MHP Lideri sayın Dr. Devlet Bahçeli, 22 Şubat 2022 tarihinde Kızılcahamam’da yaptığı konuşmada “Bizim cumhurbaşkanı adayımız nettir, o da Sn. Recep Tayyip Erdoğan’dır” demesinden sonra Sayın Tayyip Erdoğanda adaylığını açıklamıştır.
Dolayısı ile, Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı belli olsa da, Anayasanın 101. Maddesi normal seçim için bir engel görünüyor ancak, YSK bu konuda ne yapar bilemem demiştim. Ancak altılı ittifakın cumhurbaşkanı adayı henüz belirlenemediği de bir gerçek. Her ne kadar altılı masa için sancılı bir süreç denilse de bence herhangi bir sancı söz konusu değildir. Sancı olduğunu bazı yandaş gazetecilerin gönüllerinden geçirdikleri ve böyle olmasını istedikleri için gündemde bunu sıcak tutuklarını sanıyorum. Altılı masa adayını seçim takvimi belli olmadan açıklaması Cumhur ittifakı ile Cumhur ittifakından yana olan çevreleri oldukça rahatsız ettiği aşikar.
Sn. Kılıçtaroğlu’nun yolunu kesmek isteyen bir takım çevreler, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun adaylığının gerilediğini söyleyerek Sn. Kılıçtaroğlu’nun adaylığını ilan etmesine zemin hazırlarken ve zorlarken, altılı masa bu konuda gayet itidalli ve sabırlı davranmaktadır. Bu tutum Cumhur ittifakı çevrelerinin sinirlerini bozduğunu söyleyebiliriz. .
Ne Sn. Ekrem İmamoğlu ne de Sn. Mansur yavaş Cumhurbaşkanlığı için bir beyanatları olmadığı gibi, altılı masanın kararına saygı duyacaklarından hiç kuşku duyulmamalıdır. Lakin Millet ittifakının adayı Sn. Kılıçtaroğlu’ndan başkası olmayacaktır ve bu konuda hiçbir ortağın itirazı olmayacağı gibi tabanlarına da bunu izah edebileceklerini düşünenlerdenim.
Bazı kesimin, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı iddiasını sürdürdüğü, fikrine neden olan, CHP’li belediye başkanlarının Büyükada’daki toplantısında ki tutumu ve Yenikapı’daki üçüncü yıl şenliğinde yaptığı konuşmalara bağlamalarını art niyetli bir yorum olduğu açıktır. Neymiş efendim İmamoğlu, şöyle bir cumhurbaşkanı adayı tarifi yapıyormuş? “Türkiye 2023 yılından 2030 yılına kadar seçimlere girecek. Çalkantılı bir dönem olacakmış, bu iş genç insan işiymiş, enerji isteyen bir işmiş, bu iş genç adam işiymiş, yaşlıların işi değilmiş.
Bu süreçte yedi yıllık yoğun bir dönem varmış, bunun için genç, dinamik ve sabah akşam çalışacak birine ihtiyaç var” demiş.
Sayın Ekrem İmamoğlu’nun bu şekilde konuşmasından ben Cumhurbaşkanı adayıyım anlamını çıkarmak biraz zorlamadır bana göre.
Bu tarif 74 yaşındaki Sn. Kılıçdaroğlu’na uymuyormuş!
Oysa ki ABD Başkanı Joe Bıden 79 yaşında, Putin 69 yaşında, Merkel 67 yaşına kadar AB nin en gelişmiş ülkesini başarıyla yönettiğini göz ardı etmek haksızlık değil de nedir? Kaldı ki Sn. Kılıçtaroğlu güçlendirilmiş Parlamenter sisteme geçiş sürecinde görev yapacak ve Parlamenter sistemle ülkeyi bir seçime götürecektir. Dolayısı ile Sn.Kılıçtaroğlu’nun bir telaşı söz konusu olamaz, olmamalıdır. Burada Sn. Akşener başta olmak üzere altılı masa ve hatta masa dışında kalan irili ufaklı partilerde Sn. Kılıçtaroğlu’nun önünü açacaktır. İYİ Partinin oylarının CHP oylarını geçmesi halinde, Sn. Meral Akşener’in ‘’Ben Başbakan olacağım’’ sözünden sonra asla Cumhurbaşkanlığına aday olacağını sanmıyorum. Meral hanım sözünde duran bir lider profilinden asla taviz vermeyecek ve bunu tabanına da anlatabilecektir.
Değerli dostlar bu saatten sonra seçim ister kasımda olsun ister, zamanında fark etmeyecektir. Takvim belirtilmeden Millet ittifakı adayını açıklamayacaktır.
2023 Yılı Haziran ayının ortasında yapılacak Üniversite sınavları, Hac dönemi ve Kurban Bayramı nedeniyle Haziran başı veya Mayıs sonunda yapılması asla bir erken seçim olduğu anlamı taşımaz. Bana göre bir yıldan az bir zamanda alınacak karar erken seçim sayılmaz. Seçim Kanununda yapılan değişiklikler bile Kanunun yürürlüğünden itibaren bir yılı geçmeden uygulanamadığı mantığına göre erken seçim için de en az bir yıl kala, geçerli olması gerektiğini düşünüyorum. Bu benim düşüncem benim yorumum.
