Hepimizin bilindiği üzere 1932 yılında Bakanlık görevine gelen Reşit Galip´in Eğitim Bakanı Olarak okul çocuklarına söylettiği andımız bazı değişikliklerle 2012 yılında Orta okullarda 2013 yılında da İlk okullardan 8 Ekim 2013 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı İlk Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair Yönetmeliğin 1. Maddesi uyarınca kaldırılmıştı.
Ancak Danıştayın 8. Dairesinin oy çokluğu ile aldığı karar sonucunda yönetmeliğin bahse konu maddesi iptal edildi ve yargı süreci tamamlanmış olsa da ilk öğretim okullarımızda Andımız´ın okutulması mümkün hale gelmiştir. Yargı Kararının uygulanmasıyla ilgili sorumluluk bundan sonra Milli Eğitim Bakanlığındadır.
Unutmayalım ki, çözüm sürecinde süreç bahane edilerek Andımız´ın okunmasına son verildiği bir gerçekti. Hatırlayacağımız üzere yine o süreçte “Ne Mutlu Türküm Diyene” söylemi ve yazıları her taraftan silinmiş ve kaldırılmıştı.
Öğrenci andı 1933 yılında;
Türküm, doğruyum, çalışkanım. Yasam; Küçüklerimi korumak büyüklerimi saymak, Yurdumu budunumu özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk Varlığına armağan olsun.
Şeklindeydi.
Andımız 1972 yılında değiştirildi, 29 Ağustos 1972 tarih ve 11291 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İlkokullar yönetmeliğinin 78. Maddesinde andımızda yer alan ‘´Budunumu ´´kelimesi ‘´ Milletimi´´ olarak değiştirilirken en sonuna ‘´Ne Mutlu Türküm diyene´´ cümlesi eklenmiştir.
Andımız 1997 yılında ikinci kez değiştirildi. Andımızın günümüzde söylenmekte olan metni, Milli Eğitim Bakanlığı tebliğler dergisinde 1997 Ekim tarihinde 2481 sayısında yayımlanan Milli EEğitim Bakanlığı İlk Öğretim Kurumları yönetmeliğinin 10. Maddesi ile bu defa Andımız;
Türküm, doğruyum, çalışkanım. İlkem; Küçüklerimi korumak büyüklerimi saymak, Yurdumu budunumu özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey büyük Atatürk! Açtığın Yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim. Varlığım Türk Varlığına armağan olsun. Ne Mutlu Türk´üm diyene! Şekine dönüşmüştür.
Dostlar İlkokulda bizlerde okuduk, şevkle ve gururla okuduğumuz bu and´ı kaldırmanın hiçbir haklı gerekçesi yok. Lakin bu and okunacağında havalar soğuk ve yağışlı olduğunda veya çok sıcak zamanlarda okul Müdürü veya nöbetçi öğretmenin keyfine göre bizler içeri alınmazlardı adeta nnd içme törenini beklemek bir eziyete dönüştüğünü hep düşünürdüm ve halen bu fikirdeyim. Öğrenciler içeri girer ilk ders başladıklarında herkes sınıfında bu andı birlikte okuyabilirdi oysaki. Okul Müdürü gelene kadar veya belli bir saat olana kadar mini minnacık çocuklarımızın böylesine eziyetle and içmeleri kesinlikle yanlış olduğunu söyleyebilirim. Lakin And mutlaka hergün okutulmalı ve beyinlere kazınmalıdır. Öğrencilerimizin hepsi gayri Müslim de olsa Türk vatandaşıdır ve Türk Milletinin ferdidir varlığını da bu ülkeye armağan etmekten imtina edemeyeceği gibi ‘´Ne Mutlu Türküm Diyene´´ Sözünden gocunmamalıdır.
Bakın Dostlar daha önce bu konuda yazdığım yazıda da bahsetmiştim. Dünya Milletlerinden oluşmuş ABD de hergün kendi and ları okutulur.
ABD de, Bayrak töreni yapılırken ayağa kalkılıyor bu yemin hep bir ağızdan seslendiriliyor.
İngilizcesi şöyle; "ipledge allegiance to the flag of the united states of america, and to the republic for which it stands : one nation under god, indivisible, with liberty and justice for all."
Yani adamlar adamlar diyorlar ki:
Amerika birleşik Devletleri´nin bayrağına ve o bayrağın simgelediği cumhuriyete
bağlılık ve herkes için özgürlük ve adaletle, Tanrı ´nın gözetiminde, bölünmez TEK MİLLET için and içiyorum .
Yetmiş iki Milletten oluşan ABD de Tek Millet olmak üzerine yemin edebiliyorsa bizim andımızı Türk Vatandaşı olan herkesin TEK Millet adına and içmesinden daha doğal bir şey olamaz.
Cumhur İttifakına kayıtsız şartsız destek veren ve bu durumu kendi tabanında halen tartışılan Dr. Devlet Bahçeli bu konuda yerden göğe kadar haklıdır ve andımızın okunmasına devam edilmesindeki ısrarı için gönülden kutluyorum ve bu konuda yürekten destekliyorum.
