Tarih: 27.05.2013 23:02

Ülkücü Şehitleri Anma Günü

Facebook Twitter Linked-in

 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve parti yöneticileri ile çok sayıda Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen Ülkücü Şehitleri Anma Günü etkinlerine katıldı. Ülkücü Şehitleri Anıtı önünde düzenlenen törende konuşan Bahçeli, ülkücü şehitlerin hatıralarını yere düşürmemek, emanetlerini hakkıyla benimseyerek layık olduğu seviyelere yükseltmenin vefa borcu, davasorumluluğu ve insani ödev olduğunu söyledi. Her şehidin Ülkücü Şehitler Anıtı’nda anıtlaştırılmış, abideleşmiş ve tarihin şanlı sayfalarına mal olduğunu dile getiren Bahçeli, “Onlar bizim gururumuzdur. Onlar bizim heyecan kaynaklarımızdır. Onlar bizim iftiharımız, iffetimiz ve ilhamımızdır” dedi.

“BİR ÜLKÜ İÇİN HAYATTAN VAZGEÇMEK BÜYÜK BİR ÖZVERİDİR”

Ülkücü şehitlerin yaşadıkları çağa fedakarlıklarıyla nüfuz ettiğini, cesaretleriyle yön verdiğini ve ülküleriyle anlam kattıklarını belirten Bahçeli, şehitlerin çileye boğun eğmediğini, zorluklardan merhamet dilenmediğini kaydetti. Şehitlerin her birinin gönül ve fikir zirvesi olarak zalimlere ve zehirli niyetlere meydan okuduğunu, milli ve manevi ilkeleri aşağılanmasına izin vermediğini ifade eden Bahçeli, “Bir ülkü için hayattan vazgeçmek büyük bir özveridir. Kutsal bir hedef için kurşunların önüne atlamak, candan olmayı göze almak ve toprağa düşmeyi gül bahçesine girer gibi kabullenmek tarifi olmayan bir mertlik ve destansı bir tavırdır. Çıkar, konfor, statü, mevki, şöhret gibi geçici hevesleri geri plana iterek, millet ve vatan davası uğruna şehitliğe koşmak muazzam bir sevdanın ve hayranlık uyandırıcı bir kararlılığın neticesidir. Hamd olsun milliyetçi-ülkücü hareket mücadelesiyle bunları başarmış, aziz şehitleriyle Türk milletini savunmuş ve sahiplenmiştir” diye konuştu.

“HEPSİ KAHRAMANLIĞIN KİTABINI KANLARIYLA YAZMIŞTIR”

Ülkücü şehitlerin, yabancılaşmaya karşı milliğin, dağınıklığa karşı düzenin, yalana karşı doğruluğun, bölünmeye karşı kardeşliğin ve kozmopolit tekliflere karşı milliyetçi Türkiye’nin sözcüleri olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Saman alevi gibi yanıp sönen başarı ve üstülüklerden ziyade, kalıcı ve köklü değerlerle bütünleşmişler, bilenmişler ve birleşmişlerdir” dedi.

“Türk milletine fedakârlık, bağlılık ve sadakatle yoğrulmuş ülkücü ömürler tehlikeleri göğüslemekten bir an olsun sakınmamış, bir an olsun vazgeçmemişlerdir” diyen Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti:

“Ölümle yüzleşme ve idamla karşılaşma pahasına bile olsa inanç ve ideallerinden caymamışlardır. Şehitlerimiz, irade göstermişler, Türklüğü bayrak gibi dalgalandırmışlardır. Tavır göstermişler, Türk milletine canlarını armağan etmişlerdir. Duruş göstermişler, Türkiye üzerinde hesap yapanları şaşkına çevirmişlerdir. Bıçak gibi ayazlara aldırmamışlardır. Karanlık ve izbe zindanlara, pusulara ve tuzaklara boyun bükmemişlerdir. Tertiplere, komplolara ve provokasyonlara diz çökmemişlerdir. Hepsi kahramanlığın kitabını kanlarıyla yazmıştır. Hepsi Türk-İslam ülküsünü doruklara çıkarmış, asla mahcup etmemiştir. Onlar ki, Bozkurt bakışlı, hilal kaşlı ve nurlu simalardır. Onlar ki, aslan yürekli, Yusuf yüzlü, temiz vicdanlıdır. Hak yolunda, Hakk’ın yanına erkenden gitmeyi göze almış ülkü neferleridir. Ne kadar övünsek azdır ki, aziz şehitlerimizin zihinleri, bilinçleri ve idrakleri tutsak alınamamıştır. Zira davasına sımsıkı tutunmuş, Türk-İslam ülküsüne tam olarak sarılmış kahramanlarımız için esaret ve teslimiyet hiçbir zaman söz konusu olmamış, tehditler sonuç doğurmamıştır. Allah’ın izniyle bundan sonra da doğurmayacaktır.”

“ÜLKÜCÜLÜK ŞAHSİ BİR İSTİKBALİN KENAR SÜSÜ DEĞİLDİR”

Ülkücülüğün şahsi bir istikbalin kenar süsü, gelip geçici bir duygu, şartlar gereğince genişleyip daralan düşünce sistemin olmadığını belirten Bahçeli, Ülkücülüğün bir şuur, vatan, millet, inanç, iman, Türklük ve aydınlık gelecek olduğunu söyledi. Ülkücülüğün, Türk milletine inanmışlığın ve feda olmanın özeti ve tanımı olduğunu belirten Bahçeli, “Ülkücü ise bunun bilincinde olan yüksek erdemdir. Ülkücünün, zamanın ve yaşanan anın dar kalıpları içine sıkışmayacak kadar büyük hedefleri, büyük gayeleri vardır. Ülkücüler için hayatın anlamı, kendi varlıklarıyla başlayıp sonlanan bir faninin hayatıyla sınırlı değildir. Her şeyden öte, ülkücü, ufuk ötesini gören, kendisini aşma becerisini sergileyebilmiş bir vizyonunun tarafı ve sahibidir. Dava anlayışımıza göre, Türk milleti tarihin derinliklerinden süzülerek gelmiş ve mutlaka da geleceğe ulaşacak olan mukaddes bir değerin adıdır. Merhum Türkeş Bey’in ‘davamız Türk milletinin varlığını yüceltmek ve ebediyen devam ettirmek davasıdır’ sözündeki ‘ebediyen’ kavramı milleti sonsuz bir zamana taşıma kaygısının çok veciz bir anlatımıdır. Bunu teminat altına almak ve sağlam esaslara bağlamak ise hepimizin en temel vazifesidir” şeklinde konuştu.

“YEGANE DİRENÇ MİLLİYETÇİ-ÜLKÜCÜ HAREKETTİR”

Zıt taleplere, çelişen çıkarlara, transfer ve taklit önerilere, art niyetli adımlara, sinsi yaklaşımlara takılmadan bunun bilincinde olmak ve gereğini yapmanın ülkücü için varlık nedeni olduğunu kaydeden Bahçeli, durgunluğu yenecek gücün, pasifliği ve edilgenliği etkisizleştirecek fikri kuvvetin ülkücü hareket olduğunu belirterek, “İçimizi karıştıracak parazitlere, kardeşliğimizi sakatlayacak eğilimlere fırsat ve imkan vermeyecek de ülkücülerdir” diye konuştu.

Bahçeli, “Türk milletini yapayalnız bırakacak, hatta küçültecek ve parçalanmaya götürecek kökü dışarıda, başı içeride oluşum ve hazırlıklara karşı yegâne direnç milliyetçi-ülkücü harekettir” dedi.

“BU KONUDA KARARIMIZ KESİNDİR”

Bugünkü şartlarda, Türkiye’nin maruz kaldığı, hız ve hacminde artışlar görülen endişe verici hadiseler yumağının tersine çevrilmesi ülkücülerin müdahalesiyle mümkün hale geleceğinin altını çizen Bahçeli, şunları kaydetti:

“Bizler milletimize bozkurt gibi kılavuzluk ederek, kaynaşma ve kucaklaşmayı her alana yayarak, saflarımızı sıkı tutarak ve tezviratlara her şeyimizle kapalı durarak şer cephesinin hesaplarını boşa çıkaracağız. Geçmişimizin mübarek ve muhteşem hatıralarına bakarak, bu ağır yük ve sorumluluğun altından kalkacağımızı iyi biliyorum. Bizim vatan ve millet nöbetimiz hiç bitmemiş, hiç de bitmeyecektir. Şahsi yaşantımızdaki düzgünlük ve fikri çizgimizdeki istikrar, talip olduğumuz milli görevin mesuliyetini kavrayan basiret, milletimizin binlerce yıllık köklü birikimine vakıf olma becerisi, davamızı başarıya götürecek olgunluk ve inanmışlığın şart koştuğu şahsiyet kalitesi ve sahip olduğumuz ahlak, namus, şeref, tutarlılık ve faziletin büyüklüğü hem davamızı cazibe merkezi haline getirecek, hem de Türk milleti için umut yapacaktır. Şehitlerimizin hatıralarını ancak bu sayede muhafaza edeceğimizi, ancak bu sayede ölüm karşında verilen mücadelelerin karşılıksız kalmayacağını gösterebileceğimize inanıyorum. Türk milletinin maddi ve manevi bünyesinde gedikler açmaya, içinden ve dışından tavizler koparmaya çalışan mihraklara karşı en büyük engel milliyetçi-ülkücü hareket olmuştur. Bundan sonra böyle olmaya devam edecektir. İtilmeye, kakılmaya, hırpalanmaya ve heder edilmeye çalışılan büyük milletimiz, içinden çıkan ülkücü evlatlarıyla doğrulacak ve varlığını ebediyete kadar koruyacaktır. Bu konuda kararımız kesindir.”

“FİKİR DÖNEKLERİ BİZİMLE ASLA BOY ÖLÇÜŞEMEYECEK”

“Fikir dönekleri, sefalet yuvaları, milli ve manevi iflasın dibine batanlar şüphesiz bu söylediklerimizi anlayamayacaklar ve bizimle de asla boy ölçüşemeyeceklerdir” diyen Bahçeli, “Biliniz ki ülkücü şehitlerimiz, bizim şerefli geçmişimizin abideleridir. Mücadeleleri rehberimiz, davaları yolumuzdur” dedi.

Törende Ülkücü Şehitler Anıtı`nı ziyaret edip anıta karanfil bırakan Bahçeli, daha sonra Ülkücü şehitler için okutulan mevlidi dinledi. Öğle namazını da Ülkücü Şehitlik Anıtı’nda kılan Bahçeli, ikram edilen pilavdan da yedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —