Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı iktisatçı Mustafa Göktaş, “Son zamanlarda ülke geneli her ilde ve kentte AFİŞ BELEDİYECİLİĞİ başladı ve bu hızla sürüyor. Başkanlar yellense Afiş yaptırıp asıyor, halka gök gürledi diye duyuruyorlar(!) Anlamak çok güç (!) Belediye Başkanlarının, meclis üyelerinin, belediyelerin kadrolarının asıl işi nedir? Hizmet! Nasıl hizmet, kime hizmet, nereye hizmet, ne için hizmet? Bunu iyi düşünmek lazım… Adamlar gitmişler bir kırtasiyeye, “belirli günler ve haftalar” isimli kitabı satın almışlar, daha gün gelmeden hazırlık yapıyorlar ve o gün gelir gelmez, arkadaşlar bilbord-lardalar, afiş-lerdeler, reklam pano-larındalar, raket-lerdeler, totem-lerdeler… “Kutlarız!” Neyi, neden, niçin kutluyorsunuz?! Yahu be kardeşim, size ne, milletin ANALAR GÜNÜNDEN, BABALAR GÜNÜNDEN, SEVGİLİLER GÜNÜNDEN… Size ne, engellinin gününden, kabotaj bayramından, ilköğretim haftasından, Dil Bayramından, yangından korunma haftasından, hayvanları koruma gününden, dünya çocuk gününden, besin savurganlığı haftasından, dünya çocuk kitapları haftasından, Vakıf Haftasından, insan hakları haftasından, Yatırım ve türk malı haftasından, kooperatifçilik gününden, verem savaş haftasından, ilin kurtuluşu gününden, enerji tasarruf haftasından, istiklal marşının kabul gününden, Çanakkale zaferi haftasından, yaşlılara saygı haftasından, orman haftasından, tiyatrolar gününden, kütüphane haftasından, nato gününden, Kanser haftasından, sağlık haftasından, dünya gününden, turizm haftasından, trafik haftasından, Avrupa gününden, hava şehitleri gününden, müzeler haftasından… Size ne kardeşim! Siz Belediyesiniz ve siz belediye başkanısınız… Ne diye bu günlerde afiş pankart yaptırıp yollara, sokaklara, bilbordlara astırıyorsunuz!? Eğer amaç o günü anmak ve hizmet etmek ise, bu işlerle ilgili faaliyet ve eser yaratın. Ortaya kalıcı eser koyun. Uyduruk panolarla kutluyorsunuz. Acaba neyi, nasıl, kim için kutluyorsunuz!? Bu afişlerden yolunu kim buluyor? Kim semiriyor bizim sırtımızdan!? Kim köşe oluyor bu kutlama mesajlarından, bizim sırtımızdan!? Yeter artık ya! Allahtan korkun, kuldan utanın. Ağzınızı açtınız mı, kul hakkı diyorsunuz, doğruluk ve dürüstlükten dem vurup, kimseye doğruluk ve dürüstlüğü kaptırmıyorsunuz. Ama bilbordlardan, totemlerden, afişlerden, panolardan, reklam ilan sayfalarından BELEDİYELERİN İMKAN VE OLANAKLARI İLE bir türlü inmiyorsunuz! Nesiniz siz ya! Siz çok akıllı, millet keriz mi!? Bıktık usandık kardeşim. Görüntü kirliliğinden, çevre kirliliğinden usandık. Ayrıca milletin verdiği vergiler ile oluşan hazineden para harcamanızdan bıktık usandık. Yeter ya! İş yapın, hizmet yapın, ama böyle uydur kaydır her işi için afiş bastırıp görüntü kirliliği yapmayın! Yok mu kardeşim bu memlekette bu işlerin hesabını sorup, “utanmıyor musunuz, nedir bu afiş ve görüntü rezaleti” diyecek üst makamlar!?” dedi.

