Sevgili dostlar, Milli birlik ve beraberlik yalnız bugün değil her daim şarttır. Milli birlik beraberlik demek sadece iktidar yanlısı dolmak demek değildir, sadece muhalefette değildir. Milli birlik beraberlik sadece hamaset asla değildir.
Milli beraberlik varlıklarımızı korumaktır, canları cananları hep bir kılıp, beraber ağlayıp beraber gülmektir. Varlıkta yoklukta bir birimize yardım etmektir, ihtiyacı var ise, Devletimize, Milletimize varlığımızı armağan etmektir.
Varlığımızı Türk varlığına armağan etmektir.
Varlığımızı Türk milletinin bu topraklarında yaşayan ve Milletimin parçası olan tüm kardeşlerimize ki ülkenin en ücra köşesinde yaşayanlarını bile kucaklamaktır.
Ötekileştirmeden, siyasi görüşü ne olursa olsun o görüşü temsil eden ve bu vatan millet için hizmet eden liderlerini incitmeden ortaya koyulacak siyasettir, Türk Milletinin gerçekten her kesimi ile birliği, sağlamaktır.
Biz İmanlı, inançlı ve İslam’ı özümseyen Türk ulusunun biri isek, Hakkı hak bilip hakkı konuşacağız, haklıdan adaletten yana gerçekleri konuşacağız.
Hakkı hak bilip batıl ile savaşacağız; Milleti bölen parçalayan, ötekileştirip rant sağlayan, iyi günde gülüp oynayan, zor gününde birlik beraberlikten dem vuran samimi olmayanlarla savacağız elbet.
Felaketler karşısında siyaset yapmayacağız, Türk Milletinin karşı karşıya kaldığı bu felaket karşısında Devlet olarak alınması gereken tedbirleri başa kalkmayacağız, görev telakki edeceğiz bunu asla unutmayacağız. Devletin yapması gerekeni yaptı için asla yapılanlarla övünmeyeceğiz hatta Türk milletine bunu asla keyf saymayıp bir vazife olduğunu inkar etmeyeceğiz, siyaseten de kullanmayacağız. Bu alınan tedbirleri asla siyasete alet etmeyeceğiz, Devletin boynunun borcu bilip daha da fazlasını neden yapmadığını elbette sorgulayacağız. Toplanan verginin, yardımın ve harcamaların nereye gittiğini soracağız, sorgulayacağız. Bunu Sorduğumuz için hain olarak ilan edilmeyeceğiz elbet..
Felaket karşısında yapılmayan hizmet ve beklentileri sorgulamadan imtina etmeyeceğiz. Bu Sorgulama Büyük Türk Milletinin hakkı olduğunu asla unutmayacağız. Felaket karşısında hak olanları keyf bağışlayarak siyasete göz kırparak alet eden siyasetçilere asla prim vermeyeceğiz.
Bu Büyük Millet Suriyeli sığınmacı, mülteci her neyse olanlara 50 Milyar dolar harcamışken Şimdi vatandaşına 15 Milyar dolar bile neden harcanmadığını elbette soracak bir feraseti göstereceğiz.
Ama asla ümidimizi kaybetmeyeceğiz.
Yalanlarla hamasetle siyaseten Millete göz kırpmalara inanmayacağız bunları kullanan siyasetçilere ve sözde bizi daha kaç yıl böyle yöneteceklere asla kulak asmayıp, bağışlarımızı vicdanınızın sesine göre yapmayı artık öğreneceğiz.
Biz bize değil, siz size de değil, Büyük Türk milleti kendi kendine yeteriz diyerek hareket edeceğimizi öğreneceğiz.
Biz kim, siz kim diyerek sorgulama hakkını öğrenip artık birlik beraberliğin bir partinin Ferdi değil, iktidarı ile muhalefeti ile birlik olarak birliğin beraberliğin gerçek hakikat olduğunu öğreneceğiz.
Felakette bile siyaset yapanlara dur deme ferasetini göstereceğiz.
Beraberlik asla bir kesim veya bir kesimin temsilcileri ile olmaz.
Birlik beraberlik bu ülkenin sadece iktidar yanlıları ile değil, muhaliflerinde, fikrine saygı duyarak ortak karar alarak dinleyerek ve saygı duyarak birlik tesis edilir.
Beraberlik öyle olur.
Keyfi karar alırken birlik beraber olalım demeyeceksin, her sıkıştığında aman birlik beraberlik olsun diyerek hamaset yapacaksın. Yok böyle bir dünya yok böyle bir yönetim şekli.İyi günde de beni dinleyeceksin kötü günde de beni dinleyeceksin demezler mi adama..
Yardım ve bağışlar kişilerin vicdanı ile belirlenir.
Vicdanlar kabul etmiyorsa bu vicdan hiçbir kimse tarafından dayatılarak vicdanın kabul etmeyeceği hiç bir yere kan alize edilemez.
Baskı yapılamaz, Devletin kurumları asla bölünemez.
İslam Dini gereği, hele fitre ve zekatlar ihtiyacı olanlara verilir ki kime gittiğini Müslüman’ın bilmesi gerekir. Fitre ve Zekat ihtiyaç sahibine verilmesi gerekir bu İslam’ın açık hükmüdür.
Devlet ihtiyaç sahibi olmadığına göre ki böyle bir açıklama yok esas olan fitre ve zekat’ın ihtiyaç sahiplerine doğrudan verilmesi caizdir.
Bu böyle biline..
Devlet ihtiyaç belirtmemişse fitre ve zekat Müslümanların kendi vicdanına göre bildiği ihtiyaç sahiplerine bizatihi vermeleri daha evladır.
İsteyen istediği kuruma bağış yapabilir. Unutmayalım daha önce isteyen THK deri bağışlarken birileri cemaatlere bağışladığında yasak konulmasına feveran ederdi.
