Zillet ve İllet İttifakının adayı olarak birilerinin nitelendirdiği ancak gerçekten Milletin İttifakı adayı aynı zamanda CHP nin Beylik Düzü eski Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığını kazandı.
İktidar bu seçimin tekrarlanması ile 23 Haziran da yüzde yüz kazanacağına inanmıştı.
Çünkü bütün yandaş ve yalaka basın iktidar sahiplerine yaranmak için akla hayale gelmeyecek fikirlerle iktidar sahiplerini buna inandırmışlard ve yanlış yönlendirmişlerdi.
Bence bu kez çok kötü kandırdılar.
Ama İmamoğlu’nun 800 bin fark atmasına rağmen halen yandaş ve karındaşlar hazmetmemiş olacaklar ki, İllet ve Zillet ittifakı denilerek yüzde elliyi aşağılayıp hakaretleri bir yana, İmamoğlu’nun başarısını ve mağduriyetini halen görmezden gelinen alçaklığı ve fitneyi dibe vurdurduklarının, farkında olmadan halen bu ahlaksızlıkları sergilemeye devam ediyorlar.
Neden?
Çünkü birilerine yaranacaklar da ondan.
Türk Milletinin, uyanıp artık haram ve hile ile yapılanların farkında olması sonucunun neleri değiştirdiğini yine de kabullenmiyorlar. Yapılan ahlaksız ve haksız yorumlarını sürdürüyorlar. Devam etsinler bence. Ülkede Milletin uyanması için faydaları var her ne kadar ülke geleceğinin tehlikesine göz göre, göre, bu zamana kadar verdikleri zararı halen görmezden geldikleri halde.
İmamoğlu’nun, Pontus’luğundan, imansızlığına, Fetöcülüğünden, Pkk lılığına, hatta utanmasalar ve Ergenekon çökmeseydi Ergenekoncu olmakla bile suçlayacak hale geldikleri gibi,
Bir Valinin yaptığı haksız idari tasarrufundan, ikili adayın son hafta yaptıkları münazaradan, terörist başının kardeşi Osman Öcalan’ın TRT kameralarına çıkarmaktan,
Her seçimde söz verilen EYT, üç bin altı yüz ek gösterge, emeklilerin ve memurların durumunun düzeltileceğine ilişkin kaçıncı vaatlerini yine seçimden sonra bayat birer vaad edilmesinden medet umarak seçimi alacaklarını sandılar.
Hatta, son bir komiklik İmamoğlu’nun darbeci Mısır Devlet Başkanı Sisinin destekçisi olduğu iddiasından çekinmeyen iktidarın söylemlerine rağmen Ekrem İmamoğlu’nun adam gibi adamlığı ile ortaya koyduğu, herkesi kucaklayıcı konuşmaları, VİP te uğradığı haksızlığı bile başka mecralara çekmeden tevazu göstermesi ve gerçekleri ortaya koyması, Zillet ve İllet ittifakı şeklinde hakarete uğrayan Milletin esas sorunların farkına varan asıl Millet olduğunu, esasen bekamızın israf ve haramın ne olduğunu anlatmış ve İstanbul’unun 23 Haziranda kararını yüksek bir telden söylemesine neden olmuştur.
İktidar mecburen yapması gereken ve asli işlerinden olan yol, köprü ve demir yolu hava alanı yapılmasını sanki keyif bağışlar gibi sunarken, Cumhuriyet değerleri olan sanayinin lokomotifi fabrikalarının bugüne kadar nasıl satıldığını dile getiremedikleri, Bankaların yabancılara satışından hiç söz edemedikleri, israf ve saltanatın kamu kaynaklarının fütursuz harcamaları için bir haklı savunma yapamadıkları gibi araç saltanatlarını izahtan uzak kalmışlardır.
Yapılan köprü, yol hava alanı gibi yapıların Dünya fiyatlarına göre fahiş paralarla yapılıp bütün milletin sırtına vurulduğuna ilişkin tek inandırıcı sözleri olmamıştır.
Milletin Mutfakta ki yangınından, cebinde eriyen parasından söz edemediler bile.. Anayasa ve yasaların nasıl ters yüz edilerek korkunun hakim olduğu bir ortamın nasıl
olduğundan söz edemediler bile.
İşte iktidar sahiplerini şaklaban yazar ve çizerler ile yandaş anket şirketleri kandırdı ve kandırmaya devam etmektedir..
Hak hukuk adalet ülkenin insanlarının özlemidir, bağıra çağıra tehditle ülke yönetiminden bıkmıştır. At gözlüğü ile bakıp halen nerede yanlış yaptım diyemeyen yönetimi istemiyor bu Millet..
Hakkı hak bilip haklının hakkını vermekten kendi menfaati için yalakalık yapan gazetecisi, akademisyeni ve Devletin bürokratını artık istemiyor..
Yönetimi kandıranlar dan en önemli aktörlerden olan ve Fetönün 30 yıl sağ kolu olarak çalışan ve yandaş bir kanalda her gün herkesi, mide bulandıracak şekilde hiç bir belgeyi ortaya koymadan bütün muhalifleri FETÖCÜ lükle suçlayan FETÖCÜ oLduğuna tüm kamuoyunun kanaat getirdiği Gülerce denen adamın sahtekarlığından ve halen her önüne gelene iftira atarak programlarda boy göstermesinden bıktı.
İşte bu şekilde iktidarı elde tutanları yine kandırdılar.
Bunlar kimdir?
İşte bu yandaş yazar, çizer, üniversitede yağlı kadroyu kapmış bazı rektörler, beleşten profesör olanlar, hak etmediği halde bürokraside üst yönetime gelmiş yağdanlıklar, bir yığın yalaka ve cıvık, cıvık sanatçılardır.
Kandıranlar ortada.
Devam ediyorlar, Bu Milleti uyutup iktidarın yanlışlarını da halen doğru göstermeye çalışarak...
Yeter dedi İstanbul Halkı,
İster illet deyin ister zillet.
Lakin çok yüksek perdeden İllet ve zillet hakaretini iade etti bu Millet.
Yokluk kuyruğunu bile varlık kuyruğu denilmesinin bir yalan olduğunu artık anladı ve tercihini Türk Milleti İllet ve Zillet diye aşağılan ama milletin esası olanlardan yana yaptı.
Yani asıl milletten yana yaptı.
Herkes Şapkasını önüne koysun demiyorum..
Millete illet ve zillet diyenler şapkasını önüne koyup bir baksın.
İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı seçimi asla bir beka sorunu değil, yolsuzluk ve usulsüzlüklerin had safhaya ulaştığının ortaya çıkması ile ilgili bir koltuk bekası sorunu olduğudur ve bunu yakın zamanda göreceğiz..
Ekrem İmamoğlu’nu tebrik ediyorum ve bu demokrasinin tüm ülke sathına örnek olmasını diliyorum..
