Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, 'Buradan tüm yetkililere, hükümete çağrıda bulunuyorum; haksız, hukuksuz, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı ve acımasızca yuva yıkan bir garabet halindeki 6284 sayılı kanun derhal iptal edilmelidir. Dış güçlerin bu sinsi oyunlarına alet olmayın, milyonlarca yuvanın yıkılmasının günahına da lütfen ortak olmayın." dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, iptal edilen İstanbul Sözleşmesi'nden kalan ve çok sayıda yuvanın yıkılmasına sebep olan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu'nu eleştirdi ve acilen kaldırılması çağrısında bulundu.
Türk ve İslam dünyasının tarih boyunca kadına büyük önem verdiğini hatırlatan Erbakan, kendilerinin de bu inançla kadına şiddetin karşısında olduklarını, kadına şiddetin ve yaşanan mağduriyetlerin önlenmesinde için kültürümüze, örf ve adetlerimize dayalı yerli ve milli kanunlarımızın yapılmasının yeterli olacağını vurguladı.
'Toplumun temel yapıtaşı, sigortası olan aile yıkılırsa toplum da yıkılır'
Erbakan, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün dünyada maddi gücü eline geçirmiş olan Siyonistler; Kendilerinden başka yaratılmış olan insanları, insan olarak kabul etmedikleri gibi 'Bizim dışımızdaki tüm insanlık bize köle olarak yaratıldı, tümü bize hizmet etmelidir' diyorlar. Ekonomik krizler, açlık, yoksulluk ve kaoslar yaratarak tüm dünyayı ve tüm insanlığı manipüle ediyorlar, birbirine düşürüyorlar, güçsüzleştiriyorlar. İnsanlığı sömürüyorlar, bölüp parçalayıp yutuyorlar, yönetiyorlar. Bu aynı güçler en son noktada, toplumları bir arada tutan en önemli unsurun aile olduğunu bildikleri için bu toplumun temel yapıtaşı, sigortası, sağlıklı nesillerin yetişmesi için olmazsa olmaz olan aile müessesini ortadan kaldırmak, yıkıma uğratmak noktasında planlar geliştiriyorlar. Bu noktada da tabi karı-kocanın birbirine düşürülmesi, yuvaların yıkılması, evliliğin, aile müessesinin hiç olmaması, olsa bile boşanılması, parçalanması noktasında çalışmalarını ciddi bir şekilde sürdürüyorlar. Çünkü çok iyi biliyorlar ki toplumun temel yapıtaşı, sigortası olan aile yıkıldığı zaman toplum da çok ciddi bir yıkıma uğrayacaktır. Sağlıklı, birbirine kenetlenmiş, birlik ve beraberlik içerisinde bir toplum olmadığı zaman o ülkenin, o devletin ele geçirilmesi, yumuşak lokma haline getirilmesi, yönetilmesi, köle haline getirilmesi çok daha kolay olacak."
10 milyon insan 6284'ten dolayı mağdur oldu
İstanbul Sözleşmesi doğrultusunda çıkartılan 6284 Sayılı Kanunun da aynı güçler tarafından özel olarak laboratuarlarda hazırlandığını belirten Erbakan, "6284, Aile yapısının bozulması, yuvaların yıkılması için çok etkili bir silahtır. Yaşanan olaylar bu gerçeğin en önemli ispatıdır. Yaklaşık 2 milyon baba evinden uzaklaştırılıyor, ailesiyle, eşiyle, çocuğuyla 10 milyon insanın bu garabet kanundan olumsuz bir şekilde etkilendiğinin en açık bir ispatıdır. Kaş yapayım derken göz çıkaran bir kanun haline gelmiş. Bu uygulamalarda en çok da kadınlar ve çocuklar, aile müessesi zarar görüyor, çocuk babasız kalıyor, kadın tek başına kalıyor. Yuva parçalanıyor, yıkılıyor. İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girdiği sürecin başında 2011 yılında Türkiye’de 121 kadın cinayeti varken 2019 yılında Türkiye’de yıllık 474 kadın cinayeti yaşandı. Adalet Bakanlığı Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğü'nden elde edilen resmi rakamlara göre; 6284 sayılı kanun sebebiyle son 5 yılda '1 milyon 973 bin' erkeğin evden uzaklaştırma cezası aldığı görülmektedir. Yani yaklaşık olarak 2 milyon baba evinden çoluğundan çocuğundan uzaklaştırılıyor, ailesiyle ve dolayısıyla 10 milyon insan bu garabet kanun yüzünden mağdur olmuştur." ifadelerini kullandı.
