Sevgili dostlar bu makaleyi hazırlarken çok okudum, araştırdım, bazı dökümanlardan bilgileri toparladım ve kendi düşüncelerimi de koyamak suretiyle yazdım. Mümkün olduğunca kısalttım lakin yine de biraz uzun bir makale oldu. Ama lütfen sıkılmadan okursanız bazı gerçekleri göreceksiniz.
ABD ile Rahip Burunson nedeniyle kriz yaşadık, her ne kadar Brunson´un kusuru değilse de Türkiye de bira ekonomik kriz yaşandı.
Doğru mu?
Doğru.
Bu siyasi ve ekonomik deprem Brunsona yüklendi vesselam.
Brunsonu verdik karşılığında ne FETÖ lideri hain Fetullahı, ne Zarrabı, ne de Halk Bank Genel Müdür Yardımcısını alabilmiş değiliz.
Kriz halen devam ediyor, mutfaklarda yangın var. Elektrik Faturalarında kullanım bedelinin yarısı kadar, okuma bedeli, yok bilmem ne bedeli, kayıp kaçak bedeli ödüyor bu insanlar. Devlet bu kayıp kaçakları bulup müsebbiplerine ödetmiyor ve bu bedeli dürüst vatandaşlara başta asgari ücretli ve diğer dar gelirlinin sırtına vurmayı Devlet yönetimi sanıyor. Ev kirasını ödemekte zorluk çeken benim gariban milletimin insanları, şimdi ev kirasının yarısı kadar elektrik faturası ödeyerek durmak yok yolmaya devam diyen zam fırtınasına karşı Donkişot misali yel değirmenine sldırıp durarak yaşamını sürdürüyor.
Tam buna alışırken Kaşıkçı cinayet, sonra İRAN´a yaptırım ve Türkiyenin bir ABD lütuftu olarak şimdilik sadece üç ay yaptırımlardan muaf tutulması kararı gündemi değiştirmişken birden ABD PKK nın 3 üst düzey yöneticisi hakkında milyon dolarlık bir ödül koyması pek hayra alamet olmadığı ve yep yeni bir gündem belirdi. Tam da İktidar Partisi AKP nin ortağı MHP ile ters düştüğü ve AKP nin Kürt Partisi BDP ile yeniden ortaklık kurulacağı ile ilgili bir söylemin ortalıkta dolaştığı zamanına denk gelmesi bence çok manidar. Bütün Bunların tesadüf olmadığına inanlardanım elbet.
ABD PKK ile PYD aynı demiyor burada namussuzluk yapıyor lakin PYD Lideri Salih Müslüm´ün Türküye de kırmızı halı ile karşılandığını da biliyor tabiki. Biz unuttuk ama ABD bunu unutmamıştır.
Şimdi bakalım;
PYD nedir? Partiya Yekitiya Demokrat- Demokratik Birlik Partisi.
Suriyeli Kürtler tarafından 2003 yılında Suriyenin kuzeyinde kurulan bir siyasi parti. Eş başkanları, Salih Müslim ile Asya Abdullahtır. PYD, Beşar Esad yönetiminin bölgeden çekilmesi sonrası 2012´de kurulan Kobani, Afrin ve Cizire kantonlarındaki en güçlü siyasi partidir.
Kasım 2015´ten beri Sosyalist Enternasyonal´in danışma üyesi ve Türkiye tarafından PKK´nin Suriye uzantısı´ olduğu bilinmektedir. Lakin Salih Müslim ile açılım sürecinde iş birliği yapıldığı da bir gerçek..
YPG Nedir? Yekineyen Parastina Gel -Halk Koruma Birlikleri Partisi.
Amacı Suriye deki iç savaşın Kürt bölgelerine yayılmasını ve bu bölgelere dışarıdan müdahale edilmesini engellemek olmakla beraber, aynı zamanda PYD´nin silahlı kanadı olarak hareket etmektedir. 2004 yılında Esad yönetimine karşı patlak veren Kamışlı ayaklanmasından sonra kurulmuş ve bu iç savaşta IŞİD´e karşı en etkili güç olarak öne çıktığı yetkililerce söylendiğini biliyoruz.
