Orhan Aydan

Tarih: 25.02.2016 22:40

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki !!

Facebook Twitter Linked-in

Öyle bir zamandayız ki, mevcut kanunlar veya kanunsuzca devam eden uygulamalar, Allah´ın emirlerine uyanların bazı haklarını kısıtlıyor da Müslümanlar bu kısıtlamalara karşı çıkmak adına, kişisel tercihleri ve özgürlükleri koruma altına alan liberalizme sığınıyor. Mevcut düzenin liberalizmin kucağına ittiği Müslümanlar, artık toplumu ıslah etmekten, emri maruf ve nehyi   münker  yapmaktan vaz  geçmiş, sadece kendi tercihlerini yaşayabilmenin derdine düşmüş görünüyorlar.

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, bazı kötülüklere kalbimizle buğz etmeye, pasif direniş göstererek veya terk ederek protesto etmeye bile güç yetiremiyoruz. Meselâ hacca gitmek isteyen bir Müslüman, hac parasının Allah´ın yasakladığı bir muamele olan faizle iştigal eden bankalara yatırılmasına mani olamıyor.

Gerçekten zor zamanlardayız.

Memleketimizin en güzel köşeleri, günahların işgali altında ama bir şey yapamıyoruz. Çoluk çocuğumuzu teslim ettiğimiz eğitim kurumlarına sözümüz geçmiyor. Vergilerimizle dinimizin hoş görmediği işler yapılıyor veya onlara imkân sağlanıyor, mani olamıyoruz. Bu gibi bizim yetki alanımızın dışında olduğu için güç yetiremediğimiz meseleler dışında, nispeten kendi elimizde olan meselelerde de zorluklar yaşıyoruz. Mesela çevremizdeki insanların yanlışlarına da ses çıkaramıyoruz.

Niçin tavır geliştiremiyoruz?

Hemen hepimiz, yakın akraba ve komşularında, hatta bizzat ailesinin fertlerinde, Rabbimizin razı olmadığı hallere şahit oluyoruz ama ikaz etmeye çekiniyoruz. Bunun en önemli sebebi, iman

Pek çoğumuz, iç dünyamızda samimiyetle hissettiğimiz manevî duyguları hayata geçirmekte nasıl bir usul takip edeceğimizi de bilememekteyiz. Usul ve adabı bilmemek, doğru tavrı göstermek istediğimiz halde gösteremememize sebep olabilmektedir.

Aslında biz Müslümanların usul konusunda bir sıkıntısının olmaması gerekir. Çünkü dinimiz bize, sadece gayeyi gösterip bırakmış değildir; gayeye ulaşmak için uygun ve kolay yolu da göstermiştir.

Çözüm ahlaklı ve faziletli evlatlar yetiştiren Analar,Babalar ve ailelerde.

  Para, menfaat, için insan ve doğa  katletmeyen tüm canlıların yaşam hakkına saygı duyan özgürce düşüncesini söyleyen ama saygısızlık etmeyen doğaya ve insana saygılı dinini bilen Vatanı nı devletini seven onu koruyup kollayan ayrım yapmayan.... Kısaca tüm kötülüklerle iyilikle mücadele eden bir nesil yetiştirin ki içine edilmiş memleketi sonraki nesil koruya bilsin.

 Ne sokağa çıkabilir olduk ne Kalabalık ta yürüyebilen ne konuşarak   anlaşabilen ne de insanlara saygı ve sevgi göstermeyen gölgesinden korkan yaşamının her yönünde endişe duyan  nesiller olarak sürer gider.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —