1 Kasım Seçimlerine 2 hafta kala düzenlenen mitingde, Ankara´da yaşanan patlama ve şehitler nedeniyle müzik yayını yapılmadı. Miting, şehitler için 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı´nın söylenmesi ile başladı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı miting öncesinde, vatandaşlar alana tek tek aranarak alındı.
BİZ DANTELLİ KEFEN GİYENLERE BENZEMEDİK
Yaklaşık 1 saat süren konuşmasına Yenikapı miting alanını dolduran kalabalığa seslenen Devlet Bahçeli, miting öncesinde sosyal medyada yayılan dedikodulara tepki göstererek, şunları söyledi:
"Son yurdumuz adeta cenaze evine, taziye çadırına dönmüştür. Bedenine bomba saran üzerimize saldırmaktadır. 10 Ekim 2015 Cumartesi günü Ankara Tren Garı önünde yaşanan canlı bomba felaketi Cumhuriyet tarihimizin en kanlı sahnelerinden birisi olmuştur. Bu saldırıda 102 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmıştır. Ülkemiz kana bulanmakla kalmamış, korku tüneline de sokulmuştur. Üstelik bunu fırsat bilen terör yedekleri, bu açık hava toplantımızı sabote etmek için sosyal medyadan dedikodu yaymışlar, emniyet konusunda şüphe uyandırmaya azmetmişlerdir. Neymiş, burada da bomba patlayacakmış. Biz silahtan, bombadan korkup ölümden çekinseydik ne imanımızda samimi, ne davamızda gözü pek olabilirdik. Biz böyle ucuz tehditlere, bayat numaralara 46 yıldır asla pabuç bırakmadık, asla da bırakmayız. Biz dantelli kefen giyenlere, etek giyip nifak kusanlara çok şükür hiç benzemedik, benzemeye de niyetimiz yoktur."
MONDROS ŞARTLARI GERÇEKLEŞTİ
Çözüm süreci konusunda MHP´nin pek çok konuda uyarılarda bulunduğunu ve 20 Temmuz´dan itibaren terörün her gün can aldığını belirten Bahçeli, "Süreç ihaneti devredeyken valiler operasyonlara izin vermedi. Erdoğan´ın talimatı, Davutoğlu´nun isteği buydu. Mehmetçiğe, polislere ve masum vatandaşlarımıza kıyanlar ellerinde silahla vatanımıza mevzilendiler, süreci silah stoklama fırsatı gördüler. Türk askeri operasyon izni istedi, duymadılar. PKK silahları bıraktı bırakıyor, sınırlarımızdan çıktı çıkıyor derken, güvenlik güçlerimizin elinden silahlar alındı. Türk polisi hainlerin tepesine binelim dedi, karakollardan çıkmayın dediler. Erdoğan devleti, süreç ihanetinin vesayeti altına aldı. Aynen Mondros şartları gerçekleşti. Teröristler sözde mahkeme kurup haraç alırken, Erdoğan kaçak saray inşa ediyor, pahalı uçaklarla geziyor, harcırah topluyordu. Teröristler hendekler kazıp sözde özerk yönetimler ilan ederken Erdoğan ve Davutoğlu 400 milletvekili çetelesi tutuyor, demokrasiye kumpas kuruyordu" ifadelerini kullandı.
BİLAL YÜKSELİRKEN HİLAL DÜŞÜYORDU
Bahçeli, Cumhurbaşkanı RECEP TAYYİP ERDOĞAN´ın oğlu Bilal Erdoğan hakkında şunları söyledi: "Bilal yükselirken hilal düşüyordu. 57 Müslüman ülke varken kaçacak, doktora yapacak Vatikan´ı mı buldun?" dedi. Erdoğan´ın ‘Kaçak saray kadar başınıza taş düşsün´ sözlerini eleştiren Bahçeli sözlerine Erdoğan´a yüklenerek devam etti: Kaçak saray kadar başımıza taş düşmesini isteyen Erdoğan da, şunu bilsin ki, biz taşa da toprağa da razıyız, ne de olsa hepsi bu vatanındır. Eğer kendisi adaletin hükmüne razı olursa mesele kalmayacak, hak ve hukuk yerini bulacaktır. Erdoğan, sana sesleniyorum; hadi bize taş gelsin, senin semtine de, sadece hukuk gelsin; buna var mısın? Gözün kesiyor mu? Yüreğin yetiyor mu?".