.İki bin on beşte IŞİD´in yani DEAŞ´ın Kobani kuşatmasını kırmasının ardından, ABD nin önemli bir partneri haline geldiği söylenmektedir ki bugün baktığımızda açıkça bunu görebiliyoruz. YPG bugün uluslararası koalisyondan hava ve hafif silah desteği alldığından kimsenin şüphesi yok, Türkiye bunu biliyor ve seslendiriyor. Bu örgütün mensuplarının çoğunluğu Kürt olmakla birlikte, Arap ve Süryanilerle birlikte çok sayıda yabancı savaşçının bu YPG terör örgütü çatısı altında savaşmaktadır ve sayılarının Altmış bin kadar olduğu istihbaratı var olduğunu biliyoruz.
Şimdi PYD ve YPG nin bu durumuna rağmen ABD tarafından Terör örgütü sayılmazken PKK nın üç üst düzey Lideri Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan hakkında ödül koymasını nasıl değerlendireceğiz.
Kimdir bu Murat Kara Yılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan!
Murat Karayılan; Halen İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan "en çok aranan teröristler" listesinde kırmızı bültenle aranmaktadır. Karayılan, 1954 yılında Şanlıurfa Birecik doğumlu olup, 1979 yılında PKK ya katılan bir teröristtir. Suriye´ye kaçtıktan sonra, 1999´da PKK lideri Abdullah Öcalan´ın yakalanmasının ardından örgütün başına geçti. Kürdistan Topluluklar Birliği KCK yürütme kurulu Başkanlığını da yaptığı, 2013 yılında PKK´nın silahlı kanadı olan Halk Savunma Güçleri´nin HPG nin başına geçmiştir.
Cemil Bayık; 1955 yılında Elazığ´ın Keban doğumlu ve aynı zamanda PKK´nın On sekiz kurucusundan birisi olup, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası yurt dışına kaçtığı, Örgütün Suriye, Lübnan ve Kuzey Irak´taki kampları ile Avrupa büro sorumluluğunu yaptıktan sonra PKK Başkanlık Konseyi üyeliğine seçildiği, PKK´nın iki numaralı ismi olarak yer aldığı, Murat Karayılan´ın ardından Temmuz 2013´te Bese Ozat ile birlikte KCK Eş Başkanı olan Cemil Bayık "Cuma" kod adı ile bilindiği örgütün en azı militanlarından birisidir. Gelelim Duran Kalkan´a.
Duran Kalkan; Ağustos 1952´de Adana´nın Tufanbeyli doğumlu, PKK´nın lider kadrosun da yer aldığı, Seksenli ve Doksanlı yıllar arasında, Almanya´da örgütün mali sorumlusu olarak görev yapmıştır.
Doksan sekiz yılında tutuklanarak Almanya da yargılandığı, doksan üç yılında Kuzey Irak´a geçerek Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu komutanlığı ve PKK Yürütme Konseyi üyeliği görevlerini üstlendiğini biliyoruz. Daha sonrasın da, KCK Yürütme Kurulu üyesi olduğu bilinmekle beraber 28 Ekim 2015´te İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan "en çok aranan teröristler listesinde kırmızı bültenle aranmaktadır.
ABD Dışişleri Bakanlığı PKK´yı 1997 yılında Göçmenlik ve Uyruk Kanunu´nun 219. bölümü uyarınca "yabancı terör örgütü" olarak kabul etmiş ve 2001 yılında da PKK´yı, 13224 sayılı Başkanlık Kararnamesi uyarınca "Küresel Terör Unsurları" listesine almıştı. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Mark Toner, "PKK ile YPG arasında fark var diyerek açıklamada bulunması hayra alamet olmadığının bir kanıtı olsa gerek.
