Merkez Bankası´nın yayınladığı Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) tablosu Türkiye ekonomisi ile ilgili önemli ipuçları veriyor. UYP, kabaca ulus olarak diğer uluslara olan varlıklarımızı ve yükümlülüklerimizi gösteren bir tablo. Bir tür ulusal bilanço denilebilir. Aşağıda son 13 yılda (AKP döneminde) ulusal varlıklarımızın ve yükümlülüklerimizin tutarları yer alıyor:
AKP´nin iktidara geldiği 2002 sonunda Türkiye´nin diğer uluslara 86 milyar dolar olan net yükümlülüğü, 2015 Temmuzu´nda 395 milyar dolara yükseldi. Özetle; AKP iktidarında Türkiye´nin dünyanın diğer uluslarına yükümlülüğü 333 milyar dolar arttı.
Yabancılara satıldı
Bu 333 milyar dolar, kabaca gelirimizin üzerinde harcadığımız için yabancılardan aldığımız kaynağı ifade ediyor. Bu harcama fazlasını iki şekilde finanse ettik. Birinci kaynak borçlanma. AKP döneminde Türkiye´nin net dış borcu 156 milyar dolar arttı. Kalan kısmı da varlık satışıyla finanse edildi. Bu kapsamda Telekom´dan, havalimanlarına, bankalarımızdan, sigara şirketlerimize, zincir mağazalarımızdan, hisse senetlerimize, madenlerimizden, topraklarımıza kadar milli servetimizi oluşturan varlıklarımız yabancılara satıldı.
Bu tutarla neler yapılabilirdi?
Şimdi, AKP döneminde artan bu 333 milyar dolar yükümlülük tutarıyla neler yapılabilirdi bir bakalım: 333 milyar dolarla her bir emekliye 35 bin ABD doları veya 105 bin TL ödenebilirdi. 333 milyar dolarla doktordan, geçici tarım işçisine kadar her bir çalışana 12 bin dolar veya 36 bin TL dağıtılabilirdi. 333 milyar dolarla 7.320 adet 400 yataklı hastane veya 293 bin adet 24 derslikli okul yapılabilirdi. 333 milyar dolarla 664 bin km, yani dünyanın etrafını yaklaşık 16 tur atacak kadar asfalt yol yapılabilirdi. Bütün işsizler (2,8 milyon) 1.500 TL maaşla işe alınıp 20 yıl boyunca çalıştırılabilirdi. 333 milyar dolarla 28 tane 3. Havalimanı, 110 tane 3. Köprü, 90 tane Marmaray yapılabilirdi.
Kaynak nereye harcandı?
Yukarıda yazdıklarım gerçekleşmediğine göre “Bu 333 milyar dolar kaynak nereye harcandı?” diye sorabilirsiniz. Bu durumda “Milletin a... koyacağız” diyen Mehmet Cengiz´in, her ay bir gemicik alan Bilal´in ve hepsini önüne yatıran Rezza Zarraf gibi yetenekli! iş adamlarının mal varlıklarına bakmanızı tavsiye ederim. 333 milyar dolar kaynak buharlaşıp milli servetimiz yabancıların eline geçerken kendilerini sadece “Kürt düşmanlığı” üzerinden tanımlayan milliyetçiler ses çıkarmadı. Ne de olsa bu Türklerin borcu diye düşünen Kürtler de bu konuyu gündeme almadı. Devekuşu gibi kafaların kuma gömülmesinin faydası yok, bu borç bu memlekette yaşayan herkesin borcu.
Erdoğan´ın mirası
Bu 333 milyar dolar yabancı kaynağı belki siz kullanmadınız, ama sizler geri ödeyeceksiniz. Üstelik en çok gelir üreten Telekom, madenler, havalimanları, bankalar gibi stratejik kuruluşlar yabancıların elindeyken ödeyeceksiniz. Önce dış borcunuzu kapatacaksınız sonra yapabiliyorsanız yabancıların eline geçmiş milli servetinizi geri almaya çalışacaksınız. Bu 333 milyar dolar dış borç (dış yükümlülük) dolayısıyla gelecek 30 yılda çekilecek ekonomik sıkıntılar galaksi lideri Recep Tayyip Erdoğan´ın sizlere mirasıdır. Allah sizlere, çocuklarınıza ve torunlarınıza sabırlar versin.(Birgün)
Ankara
21.11.2024