Tarih: 09.05.2013 12:41

Akiller`e Keçiören`de Sıkı Tedbir

Facebook Twitter Linked-in

 Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Grubu Ankara Keçiören Yunus Emre Kültür Merkezinde halka hitap etti.  Devlet toplum ilişkilerinin restore edilmeye başlandığını ifade eden heyet başkanı Ahmet Taşgetiren, "Türkiye`nin etkin bir güç olarak, dünyada sözü edilen bir ülke olarak çıkması için kendi iç sancılarından kurtulması gerekiyor" dedi.

Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Grubu Ankara Keçiören Yunus Emre Kültür Merkezinde sivil toplum örgütleri, mahalle temsilcileri ve vatandaşla bir araya geldi. Toplantıya Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Grubu Başkanı Taşgetiren, Başkan Vekili Beril Dedeoğlu, grup üyeleri Doğu Ergil, Celalettin Can, Keçiören Kaymakamı Nusret Dirim, AK Parti Keçiören İlçe Başkanı Av. Bülent Yağmur, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Keçiören Müftüsü Dr. İhsan İlhan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu STK temsilcileri de katıldılar.

Türkiye`de şu anda devlet toplum ilişkilerinin restore edildiği bir dönemi yaşadığını ifade eden  Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Grubu Başkanı Ahmet Taşgetiren, "Şimdiye kadar yaptığımız toplantılarda çok büyük ilgi gördük. Bu ilgi zaman zaman tepki şeklinde karşımıza çıktı. Tepkilerin daha çok organize olduğunu düşünüyorum. Türkiye tanımadığımız bir zemin değil, bunları da normal karşılıyoruz. Ama kendi misyonumuzu ifade etmemiz gerekirse Türkiye`nin içine girdiği bir süreç var. 30 yıldan beri yaşanan içine kanın karıştığı, karanlık oyunların karıştığı bu sürecin bitirilmesi gerekiyor. Türkiye`nin buna ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Türkiye`nin hem kendi konumunu güçlendirmesi, dünyada daha etkin bir devlet haline gelmesi imkanı vardır. Devlet toplum ilişkilerinin şimdiye kadar kimyasının bozulduğuna şahit olduk. Ezanın Arapça okunduğu günlere şahit olduk. Türkiye 27 yıllık tek parti iktidarından sonra CHP`nin içinden çıkan bir parti ilk seçimde iktidar oldu. Bu süreç 5 sefer ihtilallerle kesildi. Şu anda devlet oturdu ve kendi kendini restore ediyor. Toplumun huzura, refaha ihtiyacı var. Bizim üstlendiğimiz sorumluluk, tarihi bir sorumluluktur" dedi.

Tek dertlerinin bu sürecin kalıcı barış sürecine dönüşmesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, ``Bu heyetin amacı, (Farklı toplumsal kesimler barış sürecine nasıl bakıyor, bunu şiddetle destekleyenler hangi gerekçeyle destekliyor, şüpheleri olanların da şüpheleri ne?) Bunları tespit etmek, raporlarımıza koymak ve karar alıcılara iletmektir. Yapılan çalışmalar Türkiye`nin geleceği açısından son derece önemlidir. Zira kalıcı barış ancak bu şüphelerin giderilmesiyle mümkün olur. Karşılıklı toplum kesimlerinin birbirlerine olan güveninin artırılabilmesi için şüphelerin, kuşkuların, mesafeli duruşların nedenini anlamaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Bazı kesimlerin heyetin bir ücret karşılığı yaptığını düşündüğünü, fakat hiçbir ücret almadıklarını ifade eden Doğu Ergil, "Bunu ulusal bir görev olarak görüyoruz. Bize bu görevi verdiler. Tanımını bize bıraktılar. Barış için, çözüm için yapılacak şeyleri taviz olarak adlandırırsak, asıl sorun burada ortaya çıkar. Bu taviz değil. Daha geniş demokratik çerçevede herkesin haklarının ayrımcılık yapılmadan verilmesinden ibarettir. Bunun adı taviz değildir" ifadelerini kullandı.

Türkiye`nin Kürk Meselesini tamamen çözmesini ABD`nin İran`ın, Suriye`nin, İsrail`in istemeyeceğini belirten Celalettin Can, "Bu Amerikan milliyetçiliğidir. Dış güçlerin milliyetçiliğidir. 45 bin insan öldü. Barış Türkiye`nin faydasınadır. Silahlar geri çekildiğinde insanlar kendi siyasi tercihini yapabilirler. Şu da bir gerçektir ki, Kürtler yönünü Türkiye`ye doğru döndüler. Bizler barış iklimi yaratmaya çalışıyoruz" dedi.

Toplantı soruların cevaplandırılması ile olaysız bir şekilde tamamlandı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —