Ülkede kriz var mı? Yok mu?
Ben kriz olduğunu söylemeye mezun değilim, lakin yetkililer paket üzerine paket açıklıyor. Enflasyon yüzde yirmi dörtlerde, doların ateşi sönmüş görünse de halen altı on sekizler civarında stabil olmuş halde, koca firmalar personel çıkarıyor, işsizlik yüzde on birlerde. Çarşı Pazar ateş pahası, doğal gaz ve elektriğe üst üste zamlar geldi ve gariban insanlar fatura ödemekte sıkıntı çekiyor. Faturalarda kullanım bedeli kadar, yok okuma bedeli, yok TRT bedeli yok bilmem anasının nikahı bedeli derken kullanım ücretinin yüzde ellisini oluşturuyor herkes şikayet ediyor ama çaresizler bunu da biliyoruz.
Bütün bunların sebebi nedir?
Krizden mi, refahtan mı bilemem..
Ülkede kriz yok ekonomik saldırı var öyle diyelim, ama bizi yönetmek için seçtiğimiz altı yüz Millet vekilinden zaten tık yok. Meclis göstermelik çalışıyor, parti liderleri Milletin beklentisine cevap vermekten uzak, Salı günleri acımasızca ve insafsızca hakaretlerle konuşma yaparak haftalık siyasetle bir kez daha gerilmiş olan Türk Milletini germeye devam ediyor.
Bir parti lideri Elli altı yıl önce çekilmiş bir fotoğraf ile İstiklal savaşının önemli bir şahsiyeti ve ikinci Cumhur başkanının karşılama töreninde elinde tutuğu ABD ve Türk Bayrağından yola çıkarak ana muhalefet partisinin ihanetinden, ana muhalefet liderinin ezan ve bayrağımızı savunmasından yola çıkarak ezandan ve kur´andan ne anlarsın diyerek örseleyerek vatandaşların yağmur gibi yağan zamları unutturmak istediği gibi, bir diğer lider kendi bünyesinden ayrılmış diğer bir partiye bağırıp çağırarak, neidüğü belli olmayan bir af gündemi ile ülke insanlarının derdinden bir haber şekilde grup konuşması ile vatandaşın umurunda olmayan konuların gündeme getirilerek grup toplantısı yapmasını anlamak mümkün değil.
Ana muhalefet artık bu Millete, fayda sağlayacak proje ve öneriler yapamıyor, ancak kendilerine yapılan saldırı ve hakaretlere cevap vermekten vakit bulmuyor.
Mutfakta, yangın var çarşı pazarda pahallılık kol geziyor, işsizlik insanların belini bükmüş, şirketler ayakta durmakta zorlandığı gibi dayanacak gücü kalmayanlar kepenk kapatacak duruma gelmiş ama siyasetçilerimiz ve değerli liderlerimiz Millete deva olacak bir hamle yapmaktan uzak grup konuşmaları, paketler açılarak mahalli seçimlere yatırım yapmakla meşguller.
Oysa ki demokratik bir ülkede, ana muhalefetin ve diğer muhalefetin önerilerine kulak verilerek ülkede gerilim yerine yumuşak ve güvenli bir hava estirilerek varsa krizden çıkmanın yollarının aranması gerekmez mi? Elbette böyle olması gerekir, Her Salı ve bir çok günler böyle hakaret, yalan riya ve gerçeklikten uzak günü kurtarma siyaseti ile bu ülke ye haksızlık yapıldığına, Millet ile dalga geçildiğine inanıyorum artık.
Ülkede güven yoksa kavgalar artık siyasi çekişme dışına çıkmış bir hal almışsa, kim yatırım yapar, kim bize inanır. Demezler mi adama siz kendi ülkenizde böyle kısır siyasetle siyaset yaparken biz nasıl güvenelim size. Kendi kardeşinizi sürekli hain ilan edip, hesap verirliliği esas almayan yalandan demokrasi oyunu oynarsanız ben nasıl size güveneceğim.
Etrafımız hain terör örgütleriyle sarılmış, içeride FETÖ cüler hala fırsat kollarken bu şekilde siyaset asla bize yarar getirmez diye düşünüyorum.
Beyler! Milletin derdi büyük, sizin kısır çekişmelerinizden bıkmış geçim derdine düşmüş.
Kısacası Koyun Can derdinde, kasap et derdinde.
Siyaset seviyeli, hakaret ve nefret söylemleri ile yapılsaydı, tüm gelişmiş ülkeler bunu yapardı, artık aklımızı başımıza toplamalıyız artık geç olmadan.
