kuvvetleri çaresiz

"Birkaç gün önce Levent Gültekin saldırıya uğradı. Gündüz saatinde, Levent Gültekin’e örgütlü bir gürûh saldırdı ve linç girişiminde bulundu. CHP’liler bunu garipsememiştir. Çünkü o güruh çok daha büyük bir şekilde Çubuk'ta da vardı. Sayın Genel Başkanımıza saldırırken vardı. Bir süreden beri siyasetçi ve gazetecilere de ağır saldırılar var. Müsebbibler yakalanıyor bazen, komik cezalarla ya da hiç ceza almadan serbest bırakılıyor. Görüşlerine katılırsınız katılmazsınız ama AK Parti döneminde, onun ve küçük ortağının döneminde bu tür saldırılar yoğunlaştı. Yargı ve kolluk kuvvetleri çaresiz…

Böyle bir ortamda, Türkiye gerginlikler içinde bir seçime doğru gidiyor. Önümüzde bir genel seçim dönemi var ve bu dönemde biz kendi örgütümüzle partinin başarısını sağlamak için, bahsettiğimiz olumsuzluklardan ülkeyi kurtarmak için nasıl bir iş yapacağımızın, nasıl bir çerçeve çizeceğimizin planlamasını yapacağız.”

Ekonomik sıkıntılar yüzünden intiharlar çoğaldı

“Türkiye ekonomik olarak ağır sıkıntı içinde. İnsanımız, inancımızda ve kültürümüzde olmamasına rağmen çaresizlikten intihar etmek durumunda kalıyor. Maalesef 19 yıllık iktidar sonrasında toplumu getirmiş oldukları nokta burası.

Üstüne bir de damat vakası var. '128 milyar Dolar nerede' diyoruz, karşılığında beddua eden bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıya kalıyoruz. 'Seçimleri kaybettiniz diyoruz', seçimleri kaybeden ve şu an Genel Başkan Yardımcısı olan Sayın Özhaseki'nin seçmene hakaret ettiği konuşmalar ortalarda dolaşıyor.”

Önümüzdeki seçim, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Türkiye'den bir daha gelmemek üzere sandık yoluyla uzaklaştığı bir seçim olacak

“Bir siyasi iktidar eğer birilerine hakaret etmeye başladıysa, şiddete göz yummaya başladıysa, 'Seçim Yasası üzerinde nasıl bir değişiklik yaparsak kendi iktidarımızı devam ettiririz' diye düşünmeye başladıysa o iktidar kendi sonunun geldiğini görüyor demektir. Vatandaşın görüyor olmasından daha önemlisi onlar da görüyor demektir. Dolayısıyla bu süreci doğru bir şekilde yürütecek kadrolarımız var, tarihsel bir kimliğimiz, inancımız ve programımızda nasıl yapacağımıza dair politika önerilerimiz var, çözüm önerilerimizi düzenli olarak toplumla paylaşıyoruz. CHP'yi iktidar yapacak kadrolarla da bugün bölge toplantısında bütün detaylarıyla bu konuları değerlendireceğiz.

Önümüzde bir seçim var, o seçim Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Türkiye'den bir daha gelmemek üzere sandık yoluyla uzaklaştığı bir seçim olacak. Cumhuriyet’in değerleriyle uğraşanların, tartışanların kaybettiği, farklı siyasi partilerde olsa dahi Cumhuriyet’i savunan, Anayasa’nın değişmez maddelerine sahip çıkan bir iktidarın geldiğini hep beraber yaşayacağız. O iktidarı kuranlar da sizler olacaksanız, bizler olacağız, bizimle birlikte yürüyen yol arkadaşlarımız olacak.”

Haber: Betül Sayın