6284; Cinsiyetçi Faşist Feminist bir kanundur!
'İstanbul Sözleşmesi ve sözde kadını koruduğu, kadına şiddeti önlediği iddia edilen 6284 Sayılı Kanun kadına olan şiddeti önlemeyi bırakın, katlanarak artmasına sebep olmuştur' diyen Erbakan, "6284 Sayılı Kanun, sözüm ona kadını koruma adı altında yuvayı yıkmakta, aileyi dağıtmaktadır. Çocukları, babaları aslında kadınları perişan etmektedir. Cinsiyetçi, faşist, feminist bir kanundur. Bu sebeple saadet, selamet getirmesi, kadını koruması mümkün değildir. İstatistikler ve veriler bunun korumadığını gösteriyor. Ayrımcılık yaparak kadın ve erkeği birbirine düşman ediyor. Bütün erkekleri, kocaları potansiyel bir canavar, şiddet suçlusu olarak görüyor ve gösteriyor. Tamamen bir iftirayla, beyanla milyonlarca baba psikolojik, sosyolojik yıkıma ve cinnet geçirmeye sevk edilmiştir. Anayasa’mızın 10. Maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine aykırıdır bu kanun. Bu kanunu savunan çevrelerin yıllardan beri gece-gündüz dile getirdikleri kadın-erkek eşitliği iddiasına da aykırı bir durumdur. Madem kadın-erkek eşitliğini savunuyorsunuz, öyleyse aynı kanunun aynı şekilde erkekler için de olması lazım. Bu kanunu ithal ettiğimiz Avrupa’da, Batıda bizimki kadar uzun süreli bir uzaklaştırma ortada yok. En fazla 15 günlük bir uzaklaştırma var ve burada delil aranıyor. Eğer ispat edemezse kadının söylediklerinin yalan olduğu ortaya çıkarsa çok ciddi yaptırımlara maruz kalıyor. Bizde bu tedbirlerin hiçbir tanesi yok." şeklinde konuştu.
Bu kanun derhal kaldırılmalı yerine yerli ve milli kanunlar yapılmalı
Toplumun temel taşı aileyi perişan eden bu kanunun derhal kaldırılması için yetkililere çağrıda bulunan Erbakan, “İnancımızdan, kültürümüzden, değerlerimizden referans alan yerli ve milli düzenlemelerle, kanunlarla aileyi, kadını, çocuğu, insanı korumamız gereklidir. Biz millet ve ülke olarak bunu yapabilecek bilgiye, birikime, tecrübeye, geçmişe ve kültüre sahibiz. Hem inancımızdan hem Türk milleti olarak atalarımızdan, törelerimizden gördüklerimiz ortadadır. Dolayısıyla biz ülke ve millet olarak bu konuda batıdan ithal kanunlarla düzenlemelere, dış güçlerin dayattığı bir takım kanun ve düzenlemelere, sözleşmelere asla ihtiyaç duymuyoruz. Kültürümüze, inancımıza örf ve adetimize uygun ve herkesçe kabul edilebilir yasaları ve düzenlemeleri yürürlüğe sokmamız gerekiyor. Aile ve sosyal politikalar alanında yerli ve milli yasalar yapılmalı, haksız, hukuksuz, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, acımasız, yuva yıkan bir garabet halindeki 6284 sayılı kanun da derhal iptal edilmelidir. Tüm yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Dış güçlerin bu sinsi oyunlarına alet olmayın, milyonlarca yuvanın yıkılmasının günahına ortak olmayın diyoruz.”
Basın toplantısında Erbakan'a, Parti Sosyal ve Politikalar Kurulu Başkanı Uzman Klinik Psikolog Mikdat Ertem, Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, Türkiye Aile Koruma Derneği Başkanı Hatice Sunci, Mağdur Çocuklar ve Baba Hakları Derneği Başkanı Murat Köse, Bofider Başkanı Nihat Yörük, Çocuk Hakları Derneği Başkanı Arzu Kılıç, Çocuksuz Bırakılan Babalar Derneği Başkanı Ali Selman Kılıç ve bir çok dernek temsilcisi ve mağdurlar açıklamalarıyla eşlik etti.
Ankara
21.11.2024