Recai Irmak


İNSANI YAŞATKİ, DEVLET YAŞASIN!

İNSANI YAŞATKİ, DEVLET YAŞASIN!


Güç ve iktidar hem güzeldir hem de çok tehlikelidir. Bazen insanı kör eder güç zehirlenmesi yaşatır bu muktedirlere. Bazen feraseti beraberinde getirir lakin bu çok nadir bir durumdur, özellikle gelişmekte olan ülkeler ile az gelişmiş ülkelerde tabi ki.

İşte bu nedenle, bütün güç bir kişiye teslim edilemez! Güç nerede ve hangi mahal için olursa olsun asla tek kişiye teslim edilmez. Lakin bütün gücü eline alan kişinin, güç zehirlenmesi, çok yüksektir.

 İşte güç zehirlenmesi,  olduğundan zamanla kendisine bu yetkiyi verenleri de unutur, asla onları dinlemez. Kendisinin düşündüğü karşısında asla en yakınında olanlarca kendisine söylenen hiçbir haklı olayları süzemez ve onları dinlemez hatta karşısında olan herkesi hıyanetinden söz etmeye başlar.

Öyle bir hal alır ki, bu güc’ ü kendisine verenler ve hatta birlikte yola çıktıklarını  dahi artık yanında görmek istemez hatta onları birer, birer, uzaklaştırır. Bu da yetmediği takdirde yok eder, siler atar.

Osmanlı padişahlarının bir, çoğu işte saltanat gücü ile güç zehirlenmesi yaşamış istişarede yapmadan kararlar aldıklarında saltanatı tehlikeye atmışlardır. Sadece usulen Şeyhülislamdan fetva alarak kendilerinin haklılığına bir dayanak oluşturmuşlardır. Kendi evlatlarının katli için bile fetva alan hükümdarların olduğunu unutmamak gerekir. Taht için oğluna zehirli kaftan gönderen ve 19 şehzadesini katleden Yavuz Sultan Selim, hiçbir günahı olmayan oğlu Mustafa’yı,  boğduran Sultan Süleyman tarihte yerini almıştır.

İşte tek güç sahibi olan ve iktidarını korumak güdüsüne sahip olan sultan ve kralların; Siz beni hiç anlamazsınız! Her yaptığım icraat doğrudur! Benim aksine konuşanların tümü külliyen yanlıştır!  Asla anlamazsınız! Savaş yapmak, barış yapmak sadece benim elimdedir, Kanun da benim, yasa da benim der. Yapmakta benim, yıkmakta benim hakkım, Devlet hazinesi benim, istediğimi harcarım, istediğimi dağıtırım der. Ben Devletim der, der ve kimsenin artık gücü yetmez bu güce. Şeyhülislamda benim, Enderun da, Kethüda da benim, Divan da benim der, yer gök inler de asla hak yerini bulmaz.

Oysa ki, Yüce Kitabımız Kur’an da bir, çok ayet mevcuttur ve istişareyi emretmektedir.

‘’Allah’ın rahmeti sayesinde onlara karşı yumuşak oldun. Şayet kaba, katı kalpli biri olsaydın etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onlar için bağışlanma dile, işlerinde onlarla istişare et. (Bir konuda) karar verdiğin zaman Allah’a tevekkül et. (Ve onu uygula. Çünkü) Allah, tevekkül edenleri sever. 3/Al-İmran 159  

Dedi ki: “Ey ileri gelenler! Bana bu işimde düşüncenizi söyleyin. Sizin katılımınız olmadan kesin bir karar verecek değilim.” 27/Neml 32

Onlar Rablerinin (iman ve salih amel) çağrısına icabet eder, namazı dosdoğru kılarlar. İşleri, aralarında istişare iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler. 42/Şüra 38

            Değerli dostlar, bu ayetler Yüce kitabımızda ama sözde okuyup tatbikte görmezden gelinmesi ne anlam taşıyor taktirlerinize bırakıyorum.

Büyük Devlet adamlarının en büyük hayali, Milletine, Vatanına hizmet etmektir. Bu hayal en büyük hayalidir ve başka hayali olmamalıdır. Bu en büyük hayalden başka kendisinin farklı hayalleri için yola  çıkan lider ve Devlet adamları ile çetin yollar aşılmaz ancak kendi ikbali için yollar aşılır.

Kendi hayalleri için değil Milletin hayalini gerçekleştirmek için hizmet etmeyen Devlet adamları sadece kendi ikbali için hizmet eder ki bu bir Devlet adamlığı asla değildir.Ne demiş Şeyh Edebali; İnsanı Yaşat ki, Devlet Yaşasın.

Bu çok anlamlı ve büyük mana taşıyan sözden öte, Devlet adamlığı, liderliğin en önemli vasfı, Vatanın ve Milletin bütünlüğünün devası olacak düsturun, sadece dört kelime ile ifadesidir.

Son Cümle yine Osman Beye ne demiş Şeyh Edebali; Bundan sonra Öfke

bize, Uysallık sana, Gücenmek bize, gönül almak sana, Suçlamak bize, katlanmak sana demiş. İşte Devlet adamlığı ve liderliğin gereği budur. Bu bir siyasettir, Devlet adamlığının ölçüsü ve hakikatidir.

Ama bu meziyetler yok ise o kişi ne Devlet adamıdır ne de Liderdir. Sadece bir

topluluğun, temsilcisidir ve tarihte yerini öyle alacaktır.

Değerli dostlar, biz siyaseti haftalık grup konuşmaları ve hafta içinde verilen ama ülke hayrına hiçbir katkısı olmayan ötekileştirici ve ortam gerici, insanları kamplaştırıcı beyanatları siyaset sanıp ergen çocukların bile yapamayacağı basit bir siyasi oyun oynuyoruz o kadar.

Ülkede Grup konuşmaları ve diğer siyasi beyanatları bir hayal edin ve kimin payına burada ne düşüyor bir bakalım. Bir hafta arkadaş bir hafta, Liderler bağırmadan, çağırmadan, kırıp dökmeden, insanları bölmeden, yalan yanlış ifadelerle karalamadan, iftira atmadan, dün öyle bugün böyle diyerek kıvırtmadan geçiremeyecekler mi? Maalesef bunun ötesine geçemeyeceğimiz görülüyor.

Siyaset yaptığını sanan bazı gafiller ve zavallıların tahrik dolu ve ayrımcı Twitter’lerini saymıyorum bile. Değerli dostlar Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyetin ilk yıllarındaki meclisi hayalinizde canlandırın. Mecliste kendisine ve kendi partisinden gelen eleştirilere nasıl vakar içinde cevap verdiğini bir düşünün.

Devlet adamlığı ve Dünya liderliğinde hala ismi altın harflerle yazılan,  Deha’nın izleri işte bu nedenle silinmek istense de silinememektedir.

Devlet adamı olmak, lider olmak öyle kolay bir şey değil. Bu işler sözle olmuyor demek ki.

Hepinize hayırlı haftalar dilerim.

  • BIST 100

    9711,46%0,69
  • DOLAR

    32,52% -0,09
  • EURO

    34,80% -0,18
  • GRAM ALTIN

    2427,40% -0,10
  • Ç. ALTIN

    3994,55% -0,61
  • Cuma 23.5 ° / 10.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 25.1 ° / 9.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 25.1 ° / 9.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Ankara

26.04.2024

  • İMSAK 04:14
  • GÜNEŞ 05:48
  • ÖĞLE 12:51
  • İKİNDİ 16:39
  • AKŞAM 19:45
  • YATSI 21:12