ERDOĞAN YİNE ANAYASAL YETKİLERİNİ ÇİĞNEMİŞ, BURADA AKP PROPAGANDASI YAPMIŞTIR
Sivil Dayanışma Platformu tarafından 20 Eylül Pazar günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu´nun katılımıyla düzenlenen "Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses" mitingi hakkında konuşan Bahçeli, "20 Eylül 2015 günü, bu meydanda, hazırlayıcısı saray yanaşması olan bir sivil toplum kuruluşu tarafından, milyonlarca nefes teröre karşı tek ses mitingi yapılmıştır. Bu aslında bildik, herkesin malumu olduğu bir AKP toplantısıdır. Erdoğan yine anayasal yetkilerini çiğnemiş, yine taşıdığı görevin ağırlığına göre davranmamış ve burada AKP´nin propagandasını yapmıştır" dedi.
Erdoğan´ın "Kim ki bu bayrağa sahip çıkıyorsa işte o yerlidir, millidir, Türkiyelidir" açıklamasını hatırlatan Bahçeli, "Bunlar için millilik sandık görününce hatırlanan bir istismar vasıtasıdır. Bunlar için yerli olmak yakayı kurtarmak için müracaat edilen bir can simididir. Fakat papaz elbisesi giymek Erdoğan´ın kiliseye ait olduğunu göstermeyeceğine göre, millilik demekle de kendisi ve yandaşları milli olmayacaktır. Bayrağı tahrik unsuru gören Erdoğan´dır. Türklüğe kefen biçen Erdoğan´dır" diye konuştu.
DAVUTOĞLU´NA ‘SEROK AHMET´ DİYE SESLENDİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu´nu da eleştiren Bahçeli, "Serok Ahmet Ortadoğu´da ‘bizden habersiz yaprak kımıldamaz´ diyordu, neyin kımıldadığı, kimlerin coğrafyayı kımıldattığı ortadadır. ‘Ortadoğu´da değişimi biz yöneteceğiz´ diyenleri kimin yönetip yönlendirdiği de açıktadır" dedi. Bahçeli sözlerine şöyle devam etti:
"Ankara´da bomba patlıyorsa bunu bedelini Ortadoğu´da hamaset nutukları atan iktidarın ödemesi şarttır. Sınır güvenliğimizi sağlayamayan; Suriye´den Ankara´ya yüzlerce kilometreyi aşarak gelen teröristleri tespit edemeyen, canlı bombaların kimliği bilinmesine rağmen yakalayamayan aciz Başbakan´ın 1 Kasım´da görevden alınması milli bir vecibedir. Ankara saldırısını bir gün IŞİD´e, diğer gün IŞİD ve PKK´ya, bir başka gün IŞİD-PKK ve Esad´a bağlayan; ne dediği belli olmayan, ölen Suruç katliamcısını hukuka teslim etmekle övünen kafası karışık bu Başbakanla ulaşılacak bir gelecek yoktur."
SİYAH ÇANTAMIZ BUNLARIN KORKULU RÜYASI
Koalisyon görüşmeleri sırasında kullandığı siyah çantadan da bahseden Bahçeli, "Ekranlarda gösterdiğimiz siyah çantadan sonra şoka giren Davutoğlu dün ileri geri konuşmuştur. Çünkü bunların işi gücü kutudur, kutuya giren çıkandır; Türkiye´nin geleceği için hazırlanan siyah çantamız ise bunların korkulu rüyasıdır" dedi.
SEN BİR KEZ OLSUN ERDOĞAN´A HAYIR DİYEBİLDİN Mİ
MHP´nin her türlü teklife ‘hayır´ dediğine yönelik eleştirileri yanıtlayan Bahçeli "Tekraren vurguluyorum; koalisyon kurmaya yanaşmayan, bunu aklının dahi ucundan geçirmeyen Erdoğan´dır, Davutoğlu´dur. Erdoğan kavga ve ihtilaftır. Davutoğlu yetkisiz, etkisiz, korkak, saray diplerinde gezen, sinsi ve icazetlidir. PKK´yı hükümete taşıyan Erdoğan ve Davutoğlu´dur. Milli iradeyi lekeleyen, tersleyen yine Erdoğan ve Davutoğlu´dur. Başbakan Bursa mitinginde, bize yönelik "yahu bir kez de millete evet" deyin sözlerini kullanmıştır. Sayın Davutoğlu, biz millete evet deriz, millet için kendimizi de feda ederiz. Sen rahat ol, serokluğuna devam et. Sen de bir kez olsun, onurlu davranıp, haysiyetli bir şekilde Erdoğan´a hayır diyebildin mi, buna cevap ver" diye konuştu.
Ankara
22.11.2024