BELEDİYE BAŞKANI GEÇİNEN VE BELEDİYELERDEN GEÇİNENLER VAR

Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı iktisatçı Mustafa Göktaş, “Ayrıca bunların yanı sıra Belediye Başkanı geçinen ve Belediyeden geçinenlerin içinde bazı tipler vardır, belediye başkanı olmak için yırtınırlar. Olduktan sonra da dama çıkar merdiveni çekerler. Kimse yanlarına gelmesin, ulaşamasın diye. Bir kısmı kendini bir halt sanır, sağına soluna zabıta doldurur, koruma ordusu yayar, ben neymişim be havasına girer. Bir kısmı yanına yaklaşan meclis üyesini kovar, oda başkanını kovar, dernek başkanını azarlar, parti yöneticisini kovar, memurunu kovar, işçisini tekmeler…. Bir kısmı aracının plakasını renklendirir. Altın harflerle yazar. Sanki tarih yazıyor MÜBAREK!... Bir kısmı sürekli başkanım, başkanım denmesinden haz duyar, başkanım başkanım derken bir bakarsınız vatandaşın cebinin YAPIŞKANI halini almışlar göremezseniz, duyamazsınız.  Şimdiki başkanlar, kendi ceplerinden ve kendi kaynaklarından hayır hasenat yapmazlar, yapıyor muş gibi dillendirirler. Ramazanda paketler dağılır, yemekler verilir, hepsi belediye kesesinden… Şimdiki başkanların ciddi bir iş ve icraatları olmaz varmış gibi proje sunarlar. Bol bol afiş asıp SADDAMIN fotoları gibi kendi resimleri ile her yeri doldururlar ve kenti çirkin birer abideye dönüştürürler.  O günü, bu günü, diyerek anlamlı anlamsız her tür günü kutlayan bilbordlar afişler yapar kentin her boş yerine ve alanına astırırlar. Tüm bunların paralarını vatandaşın sırtına yüklerler. Sonra… Sonrası, bunlar çok iyi belediye başkanı, belediyecidirler. Bakın eğitim ve kapasitelerine… Çoğunun aldığı eğitimin bu işle ilgi ve alakası bile yoktur. Ama yağ çeken, pohpoh yapan, yellendi mi gök gürledi, pisledi mi kar yağıyor diyen o kadar çok yağcı ve yalaka kesim etraflarını doldurmuştur ki, kendilerinden geçmişler, hiçbir olayın farkına varmazlar. Atar, tutar, sıkarlar… Sıktı mı suyunu çıkartırlar. Akraba, eş dost, yakın, tanıdık, bildik, yandaş dedin mi, bunların hepsini belediye sırtından kalkındırır, sonrada ben çok dürüstüm derler (!) Yine akraba, eş dostlara, yandaşlara makam sunmayı çok iyi bilirler. Mülayim görünümlü, azgınlar ve aslında modern yamyamlardır bunlar” dedi.

DEVLET BU İŞE BİR YASAL DÜZENLEME İLE SON VERMELİ

Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı iktisatçı Mustafa Göktaş, “Bu işlerin bir son bulması için Devletin yasal düzenleme yapması gerekir, Afiş asıyor bir şeyi halka duyuruyorsa, Başkan kendi ismini ve resmini niye koyuyor? İlgili Belediyenin unvanını yazar asar. Kamuya hizmet ise, bir duyuru ve ilan ise bu böyle olur ve gerekli gereksiz bu harcamayı da yapmaz. Her yapılan çalışma ve faaliyet de mutlaka kendi resimleri de bizlere sırıtıyor (!) Aracının plakasını şaşalı ve gösterişli yapmaz. Makamında 10 zabıta bekletmez. Kapısı halka açık olur, kapatmaz. Kendisinin reklamını milletin sırtına yüklemez. Bunlarla ilgili düzenleme şart ve artık bu tür harcamaları milletin sırtına yüklemekten vazgeçsinler” dedi.