Filistinliler için “Büyük Felaket” olarak tanımlanan Nakba´nın yıl dönümüne denk getirilen Kudüs´ü başkent yapma girişimi tam anlamıyla bir kışkırtmadır. ABD´nin, Kudüs´ü “İsrail´in başkenti” olarak tanıyan bu kararı aslında İsrail-Filistin barışına bir darbedir. Çünkü ABD´nin Kudüs kararı, Ortadoğu´daki gerilimleri artıracak ve dünya barışını tehdit edecektir.

Bugün başta AKP olmak üzere Ortadoğu´daki İslamcı hükümetler mazlum Filistin halkının haklı davasını hem kendi iç politikalarında kullandılar hem de emperyalistlerin ve İsrail´in bölgedeki çıkarlarına uygun şekilde hizmet ettiler. Çünkü Filistinlilerin davalarının yanında olan tek ülke Suriye ülkesi olmasına rağmen bugün ülkenin getirildiği durum ortadadır. Suriye Devletinin dışında Arap ülkelerinin Filistin mücadelesine desteği söz düzeyinde, İsrail katliamlarını kınama düzeyinde kalmaktadır.

ABD elçiliğinin Kudüs´e taşınmasının birden fazla gerekçesi vardır ancak asıl amaç ABD´nin, Ortadoğu´yu yeniden şekillendirmek ve sınırları değiştirmek istemesidir. Coğrafya genelinde emperyalist planlar hayata geçirilmekte bazı ülkelere de BOP Eşbaşkanlığı verilmektedir.

AKP hükümeti, kendisini Filistin davasının savunucu ilan etmektedir.  Ancak ABD´nin stratejik ortağı olmakla da övünen bir hükümet inandırıcı olamamaktadır. Çünkü BOP Eşbaşkanlığı ile övünen bir ülkenin lideri, Filistin´de yaşanan katliamı kınaması ne samimidir ne de gerçekçidir.

Hükümet; İsrail ve ABD ile askeri, ticari, siyasi ilişkileri kesmediği sürece Filistin davasını oy için kullanmaktadır. Çünkü AKP iktidarı, somut tek bir adam atmayarak katliama seyirci kalmaktadır.

Filistin halkının haklı davasının emperyalizmle işbirliği yapan İslamcılar sahiplenemez ancak Filistinliler ile derin bir geçmişe sahip olan emperyalizm karşıtı güçler çözebilir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; Kudüs´te yaşanan katliamı lanetliyoruz, ABD ve İsrail´in tavrını kınıyoruz, emperyalizme karşı direnen Filistin halkının yanındayız.