Altılı masada cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi konusunda hiçbir karışıklık olmadığı gibi, seçmenlerin de bu konuda kafaları asla karışık değil. Seçmen yirmi yılın sonunda geldiği ekonomik durumu aklıselim değerlendirdiği açık seçik görmekte ve bunu sorgulayabilmekte olduğunu görüyorum. Bana göre hiçbir formüle gerek yoktur, formüller arasında en kolay olanı Sn. Kılıçdaroğlu’nun ortak adaylığıdır.
Anayasa değişikliği yapılabilirse Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanın Bir dönem daha seçilebilmesinin yolu açılmalıdır. Ancak değerli dostlar bu seçimde bana göre kilit parti HDP dir.
Anketlere göre, HDP siz ne Millet ittifakı ne de Cumhur ittifakının adayları kazanamıyor gibi görünse de ikinci tur seçimlerde HDP nin bir kısım muhafazakar seçmeni Cumhur ittifakına yönelse de, çoğunluğu Millet ittifakına yönelecektir. HDP altılı masanın karar alma süreçlerinde yer almak istediği muhakkak lakin Cumhur ittifakının da HDP nin talep ve isteklerine kayıtsız kaldığını, AHİM kararına rağmen cezaevinde Tutulan Selahattin Demirtaş’ın durumunu göz ardı etmeyeceğini de görmek gerek.
HDP çatı adayı hususunda Millet ittifakına bir zorlaması olmayacağını düşünüyorum. Çünkü HDP seçmeni de ülkede yaşanan ekonomik krizden her vatandaş gibi etkilenmediğini ve geçim sıkıntısı çekmediğini düşünmek saflık olur. Dolayısı ile birinci turda büyük ihtimalle HDP aday göstermeyecektir. Aday göstermemesinin sonucu HDP seçmenine ne kadar nüfuz edebilir bilemem ama dediğim gibi, HDP seçmeninin bir kısım aşırı muhafazakar seçmeni Cumhur ittifakına yönelse de çoğunluğu Millet ittifakına yönelecektir. Bu yönelmenin tamamen ekonomik koşullara bağlı olduğunu görmezden gelmek art niyetli olur.
Bu arada, Cem Uzan, Muharrem İnce, Mustafa Sarıgül gibi marijinal adayların durumu fazla etkilemeyeceğini de görmek gerek.
Değerli dostlar Her Partili kendi Parti Liderini aday olmak ister, buna MHP de dahildir bana göre. Lakin MHP Lideri Sayın Dr. Devlet Bahçeli aday olmadığı gibi, 2014 seçimlerinde Sn. Kılıçtaroğlu ile anlaşarak Sn. Ekmelettin İhsanoğlu’nu çatı aday göstermiş, 2018 yılında, Sn. Erdoğanı desteklediği gibi, 2023 yılı seçimine yaklaşık bir buçuk yıl varken 22 Şubat 2022 tarihinde Kızılcahamam’da partililerle yaptığı kampta cumhurbaşkanlığı seçimini hatırlatıp, “Bizim cumhurbaşkanı adayımız nettir, o da Sn. Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi. Bahçeli, “Erdoğan’ın aday olamayacağı” yönündeki propagandanın hiçbir yasal temelinin olmadığını söylemiştir.
Her ne kadar bu açıklamayı yapmışsa da zımnen de bir kişinin üç defa Cumhurbaşkanı adayı olamayacağı hususunda;
“Bazı çevreler Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar aday olamayacağı yönünde husumetle pekişmiş karanlık propagandalarına şimdiden başlamıştır. Bir defa bu iddianın yasal ve anayasal hiçbir temeli, hiçbir nesnel gerçekliği yoktur. Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Cumhurbaşkanı’dır. Ve tekrar aday olmasının önünde de herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Şayet bu maksatlı ve mesnetsiz tartışma genişletilip, Sabih Kanatoğlu ve buna benzer kuşkulu isimler ortamı germeye kalkışırlarsa üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmekten kaçınmayız, çekinmeyiz, geri durmayız."
"Nitekim Cumhurbaşkanı’nın en az üç dönem seçilebilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemenin yapılmasına var gücümüzle çalışır, bunu da başarırız. Hiç kimse bulanık suda balık avlamasın, kutuplaşmadan rant devşirmenin hevesine kapılmasın, Sayın Erdoğan’ın önünü keseceğini zannetmesin, ham hayal peşinde de koşmasın.”
Yani MHP nin de Anayasanın 101. Maddesinde ki iki, dönemden fazla aday olunmayacağı hususunda bir berraklık olmadığını, gerekirse Anayasa değişikliği yapılabileceğini söylemiştir. Lakin böyle bir durumda Cumhur ittifakının Anayasa değişikliği yapacak çoğunluğunu da söylemeden geçemeyeceğim.
