Tarhan Erdem 14-15 Ocak tarihlerinde Akşam Gazetesi`ne verdiği röportajda gerçek yüzlerini ve düşüncelerini ortaya koymustu.
İşte o röportajdan bölümler:
KONDA Araştırma Şirketi`nin kurucusu ve Radikal Gazetesi köşe yazarı Tarhan Erdem, hükümetin ikinci Kürt açılımı adımını ve sürece ilişkin öngörülerini anlattı.
Akşam`dan Şenay Yıldız`a konuşan Tarhan, `5-10 yıl içerisinde Öcalan`ın Meclis`te olması fikrine alışmalıyız. Benim gibi çok sayıda insan böyle düşünüyor` diye konuştu.
- BDP milletvekilleri Ayla Akat Ata ve Ahmet Türk`ün İmralı`ya gidişi toplumun belli kesimlerinde heyecan yarattı. Bunun benzeri denemelere tanıklık etmiş bir kişi olarak siz de heyecanlandınız mı?
Başbakan`ın geçen cumartesi akşamı TRT`deki ve sonradan Şanlıurfa`daki konuşması beni dikkate sevk etti ve gece yarılarına kadar takip ettim. Akçakale, Viranşehir ve ardından yaptığı ulusa sesleniş konuşmalarının tümünü AK Parti`nin sitesinden okudum. Anladığım şu: Öcalan`la konuşulmuş ve bazı ciddi meselelerde atılacak adımlara ilişkin prensipte karar verilmiş. Öcalan`la kim oturduysa, belli ki ikisi de birbirinin sözüne güveniyorlar. Bu en önemli olan hususlardan biri. Yani Öcalan`ın karşısına oturan adama Erdoğan ve yakın arkadaşları yetki vermişler ve güveniyorlar. O güven ve bazı meselelerde anlaşmış olması bana ciddi bir ümit verdi. Bu iş böyle olur zaten. Böyle bir durumda zaten bir proje, bir plan açıklanıp `Biz buna karar verdik` demek çok acemilik anlamına gelirdi, onu yapmadı hükümet şu ana kadar.
ÖCALAN BU İŞİN DOĞAL LİDERİ
- Bu süreçte silahsızlanma meselesi sorunlu bir alan. `Önce silahı bıraksınlar` yaklaşımı dünyadaki örnekleri de düşününce ne kadar gerçekçi?
Burada bir gayrimenkul pazarlığından bahsetmiyoruz. On binlerce insanın hayatını etkileyecek bir şeyden bahsediyoruz. Yani `Silahları bıraksınlar, Avrupa`ya gitsinler` peki sonra? On binlerce insanın öldüğü bir meseleden söz ediyoruz, o adamların sırtında çok önemli meseleler var. Karayılan, Hasan Cemal`e `Ben buraya piknik yapmaya gelmedim` demişti, biliyorsunuz. Olayın sonunu görmek isteyecektir. Onların içinde Türkiye`deki siyasi hayata katılacak olanlar da olacaktır.
Bunu abartmamak da lazım. Öcalan da dönebilir. Yani Öcalan`ı 5-10 sene sonra TBMM`de üye olarak görmeye alışmalıyız. Öcalan`dır, Karayılan`dır veya bir başka bir insandır ama başka türlü olmaz. Bakınız bir adam hapishaneden bir tek cümle söyledi:
`Hedefimiz Kürt sorununun çözülmesi bağlamında silaha ihtiyaç duyulmayacak bir ortam`. Ve sadece bunu söyleyince 15 yaşındaki hırslanmış çocuklardan 80 yaşındaki insanlara kadar herkes, milyonlarca insan sustu. `Efendim, bu adam orada kalsın. Ben buradaki adamlarla iş tutayım.` Böyle bir adam görmüyorum ortada! Öcalan bu işin doğal lideri.
SİYASET HAYATINDA BÖYLE DÜŞÜNEN ÇOK
- Toplumun büyük kısmı yıllarca Öcalan`ı bebek katili olarak gördü. Şimdi milletvekili Öcalan fikrine toplum hazır mı sizce?
Hayır. İşte marifet orada. Onun için kimse `gelecekte şöyle olacak, böyle olacak` diye konuşamaz, diyeni boğarlar. Benim herhangi bir iddiam olmadığı için bunları söylüyorum, rahatım; bundan 15 sene önce bana bunları söyletemezdiniz. Fikri bakımından demiyorum, siyasette işi olan bir adam bunu söyleyemez. Siyasette iddiası olmayan, olamayacak olanlar ancak bunu söyleyebilir. Ama Türk siyasi hayatında benim gibi düşünen çok adam var.
ERDOĞAN`DA İNANMIYOR AMA SÖYLÜYOR
Hazırlanabilir. Çünkü bu halkın çoğunluğunun lehine olan bir şey. Halk bunu anlar. Birtakım insanlar eleştirebilirler ama yapılabilir bu iş. Mesela Tayyip Bey Afrika`ya giderken o söylediklerinin olabilecek şeyler olduğuna kendisi inanıyor mu? Bence inanmıyor ama söylüyor. İnanamaz çünkü. Bu memleketin de huzura ihtiyacı var.
- Başbakan Erdoğan`ın `Bizim iktidarımızda Öcalan`a ev hapsi ve genel af yok` açıklamasını nereye oturtmak lazım bu süreçte?
YANİ bir adamla hem anlaşıyorsun hem de `O orada oturacak` diyorsun. Yok böyle bir şey! Bu `anlaşma yok` manasındadır. Anlaşma yoksa Ahmet Türk`ün söylediklerinin de hiçbir geçerliliği yok demektir. Ben Ahmet Türk`ü 40 seneden beri tanıyorum, izliyorum; sözüne güvenilecek bir insandır;`Öcalan`ın istekleri devletin kabul edemeyeceği şeyler değil` derken bile meseleyi ciddi konuştuğunu belli ediyordu. Bence bir anlaşma var.
- Başbakan neden böyle bir açıklama yapıyor ve bizi şaşırtıyor öyleyse?
Böyle bir başbakanımız var netice itibarıyla. (Gülümsüyor) Başbakan `Ben siyaset adamıyım, hükümetim, Devlet konuşur` diyor. Tabii devletle hükümet o kadar ayrı şeyler değildir. Hele bu konuda devlet konuşmuşsa, hükümet de anlaşmıştır o maddede. Hükümet ondan dönemez. Çünkü Öcalan kime güvendiğini biliyordur. Bilmediği bir adama güvenmez.
- Güvenin tesisi için genel af ve ev hapsi oluru almış olması şart mıdır Öcalan`ın? Şarttır!
Kaynak: Akşam
Ankara
03.12.2024