Ülkemizde yoğun gündem içerisinde kendini bulamayan konulardan bir tanesi de sokaklarda yaşayan, evsiz barksız, kimsesiz insanların halleridir. Ciddi bir şekilde ne devletin de de toplum vicdanının dikkatini çekebilen evsiz insanlar, yaşadıkları yerlerde donarak öldüğünde, ya da bir şekilde öldürüldüğünde akıllara gelmektedir. Havalar soğudu ve muhtemelen gazetelerin 3. sayfalarında ya da televizyon haberlerinde evsiz insanlarımızın donarak öldüğünün haberlerini okuyacağız, duyacağız. İnşaallah kimse böyle bir olay ile karşılaşmaz. Ancak her kış ayında bu haberlere aşina olduk.
Aslında her gün karşılaştığımız sokakta yaşayan insanlar, soğuktan donarak öldüğü zaman hakkında konuşulmayı hak ediyor sanki !
Kendi yaşamına, hayallerine, hırslarına kapılıp gidenlerin umarsızca yanından geçtiği bu insanlara karşı milletin ilgisizliği yanında devletinde yeteri kadar ilgili olduğunu maalesef söyleyemiyorum.
Bu insanların çoğunluğu bir yönüyle hayata küsmüş olsalar da, bir taraftan da kendilerine bir yardım eli uzanacağı ve hatırlanacakları ümidini taşımaktadırlar.
Gerçekten bu insanları hiç düşündük mü? Nerelerde kalıyor? Karınlarını nasıl doyurup ne giyiyorlar? Sağlık problemlerini nasıl çözüyorlar? Sokaklardaki art niyetlilere karşı kendilerini nasıl savunuyorlar?
Bu insanların yerine kendimizi koyarak elimizden geldiğince bu toplumsal yaraya merhem olmamız gerekmektedir. Unutmayalım ki bu insanlarda bir zamanlar bizler gibi düzenli bir yaşamları, işleri, evleri, çocukları, anne ve babaları vardı ve hayatları henüz gazetelerin 3.sayfalarında yer alacak kadar dramatikleşmemişti. Şimdi ise karanlık ve soğuk sokaklarda kimsesizler.
Kim bilir belki yarın bizler de onların yerlerinde kimsesiz olacağız.
Sahi şu koca dünyada, milyonlarca insanın arasında ”bir insanın nasıl kimsesiz ve evsiz kalabildiğini” hiç düşündünüz mü?