Mark Toner, PKK terör örgütü ama YPG ile ilgili Türkiye ile aynı görüşte değiliz demesine anlam vermemekle birlikte bir den bire milyonlarca dolar ödül koyduğu üç isim, PKK´nın önde gelen yöneticileri konumunda olduğunu daha önce de bildikleri halde şimdi neden bu ödül konulmuş olacağını ıskalamamak gerekir.
Amerika Birleşik Devletleri; PKK´nın 3 yöneticisi Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan´ın kimlik ya da yer tespitini mümkün kılacak bilgiler karşılığında para ödülü vermeyi kararlaştırması asla ve asla iyi niyet ve müttefik bir yaklaşım sayamıyorum.
ABD,nin PKK ile arasının bir nedenden dolayı bozulmuş olabileceği kesinlikle bir safsatadır. ABD nin kurdurduğu ve yüzde doksanının PKK ve PYD mensuplarından oluşan SDG isimli tabela örgütünü kurduğunuda biliyoruz çünkü. Bu örgüt ABD nin PYD/PKK adı yerine "Suriye Demokratik Güçleri" örgütünü ortaya çıkardı.
Şimdi, kim bu Suriye Demokratik Güçleri? Ne zaman ve ne için kuruldu?
Bence cevabı şu;
Suriye Demokratik Güçleri, yani PKK´ nın Suriye´deki örtülü adı, Suriye savaşının başından beri değişen onlarca isimden bir tanesi.
Türkiye, PYD/PKK´ya karşı Salih Müslim ile girdiği yakın ilişkilerden sonra Türkiye Cumhuriyeti yönetimi her ne kadar muhalefetin uyarılarını gaale alınmasa bile yine de tutumunu o dönem etkili muhalefet yapan MHP ve CHP nin yüklenmesi üzerine bu tutumu değiştirince, ABD Suriye´de yeniden bir oyun kurdu. Ekim 2015 yılında on Üç terör örgütünü bir araya getirerek Suriye Demokratik Güçleri adlı SDG isminde bu paravan örgütü kurdu ve Tütkiye bu güçlerle birlikte IŞIDa karşı mücadele verdiğini unutmamamız gerekir.
Şimdi bakalım, bu çatı örgüt içinde PKK´nın silahlı kolu YPG, Kadın kolu YPJ, El- Burkan el-Fırat, Süryani Askeri Meclisi, Liva Tuvar el-Rakka, Kuzey Güneşi Tugayı, Selçuk Tugayı, Sanadid Güçleri, El Cezire Tugayları, Kürt Cephesi, Tahrir Tugayı, Ceyş-ul Tuvar ve Liva 99 Muşat adlı örgütler vardı bu bir gerçek. Yani yok yok her türlü alçak teröristlerin yer alması ABD tarafından dizayn edilmişti.
Bu çatı örgüt ile yapılan maskeleme asla ve asla gerçeklerin tamamını kapamaya yetmedi. Her şey bütün çıplaklığı ile ortada olduğunu bile, bile ülkemizde İktidar ve muhalefet el ele vererek bütün bunların üstesinden gelmek için çaba göstermesi gerekirken maalesef, muhalefet dışlanarak bazı gerçeklerin üzeri örtüldü.
Şimdi bütün bunlardan sonra ABD nin PKK nın üst düzey 3 Lideri hakkında ödül koymasının altında kesinlikle PYD nin masumlaştırılması söz konusudur. Salih Müslimin ABD de kırmızı halı ile karşılanarak Türkiye ile barış masasına oturmaya ikna etmek için yeni bir stratejisidir. Türkiye de ki siyasette de MHP ortaklığı yerine Mahalli seçimler öncesi gayri resmi, Mahalli seçimlerden sonrası BDP ile yeniden bir ortaklığa ve yeni bir sürece zemin hazırlanmaktadır. 2019 yılı hem ekonomik yönden, dış ilişkiler yönünden çok daha zor olacak sanırım. İktidar bu durumda yine bir suçlu gösterecektir ki o da, MHP ve Sayın Devlet bahçeli olacaktır diye düşünüyorum.
Demedi demeyin.
