Uysal, yaptığı yazılı açıklamada ülkemizin ve siyasetin gördüğü en büyük travmanın merkezi olmuş, demokrasi için en acı destinasyon olan Yassıada’ya yapılan otel ve pazarlama şekli hakkında AKP’nin tarihi ve vefayı katlettiğini, doymak bilmeyen rant hırsının eseri olduğunu ifade ederek “Demokratların hatırasının üzerinde tepinmenize asla müsaade etmeyiz!” dedi.

 Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal şu görüşleri dile getirdi:

 “AKP’nin doymak bilmeyen rant hırsının artık ne boyutlara geldiğini müşahede ettik”

 “Dün basın yayın kuruluşları aracılığı ile asıl adı “Yassıada”, bizler için barındırdığı anlamlar itibariyle “yaslı ada” olan, iktidarın değiştirdiği ismi ile “Demokrasi ve Özgürlükler Adası”nın ziyarete açıldığını öğrendik. Ancak öğrendiklerimiz bununla sınırlı kalmadı. Adına “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” dedikleri adaya yaptıkları otelden ve o oteli pazarlama biçimlerinden de haberdar olduk.

 Ülkemizin ve siyasetin gördüğü en büyük travmanın merkezi olmuş, demokrasi için en acı “destinasyon”da yapılan otelin “Marmara'nın kalbinde eşsiz bir keşif olan Katre Island Hotel, nazik hizmete ve sıcak misafirperverliğe değer verenler için eşi benzeri olmayan bir destinasyon” sözleri ile pazarlanması sonucunda AKP’nin tarihi, vefayı nasıl katlettiğini, AKP’nin doymak bilmeyen rant hırsının artık ne boyutlara geldiğini bir kez daha müşahede ettik.

 “Tam da AKP tipi icraat”

 AKP iktidarı bir taraftan rant hırsı diğer bir taraftan da bugün sebep oldukları anti demokratik her eylem ve davranışlarına emsal teşkil ettiğinden olacak ki, bu derece mühim bir hatırayı, böyle bir mahalli yok etmeyi evla görmüştür.

 Siyasal rant umarak dillerinden düşürmedikleri isimlerin sahte mahkemelerde yargılandıkları adayı, bir turizm merkezi haline getirmek tam da AKP tipi icraattır.

 “Tarihe kör, acılara dilsiz kalan bir iştiha!”

 Dahası, bu turizm merkezini pazarlarken tarihe kör, yaşanan acılara dilsiz kalacak halde bir iştihaya sahip olduklarını bilmek ise milletimiz ve memleketimiz için utanca sebeptir. Bu utanmazlar bizleri utandırmakta, milletimizi usandırmaktadır.

 AKP için; siyasal kazanç uğruna çiğnenmeyecek değer, maddi kazanç için heba edilemeyecek hiç bir şey yoktur.

 Yaşanan acılardan ders çıkarmak gibi bir niyetleri hiç olmamıştır, olmayacaktır. Onlar her meseleye kâr olarak bakıyor. Acılar kendileri için kullanışlı olduğu müddetçe anılıyor, işi bitince ise unutuluyor.

 “AKP demokrasinin, doğanın, özgürlüklerin celladıdır”

 20 yıllık iktidarlarının başında gerçek bir mağduriyetleri olmamasından mütevellit ülkenin tek gerçek mağdurlarını, millet için, demokrasi için her türlü cefaya razı olanları sahiplenen bu iktidar, bu yaptığı ile asıl yüzünü göstermiştir. Maske düşmüş, kel görünmüştür.

 AKP her devirde gömlek değiştirmiş şimdi ise asıl üniformasını giymiştir. AKP demokrasinin, doğanın, özgürlüklerin celladıdır.

 Bu ülke bugüne dek böylesine bir yağmayı ancak Moğol istilasında görmüştür.

 “Moğol istilası dahi bunlarla boy ölçüşemez”

 Aslına bakılırsa Moğol istilası dahi bununla boy ölçüşemez, zira Moğol Ordusu yeri yurdu talan etmiştir. AKP ise yerle, yurtla yetinmemiş, cumhuriyetin birikimlerine, milli birçok değere, milletimizin hatırlarına göz dikmiş, halel getirmiştir.

 2002 yılında “havarilik” eden, demokrasi narası atan AKP ve Genel Başkanı Erdoğan, şimdi “Demokrasi Haramisi” olmuştur.

 “Turizm Bakanını, bugün dahi yaşadığımız acılara müsebbip olan adayı (Yassıada) yağlı ballı anlatan şirketinin yetkililerini uyarıyoruz!!!”

 Buradan, daha yakın zamanda milletimizi çektiği reklam filmi ile yerin dibine sokan Turizm Bakanı ve bu otelin satışını, bugün dahi yaşadığımız acılara müsebbip adayı yağlı ballı anlatan şirketinin yetkililerini uyarıyoruz; derhal aymazlıktan ve ahlaksızlıktan vazgeçip ilgili reklamları kaldırın; bu 1!

 2-  Anısına yaraşır iş yapmadınız, bari koyduğunuz isme yaraşır bir iş yapıp anılar üzerinde keyif çatılmasının önüne geçiniz, ilgili tesisi, demokrasinin değerinin nesillere aktarılmasını sağlayacak bir enstitüye çeviriniz.

 3- Başta Şehit Başbakanımız ve şehit bakanlarımız olmak üzere, kendi kadrolarınız içinde (nasıl karşı koymadıklarını anlamadığımız) ailesinde bu kurmaca mahkemelerde yargılanan isimlerden, milletimizden özür dileyiniz.

 Bir de hatırlatma; 2. Maddedeki talebimiz sizin için “en olmaz”ı; biliyoruz. Zira siz ne demokrasinin değerinin anlaşılmasını istersiniz, ne de kazancınızdan vazgeçersiniz.

 Yalnız bilesiniz; siyasi mirasını yemeye çalıştığınız Demokratların hatırasının üzerinde tepinmenize, bu hatırları çiğnemenize asla müsaade etmeyiz.Bu böyle biline!”