Değerli dostlar bundan 3 yıl önce yani 16.12.2018 tarihinde ‘’ DEMOGRAFİK YAPIMIZI BİLEREK BOZUYORLAR SANKİ! Başlıklı köşe yazımda Suriyeli mültecilerin ülkeye böyle kontrolsüz alınmasının ülkemiz bekası için tehlike arz ettiğini yazmıştım. Hatta o köşe yazımda aynen şunları söylemiştim.
‘’Unutmayalım Pakistan huzurlu ülke olmak yolunda epey yol almışken Afganistan dan gelen mültecileri böyle kayıtsız kuyutsuz ve kontrolsüz almasından sonra iç huzuru kalmamıştır. Türkiye de bu hataya düşmüştür. Geç kalmadan bu konu da tüm yetkililerin olduğu kadar muhalefetin acil bir şeyler yapması gerektiğine inanıyorum.’’
Şimdi üç yıl sonra Suriyeli mültecilerin başımıza nasıl bir bela olduğunu henüz anlamışken bu defa da Afganlıların akın, akın, ülkemize elini kolunu sallayarak geldiğini görüyoruz. Her ne kadar yetkililer kontrolümüz altında dese de ben inanmıyorum. Hatta bunun bir politika olarak uygulandığını düşünüyorum. Suriyelilerin üçte biri kadar Afgan mültecinin geleceği söyleniyor. Eğer bu böyle devam ederse inanın felaketimiz olur. Şimdi bana ırkçılık yapıyorsun diyenler olabilir. Ben asla ırkçılık yapmıyorum ve asla bir kin nefret gütmüyorum. Ben ülkem adına bazı şeylere dikkat çekmek istiyorum. Bazı şeylerden ders çıkartmamızın gerektiğini haykırmak istiyorum.
Bakınız diyorlar ki, Taliban’ın güçlenmesi üzerine bu göç meydana geliyor. Değerli dostlar Taliban’ ın güçlendiği filan yok, zaten ülkenin yüzde seksen beş’i Taliban’ın kontrolü altında. Hepimiz biliyoruz ki Rusya o bataklığa girdi uzun süre çıkamadı. Şimdi ABD askerlerini çekiyor ve KABİL havalimanının korunması adı altında bizi o bataklığa sürmek istiyorlar bu yetmezmiş gibi, Afgan mülteciler İran üzerinden ülkemize gönderiyorlar. Bize bir oyun daha oynanıyor bunu nasıl kimseler görmüyor anlamıyorum. Sınırlar kevgire dönmüş, zaten ülkede mevcut 15.000 Afganlı var ve dernekleri faaliyet gösteriyor.
Afganlı mülteciler önceden Iğdır üzerinden girerlerken şimdi Van üzerinden giriş yaptıklarını görüyoruz. Gelenler öyle kadın, çocuk, yaşlı değil. Hepsi genç ve bunlar 12 yaşlarından beri silah eğitimi almış kişiler ve vahşice kafa kesecek kadar psikopat olduklarını unutmayalım. Değerli dostlar bu gelenlerin Suriyelilerden daha cahil ve radikal oldukları gibi yüzde doksan dokuzu peştun ve içlerinde Türk yok denecek kadar az bunun altını çiziyorum. Her ne kadar Taliban dan kaçıyor denilse de Taliban ile aynı zihniyetteler. İçlerinde Taliban militanı olmadığını söylemek saflık olur. Suriyelilerle birlikte ne kadar IŞID militanı geldi bunu hatırlamak gerekir.
Ülkemiz silahsız işgal gücü ile işgal ediliyor ve bizi yönetenler ve siyasi partiler seyrediyor. Bir çok, ilimizin bazı bölgeleri zaten Suriyelilerin işgali altında. AB kendi huzuru için bizim ülkemizi üç beş kuruş ile mülteci kampına dönüşmesi için en radikal tedbirlerini alırken biz bu işe istekli bir politika ile kendi bekamızı kendimiz tehlikeye atıyoruz. Bunun mantıkla, insanlıkla, ensar olmakla izahı mümkün değildir. Böyle bir konuda duyarsız kalınmasını anlamak mümkün değil. Ülkenin sınırlarını korumak Türk Ordusunun asli görevi olup bu konuda asla siyasi iradeye boyun eğemez. Aksi halde bu ülkenin sınırlarını korumadığı için suç işlemiş sayılır. Türk ordusu bu konuda asla zaaf göstermemelidir.
Değerli dostlar Avrupa çok sert önlemler alıyor, bayram ziyaretine giden mültecilerini asla geriye almıyor. Biz neden alırız anlamış değilim. Hep mülteci diyoruz veya göçmen. Her ikisi de yanlış bana göre. Ülkemizde ki Suriyeliler hatta şimdide Afganlılar “geçici koruma” statüsündedir.
Bizlerde böyle telaffuz etmeliyiz bana göre.
Geçici koruma, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve haklarında bireysel olarak uluslararası koruma statüsü belirleme işlemi yapılamayan yabancılara sağlanan korumayı ifade etmektedir. Bunlar pekala geri gönderilebilir. Aksi halde geri göndermek Türkiye’yi Uluslar arası hukukta sıkıntıya sokacaktır. Değerli dostlar ‘’Taliban Türkiye deki yönetimin ne konumda olduğunu gayet biliyor’’ denilerek Taliban’a yakın bir zihniyetten bahsedilmesi bana göre maksadını aşan bir söylemdir.
Kaldı ki Afganistan bir İslam Devleti olduğu halde meşru Afganistan hükümetini dahi Müslüman kabul etmeyen radikal dinci bir Taliban olduğunu utmamak gerekir. Bekamız için birinci sırada olan bu sığınmacıların 2023 tarihine kadar 11 Milyonu bulacağı hesap edilirse bu konuda ülke olarak duyarlı olmamızı ve bunu artık daha sesli konuşmamız gerektiğine inanıyorum.
