Özgürlük yoksa, adalet hüküm sürmüyorsa, insanlar iktidar hakkında konuşmaktan korkuyorsa, sosyal medyada paylaşım yapmaya çekiniyorsa, özgür habercilik yoksa, demokrasinin temel hakları gasp ediliyorsa bu bir zulümdür.
Aalçakça, haince gerçekler halktan kendi halkından ve Dünyadan gizlenerek polis devleti gibi yönetiliyorsa bu alçaklıktır, riyadır, yalandır ve hak ihlalidir. Böyle yönetimler kendi iktidarlarını daim kılmak için yaptıkları zulüm, baskı ve demokrasi ihlali için kullandıkları yöntemler ahlaksız metotlarıdır. Halk üzerinde yapılan baskı ile korku yaratarak kendi iktidar gücünden oluşturduğu silahlı veya silahsız kuvvetlerle Cadı avına girişirler.
Doğu Türkistan bu durumu yaşıyor ve çaresiz bir mücadele veriyorlar. Tarihte bu ve buna benzer çok örnekler yönetimler mevcuttur. Kendi beyinlerinde kurguladıkları bir düşman yaratıp onlarla savaştığına inandırdıkları insanları özgür olmayan tek sesli medya ile perçinlerler.
Doğu Türkistanlıları terörist ilen ederek her türlü zulümü meşrulaştırmaya çalışırlar aynı şimdiki Çin yönetimi gibi.
Çin halkı Doğu Türkistanda yaşayan Türkistanli halk kesimine yapılan bu zulmü görmezden gelir ve düşmanla savaşıldığını zanneder. Çin diktatoryası aynen bu yöntemi uygulamaktadır.
Bu diktotaryanın geçim kaynağı inanç ve ideolojik dava yalanına dayandırılmaktadır. Bütün iktidarını bu yalan ve riya üzerine kurmuştur, kendi gelecek ve ikbalini masumiyeti üzerine inşa ettiği propaganda ve göstermelik seçim sonuçlarıyla bir de ülke bütünlüğünün korunması gibi iğrenç yalanlarını zulüm ettiği insanların sırtına yükleyerek göz yaşı ve bir çare kalmışlığı ile haklı olduğunu Dünyaya beyan ederler.
Muhalefet yoktur, olanlarda haindir. Hapishaneler uydurulmuş suçlarla mahkum edilmiş sadece hak ve özgürlük istemekten başka suçu olmayan insanlarla yani Türkistanlı kardeşlerimizle dolup taşmaktadır. Sözüm ona bu hainlerin konulacağı yeni hapishanelerin yapılacağı vaadleri, bilinçsiz ve olaylardan bir haber olan Çin halkına da alkışlatılır, lakin bu durumu alkışlayanlarda artık korkmaktadır.
Mazlum ve mağdur insanlarla birlikte ağlarken aslında mağdurların asıl celladının kendisi olduğunu kamufle eden, kendi ikbal ve saltanatını sürdürmekten geri kalmayan bir yönetimdir Çin yönetimi. Kendi ikballeri için Doğu Türkistanlıları ve kendi milletinin geleceğini, özgürlüğünü ve refahını asla düşünmeyen bir dikta dır.
Bunlar yani Çin Cumhuriyeti hanedanları asla zulüm yapmaktan çekinmezler .
Çinde Yargı yönetimin emrindedir, basın asla gerçekleri yazamaz, koca Çin ordusu Liderin emri altındadır. Din kurumları zaten yönetimden beslendiği için aksine konuşmazlar.
Devlet Televizyonu vardır tek ses çıkar aksini düşünmek mümkün değildir.
İşte Çin de herkes demokratik bir Cumhuriyette yaşadığını sanır ama buna çoğu inanmaz. Doğu Türkistanda yapılan zulüm den haberleri bile olmaz.
Ama adı Demokratik Çin Halk Cumhuriyetidir.
Yersen.
Tabiki biz yemiyoruz bunları, herşeyin farkındayız ama farkında olmayan bir yığın insanların olduğunu da göz ardı edemeyiz. Kendisinden olmayanlara hainlik ve zulm edenler bir gün mutlaka bunun hesabını verecektir. Lakin o zamana kadar masumlar da bir çok acı çekecektir.
Doğu Türkistanda zulüm var, kan var göz yaşı var ama Dünya görmezden geliyor.
Lanet olsun böyle Devlet yönetimine, Lanet olsun yapılan zulüm ve Baskılara ve bunlara sessiz kalanlara.
Türk dünyası sessiz, İslam ülkelerinden çıt yok.
