Hakim ve Savcılara farklı dönemlerde yüksek zamlar yapılmış, ancak bu zamlar diğer Adalet çalışanlarına yansıtılmamıştı. Sendikamız dilekçe kampanyaları ve basın açıklamaları ile aynı zamların diğer adalet çalışanlarına da yansıtılmasını istemiş, fakat Bakanlık diğer adalet çalışanlarına kör ve sağır olmuştu.

 ADALET ÇALIŞANLARI BİR BÜTÜNDÜR

 Adalet hizmeti verenler sadece hakim ve savcılar değildir. Yazı işleri müdüründen mübaşirine, zabıt katibinden teknik elemanına kadar 60 bini aşkın adalet çalışanı mesai mefhumu tanımadan hizmet sunmaktadır. Adalet hizmeti sunanlar arasında farklı bir uygulama, adalet hizmetlerinin verimini düşürdüğü gibi çalışma barışını da sekteye uğratır.Adalet Bakanlığı ve Adliyelerde, banka promosyonlarının kişilerin aldıkları aylık ücretlere göre dağıtılması, yüksek gelire sahip olan hakim ve savcı sınıfının lehine olmaktadır. Banka promosyonları diğer kurumlarda olduğu gibi kurum çalışanlarının arasında eşit dağıtılmalıdır.Adalet hizmetlerinin olmazsa olmazları, Adliye çalışanları arasında ayrımcılık yapılması adı “Adalet Bakanlığı” olan bir kuruma yakışmamaktadır. Ülke insanlarına Adalet hizmeti sunmak için oluşturulan bir kurumun, kendi çalışanları arasında ayrımcılık yapması ve adil uygulamalar yapmaması adalet anlayışına yapılmış olan en büyük darbedir.

 MÜBAŞİRLERE ÜVEY EVLAT UYGULAMASINA SON VERİLMELİDİR

 Bilindiği üzere kamu kurumlarına memur alımı KPSS ile belirli bir puan üzerinden gerçekleştirilmektedir. Adalet Bakanlığı; mübaşirlik sınavına müracaat için en az 84 puan isterken, zabıt katipliği sınavına müracaat için ise 70 puan istemektedir. Yüksek puan farkları olmasına rağmen; mübaşirler yardımcı hizmetler sınıfında istihdam edilirken, zabıt katipleri ise genel idari hizmetler sınıfında istihdam edilmektedir.

 15 Temmuz hain kalkışması sebebiyle kapanmakta olan Askeri Mahkemelerde çalışan mübaşirler genel idari hizmetler sınıfında çalışmakta olup, sivil adliyelerde de genel idari hizmetler sınıfında görevlendirilecektir. Maalesef aynı Adliyelerde görev yapan mübaşirler ise yine yardımcı hizmetler sınıfında görevlerine devam edeceklerdir. Aynı unvanda olup, aynı işi icra eden mübaşirler arasında yaşanacak bu durum; Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olup, çalışanlar arasında çalışma barışının da bozulmasına sebep olacaktır.

 Adli Mahkemelerde görev alan mübaşirlerin görev, yetki ve sorumlulukları noktasında; Milli Savunma Bakanlığı´nda görev yapan mübaşirler ile aynı statüde bulunmalarına rağmen tatbikat hükümleri noktasında herhangi bir ayrım gözetmeyen 21/03/2012 tarihli ve 28240 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Savunma Bakanlığı Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarındaki görevli devlet memurlarının ‘´Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik´´ hükümlerinden yararlandırılmaları sağlanarak, genel idari hizmetler sınıfına alınmışlardır. Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışan adliyecilerin ise aynı haklardan yararlandırılmaması büyük bir adaletsizliktir.

  Sendikamız mübaşirlerin haklı taleplerinin yerine getirilmesi için dilekçe kampanyası hazırlamış, TBMM Adalet Komisyonu ve Adalet Bakanlığı Bürokratlarına bu dilekçeleri iletmiştir. Ancak Adalet Bakanlığı her zaman olduğu gibi hakim ve savcılar dışında kalan diğer adalet çalışanlarının haklı taleplerine kulak asmamış, mübaşirlere üvey evlat muamelesi yapmıştır.

Türkiye genelinde bulunan 5200 mübaşirin, Adalet Bakanlığı tarafından böyle bir ayrımcılığa maruz kalması oldukça utanç verici bir durumdur. Adalet Bakanlığı en kısa sürede yasal düzenleme yaparak mübaşirlerin genel idari hizmetler sınıfına alınmasını sağlamalı; ekonomik, sosyal ve özlük haklarında da iyileştirme yapmalıdır.

 Türk Büro-Sen olarak Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışanlar arasında yapılan ayrımcılığa asla müsaade etmeyeceğimizi, mübaşirler genel idari hizmetler sınıfına geçirilene; ekonomik, sosyal ve özlük haklarında da iyileştirme yapılana kadar mücadelemizi her platformda sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.