Mahallenin gençleri futbol oynamak isteyince iki takıma ayrılırlar. Formaları yoktur ve önceden belirlenmiş takımlar oluşturmazlar. Hem spor yaparlar hem eğlenirler ve iyi oyunculuk bireyseldir.
Ama takım oyunu kişinin yüzleşebileceği en korkunç kavram olmuştur hep. bir takıma katılmak için kişiliğinden ödün vermen gerekir, daha büyük bir sonuç için ne gerekiyorsa feda etmen gerekir. Eğer bunları yapabileceğini düşünüyorsan; takım oyuncusu olmak istiyorsan, başarı ardından gelecektir.
Siyasette bir oyundur takımlar vardır ve her takımın bir üniforması vardır. Bu üniformanın adı ideoloji ya da dünya görüşüdür. Futbolu 11 kişiyle oynarsınız. Ama siyaset bundan kat kat fazla oyuncunun uyumlu birlikteliğini gerektirir. Dolayısıyla bu geniş kadrolu “takım”ın uyumunu sağlamak için “ideoloji” ya da en hafifinden söyleyelim; “siyasi çizgi” diyebileceğimiz bir ortak yön gerekir mutlaka.
Sonrasında da hazırlık.
Yani plan, proje, program.
Nasıl ki maça birkaç gün kala topladığınız takımla iyi bir oyun çıkaramazsanız, takıma denk düştükçe kattıklarınızla da o performansı yakalayamazsınız.
CHP Ankara il yönetimi de her oyunda gol yiyeceğe benziyor. Göreve geldiklerinden beri takım oyunu bir türlü kuramadıkları gözlemleniyor. İl binasını kahvehaneye çevirmiş partililere çay kahve ısmarlamaktan başka faaliyeti olmayan yönetimin yaptığı bazı programlar var elbette.
Var olmasına var da yapılan her programları fiyasko! Uyuşturucu ile mücadele sempozyumu, 17-25 Aralık takipsizlik kararına tepki programı, cumartesi annelerine destek basın açıklaması vs bir dizi program ama gel gelelim yüz iki yüz kadar klişeleşmiş yüzler ve sosyal medyada paylaşım için objektiflere poz verme meraklısı hep türbinlere oynayan yöneticiler basının rağbet göstermediği günü kurtarma programları elbette ki var.
İl başkanlığı bir program düzenlerken aynı gün aynı saatte gençlik kolları veya ilçe yönetimleri de başka bir program düzenleyebiliyor. Disiplinsiz hiç bir kuruluşun başarıya ulaşması mümkün değildir. Kimin nerde ne yaptığı belli olmayan CHP il örgütünün başarıyı sağlaması mümkün gözükmemekte.
Ne partilinin ne de basının rağbet göstermediği bu yapı iş başında neden durur anlamış değilim. Partililer bu yönetimle başarıya gidilemeyeceğini her ortamda her söyleşide dile getiriyor ve istifa etmelerini dillendiriyorlar ‘eğer partilerini çok seviyorlarsa istifa etmeliler hak edenlerin, partiyi iktidara götürecek kadroların önünü açmalılar’ eleştirilerine kulak asmalısınız...
Bu takımla finale oynamak çok zor...
