Şu kısa ve meşakkatli hayatta önemli sınavlar ve imtihanlardan geçiyoruz. Sınavda olduğumuzu bilerek ya da bilmeyerek bu hayatı bir gün neticelendireceğiz. Eğer başarılı olursak sonunda mükafatlarımızı alacak ve ardımızdan “adam gibi adamdı” laflarını ettirerek rahmetle, başarılı olamadığımız takdirde ise cezalandırılıp, bencil, menfaatperest, kötü bir insan olarak anılacağız.
İnsanlık olarak zor bir dönemde yaşıyoruz. Vefa, erdem, onur, karakter, ahlak, dürüstlük gibi temel değerlerimiz kan kayıp ederken para, mal, mülk, şan, şöhret, makam, mevki gibi dünyalıklar değer kazanırken bunların esiri haline gelmekteyiz. Sosyal hayat, eğitim ve öğretim v.b işleyişler toplumda ön plana çıkan anlayışlara göre düzenlenmektedir. Örneğin tahsil hayatımız “ahlaklı bir insan olmayı mı yoksa iyi bir meslek sahibi olmayı mı” öncelemektedir, hiç düşündük mü? Zihinleri gelişmiş karakterleri zayıf olan bireylerden bu topluma hiç bir fayda gelmeyecek tam aksine önemli zararlar gelecektir.
Ahlâk eğitiminin bir başka adı olan karakter eğitimi, toplumumuzda adam olmak kelimesiyle de ifade edilir. Halkımız kaymakam, vali, profesör olmakla adam olmak arasındaki farkı, iyilik ve ahlâk sahibi insanla, kötü ve ahlâksız insanı ayırt etmede kullanır. Evlâdına; `Oğlum sen adam olamazsın.` diyen baba, yıllar sonra oğlunun kaymakam olduğunu öğrenir. Oğlu da: `Babam bana adam olamazsın, demişti. Ben onu yanıma çağırtayım da nasıl büyük adam olduğumu görsün.` demiş. Babasını bir elçi gönderip yanına çağırtmış. Babası da ona: `Oğlum ben sana kaymakam olamazsın, demedim. Adam olamazsın, dedim. Eğer adam olsaydın, babanı ayağına getirtmez, sen babanı evinde ziyaret edip onun hayır dualarını alırdın.` demiştir.
Bir insan başarılı olabilir, çok zeki olabilir, makam sahibi olabilir ama karakterli ve ahlaklı değilse bunların hepsi nafilelerden ibaret kalacaktır. Ayrıca başarılı bir insan olmakla karakterli bir insan olmak arasında mutlaka çelişki olması gerekmemekle birlikte insan başarılı ve karakterli, ahlaklı olabilmektedir.
*****
Bir başka açıdan;
Eğer bir insan yaptığı işler ile değil de eş-dost ve etrafı ile bir makama, mevkii ye geliyorsa oradaki işleyişte ciddi sıkıntılar bulunmaktadır diye düşünüyorum. Kişisel gelişim ve sosyal başarı türünde kitapları olan Mümin Sekman “Karakterli olmanın temeli, bir işi en iyi şekilde yapmaktır. İşinde en iyi olanlar taviz vermek zorunda kalmazlar. Donanımlarının kat be kat üstünde beklentileri olanlar ise en fazla tavizi vermek zorunda olanlardır. Sağlam karakterli insanda bunun tam tersi “ şartlar her ne olursa olsun; ne tür zorluklarla ya da ne tür varlıkla karşılaşırsa karşılaşsın, kişiliğindeki özelliklerden hiçbir şekilde taviz vermez.” Diyor..
Son olarak çoğu zaman tekrarladığım ve tarihin derinliklerinden süzülerek günümüze kadar ulaşan birkaç söz ile yazımı sonlandırmak istiyorum..
Eğride tok, doğruda aç görmedim,
Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar,
Ve vicdan varsa, karakter sağlamdır vesselam..
