Kadir Tokat

Tarih: 16.11.2015 11:28

SALLABAŞLARIN ELİNE KALMAK

Facebook Twitter Linked-in

Sadi Şirazi..

"Kusuru kendisine söylenmeyen adam ayıbını hüner zanneder." diyor.

Hiç kimse kusursuz değildir.

Ve kusurunu kabul etmek erdemliliktir.

Birileri etrafındaki sallabaşların karaktersizliğinden dolayı kendisini kusursuz da zannedebilir.

O zaman söyleyelim tabanına kulak vermeyen ve hazır asker olarak gören oluşumlar günümüzde  başarılı olamazlar/olamayacaktır.

Tabanını siyaset mekanizmalarına dahil edenler ise yarıştan daha kazançlı çıkmaktadır

*****

Ülkemizdeki demokratik işleyişte halka "aritmetik" bir bakış açısı ile yaklaşılmaktadır.
Oysa gelişmiş demokrasilerde halka karşı "sosyal " bir bakış hakimdir.
Sivil Toplum Kurumlarının demokratik yapıda yeterli söz sahibi olmamaları/olamamaları bunun önemli bir göstergesidir.
Bununla birlikte 12 Eylül darbesinin ürünü Siyasi Partiler Kanunu, Siyasi Partilerin Genel Merkezlerini kuvvetlendirmekle birlikte tabanı zayıflatmaktadır ve halkı sosyal bir varlık olmaktan da çıkarmaktadır.
Netice de halk kendi istediğini değil merkezlerin istediğini vekil olarak seçmek zorunda kalmakta bu da temsil noktasında sıkıntılar ortaya çıkarmaktadır.
Genel Merkezlere göre halk ne de olsa sosyal değil aritmetiktir.

*****

Birbirimizi kandırmayalım.
Ülkemizde ki siyaset kişisel beklentiler yumağı halindedir.
Kişisel menfaat beklentilerinin kuvvetlenmesiyle birlikte iç sorgulama mekanizmaları da zayıflamaktadır.
Dolayısıyla itiraz eden, eleştirel yaklaşan ve sorgulayan kişiler siyaset içinde fazla yer bulamamakta, bulmuş olsa da uzun süre kalamamaktadır böylelikle meydan da salla başlarla dolup taşmaktadır.
Bunların yoğunluklu olduğu yerden de sağlıklı bir demokratik işleyiş beklemek horozun yumurtlamasıyla eşdeğerdir...

****

Bir parti seçilme noktasında 3 dönem kuralı getirdi.
Bir diğeri 2 dönem, 
Diğerleri de sonsuzluk kuralı.
Sonunda sonsuzluk kuralı yerinde dururken diğerleri de getirdikleri kuralları değiştirdiler.
Anlayacağınız aynı tas, aynı hamam...
Ve gençlerin önünü açmak, siyasette yenilenmek gibi hikayeleri her zaman olduğu gibi hepimiz unuttuk !


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —