Herkes kaderini yaşarmış!
Doğrumu?
Bence doğru.
Değerli dostlar, insanlar, doğar, büyür ve ölür.
Nasıl ne zaman öleceğini asla bilemez, bunu tayin edemez.
Kendisini on dördüncü kattan ölmek için atar burnu dahi kanamaz, ölmez işte, yazısı, kaderi bu olmadığı içindir.
Kimse idam edilmek istemez, müebbette yatmak istemez, kimse parasız, pulsuz yaşamakta istemez.
Ama gelin görün ki kaderinde varsa bunu yaşar insan.
Cumhuriyetimizin;
Dokuzuncu Başbakanıydı.
Adnan Menderes.
Başbakanlarından Adnan menderes memleketine hizmet eden liderlerden biriydi ve Dokuzuncu Başbakandı. Nerede ve nasıl öleceğini bilebilmesi mümkün değildi.
Kaderini yaşayacağı muhakkaktır. Adnan menderesin üç bakanla birlikte idamı asla tasvip edilemez bunu peşinen söylemem gerek. Lakin kaderini yaşayacaktı onu da kendisi bilemezdi elbet. Her ne kadar demokrasi şehidi denilse de bana göre değildi, bunu söyleyerek aziz hatırasına saygısızlık yapmak istemem elbette.
Geçirdiği uçak kazasından burnu bile kanamadan kurtulurken, aynı uçak kazasında Ali Server Somuncuoğlu Basın Yayın ve Turizm Bakanı, Şerif Arzık Anadolu ajansı Genel Müdürü, Abdullah Pala Türk Hava yolları Genel Müdürü, Kemal Zeytinoğlu Demokrat parti Eskişehir millet vekili, Muzaffer Ersü Başbakanlık özel kalem müdürü, İlhan Savut Dış işleri bakanlığı ikinci daire Başkanı, Mehmet Ali Görmüş Basın Yayın ve Turizm Bakanlığı özel kalem müdürü, Sedat Görmüş Dışişleri katibi, Burhan Tan Akşam gazetesi foto muhabiri, Münir Özbek Kaptan pilot, Sabri Kazmaoğlu yardımcı pilot, Lütfi Biberoğlu yardımcı pilot olmak üzere 14 kişinin bulunduğu uçağın düşmesi sonucu hayatlarını kaybederken Adnan menderes kurtulmuştu.
Bu uçak kazası 17 Şubat 1959 Türk Hava Yolları Londra kazası, olarak tarihte yerini alır.
17 Şubat 1959 gününde Türkiye Cumhuriyeti başbakanı Adnan Menderesin içerisinde bulunduğu Vickers Viscount 794 tipi "TC-SEV" uçağının Kıbrıs Cumhuriyetini kuracak Londra antlaşması için İngiltere'ye doğru giderken düşmesi olayıdır.
Adnan Menderes'in başkanlığındaki Türk heyetini taşıyan THY uçağı, ilk başta Londra 'nın merkezine daha yakın olan Heathrow Havalimanı'na inmeyi planlamıştı. Ancak, Heathrow kontrol kulesi yetkilileri, başkentteki aşırı sis yüzünden diğer bütün uçaklar gibi Türk uçağını da 25 kilometre kuzeyde bulunan Gatwick Havalimanına yönlendirdi. Burada sis kısmen az olsa da görüş mesafesini büyük ölçüde düşürecek yoğunluktaydı. İngiltere Havacılık Bakanlığı'nın yaptığı araştırma ve soruşturmaya göre, uçağın kuleyle telsiz irtibatının kesilmesi ve yoğun sis sebebiyle uçak saat 16.58'de aniden bir fırtına ile beraber Londra yakınlardaki ormana çakılmıştır.
Yerde 250 metre kadar sürüklendikten sonra her iki kanadı kopmuş ve taklalar atarak parçalanmış olduğunu biliyoruz. Newgate Chaffold çiftliğinde bahçıvanlık yapan Peter Weller ve iki arkadaşı da kazaya şahit olmuşlardır.
Bu üç İngiliz, gökyüzünde korkunç bir motor gürültüsü duyduktan sonra sivil bir uçağın hızla üzerlerine doğru inmeye başladığını görmüş ve bulundukları tarlada yere kapanmıştır. Uçağın ürkütücü patlama sesiyle yakınlardaki ormana daldığını gören Weller, yanındaki arkadaşlarından birine bisikletiyle birkaç kilometre uzaklıktaki polis karakoluna gitmesini ister; sonra da diğer arkadaşıyla birlikte kazazedelerin yardımına koşmuşlardır.]
Weller ve arkadaşı olay yerine ulaştığında uçağı ikiye ayrılmış bir şekilde bulurlar. Uçağın, gövdesine girip, koltuklarda baygın durumda yatan birkaç yolcuyu dışarı çıkarırlar, kazada Menderes'in ayağı uçağın yarılan tabanına sıkışmıştır.
, DP'l Sakarya Milletvekili Rıfat Kadızade onun dışarı çıkmasını sağlamış, olay yerine gelen Tony Bailey isimli çiftçi ve hemşire eşi Margaret, o sırada Menderes'i takım elbisesi çamur ve kana bulanmış bir şekilde çalıların üzerinde otururken bulmuşlardır.
Türkiye Başbakanı Adnan Menderes, İngilizce olarak, hiçbir şeyinin olmadığını söylemiş ve uçaktakilere yardım etmelerini istemiş.
Olay yerine cankurtaran gelince Menderes, London Clinic'te tedaviye alınmış, kazada bakan ve milletvekillerinin de bulunduğu 14 kişi ölmüştür.
Dışişleri Bakanlığı Katibi Güner Türkmen ve Demokrat Parti Çanakkale Milletvekili Emin Kalafat’ında aralarında bulunduğu 6 yolcu ve mürettebat yaralı olarak kurtulmuştur.
Yirmi yedi mayısta idam edilen Başbakan ADNAN Menderes hafif yaralı olarak kurtulmuştur. Kaderinde uçak kazasından kurtulmak varmış işte.
17 Şubat 1959 tarihinde uçak kazasından hafif yaralı olarak kurtulan menderes, Maalesef 17 Eylül 1961'de bir ihtilal sonucunda idam edildi. İşte kader bu, Koca bir Uçak kazasından kurtulup, İdam edilerek hayatının son bulması Adnan Menderesin iradesi ve isteği değildir. Kaderin yazgısıdır.
Şimdi bu köşe yazımdan kimse bir anlam çıkarmasın, siyasi bir anlam ise asla. Benim Bu köşe yazım insanların kaderinden kaçamayacağı bir şey olduğunu anlatmakta öte bir anlam taşımadığını vurgulamak istedim.
