İYİ Parti Genel Başkanı Akşener Ankara'da açıklamalar yaptı. Kadınların maruz kaldığı şiddeti ve ayrımcılığın altını çizen Akşener, " Bizler kadınların gülüşünden bile rahatsız olanlara cumhuriyeti mutlu ve neşe dolu kadınların omuzlarında yükselteceğiz" ifadelerini kullandı.
Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Bizler kadınları sadece 8 Martlarda hatırlayarak geride kalan 364 günde yok sayanlara inat her gün kadınların var olduğunu göstermeye devam edeceğiz. Şu anda olduğu gibi göstermeye ve bazılarının sinirlerini bozmaya devam edeceğiz. Bizler kadınları muhtaç gösterenlere inat kadınların gücünü göstermeye devam edeceğiz. Bizler kadınların gülüşünden bile rahatsız olanlara cumhuriyeti mutlu ve neşe dolu kadınların omuzlarında yükselteceğiz. Hiç merak etmeyin çok az kaldı.
Bugün Türkiye’de hayatın zor, geçimin zor, huzurun yok olduğu, tacizin, şiddetin ve aşağılanmanın yol olduğu günlerden geçiyoruz. Üstelik kadın olduğunuz zaman bir de bunun yanına hayatta kalma mücadelesi ekleniyor. Bugün herkes bunu kadın sorunu olarak adlandırıyor. Bugün Türkiye’de bir insanlık, vicdan adalet, zihniyet sorunu var. Bu zihniyet öylesine fütursuz ki kadınların ömrüne gün biçmeye utanmıyorlar. Kadını evinin süsü olarak utanmıyorlar. Hatta ‘küçüğün rızası var’ demekten zerre utanmıyorlar. Ne yüce dinimizden ne de insanlıktan nasibini almamış ahlak yoksunu bir gürühun kadınlarımız ve çocuklarımız üzerinden ahkam kesmesine yol veriyorlar. O sapıkları memnun etmek için İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmekten hiç utanmıyorlar. Sayın Erdoğan biz bunları asla unutmayacağız, asla affetmeyeceğiz. Münevver kızımızın acısı hala yüreğimizde. Çünkü sen asla duyamamıştın. Özgecan kızımızın acısı biizm hala kalbimizde Emine Bulut kızımızın feryadı bizim hala kulaklarımızda. Çünkü sen zaten hiç önemsememiştin ama Pınar kızımızın solmayan gülüşü hala aklımızda. Fotoğrafı siyah beyaza dönen nice kadınların acısı bizim hala içimizde.
Maalesef Türkiye’de kadınlar öldürülmeye devam ediliyor. Bize ‘alışın’ diyorlar ama biz asla alışmayacağız. Kadınların konuştuğu bir Türkiye’ye alışacaklar. Kadınların özgür olduğu bir Türkiye’ye alışacaklar. Kadınların korkmadığı bir Türkiye’ye alışacaklar. Kadınların öldürülmediği bir Türkiye’ye alışacaklar. İş yerlerin kadın yönetici görmeye alışacaklar. Kendi ayakları üzerinde dimdik duran kadınlara alışacaklar.
İşte tam da bu nedenle bugün buradayız, omuz omuzayız. Bu çarpık düzene dur demek için 100. Yılda 100 bin öğretmen atamak için. Yaralarımızı saracak, Milletimizin özlem duyduğu Türkiye için buradayız. Kadınların geleceğe umutla bakması için, İYİ Parti iktidarında hayata geçireceğiz planlarımızı konuşacağız. Kadınlarla yükselen, yükseldikçe güçlenen Atatürk’ün o büyük vizyonuna yakışır mutlu, zengin ve huzurlu bir Türkiye’yi konuşacağız. İYİ Parti’nin kadın vizyonunu konuşacağız. Milletimize hayırlı olsun.
İnsan Hakları Evrensel Beyannmesi’nin 3. Maddesine göre, her insanın yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı vardır. 1949’da bu hakkın altına imza atan Türkiye, ne yazık ki 73 yıl sonra devleti yönetmeyi beceremeyn bir büyük acizliğin elinde kadınların bu haktan mahrum kalışına ne yazık ki seyirci kalıyor. İYİ Parti olarak biz devletimize olan güveni sarsan bu beceriksizliğe karşıyız. Cumhuriyet değerlerimize, törelerimize geleneklerimize tamamen aykırı bu yaklaşıma karşıyız.
Bundan 100 yıl önce kadınlarımıza yükselmeyi hedef gösteren bir büyük vizyonun 2022’de kadınlarımızı toprağa layık görüldüğü bir büyük vizyonsuzluğa göz yummayacağız. Çünkü kadın yükselmezse alçalır vatan düsturundan kadınları hor gören vizyonsuzluğa dönüşmesine göz yummayacağız. İYİ Parti iktidarında kadınlar özgürleşecek, konuşacak. Öncelikle kadına yöneltilen her türlü şiddetin önüne geçecek. Her türlü diyorum çünkü bazıları kadına şiddeti sadece fiziksel olarak görüyor. Kadınlara bazen hiç tanımadıkları bazen de onları çok sevdiğini söyleyen kişiler tarafından fizikseli, ekonomik ve psikolojik şiddet uygulanıyor. Her türlü şiddete karşı idari ve cezai yaptırımlar uygulayacağız. Kadınlara ve çocuklara şiddet uygulayanlara karşı merkezler kuracağız. Aile hekimliği bünyesinde aile psikologları ve sosyal hizmet uzmanları gibi destekleyici meslek gruplarıyla çalışacağız.
Bizim dikkatimizi çeken bir unsur daha var. Kadınlar, sığınma evlerine kapatılarak onların evinden de uzaklaştırılarak cezalandırılıyor. Üstelik çocuğu olan bir anneyi de düşünürsekdurum daha da zorlaşıyor. Biz, erkekleri terapi evlerine gönderek tedavi olmasını sağlayacağız. Böylece mağdur olanın değil suçlu olanın düzenini bozacağız.
Kadına şiddet konusunda gerçek ve güncel bir veri tabanı oluşturacağız. Kadınların güvenliğini gözeterek kamuoyu ile paylaşacağız. Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin 5 maddesinden biri de toplumsal cinsiyettir. Kamusal ve özel yaşamın tüm alanlarında eşit katılımı hedefleyen toplumsal cinsiyet eşitliğini İYİ Parti iktidarında yönetim anlayışımızın merkezine koyacağız. Aileden, okuldan, sosyal çevreden sosyal medyada biçilen rollere, ev hayatındaki görev ayrımlarına erkek gibi, kız gibi kalıplarla insan psikolojisine direk etki eden toplumsal dile ve yargılara dair doğru bilinçlendirmeyi, nitelikli eğitimleri uzman isimlerle eğitim sistemine alacağız.
Mücadelemize ilk olarak kadın erkek fark etmeksizin herkesin en büyük sorunu olan fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırarak başlayacağız. Eğer ben İzmit’in bir köyünden çıkıp bir akademisyen, bir milletvekili, bir bakan ve bir siyasi parti genel başkanı olarak çıkıyorsam bunu cumhuriyetimize borçluyum.
İYİ Parti olarak şunu çok iyi biliyoruz: Türk kadını yükselirse, Türkiye yükselir. Türk kadını başarırsa Türkiye güçlü olur. Bizim hedefimizde cumhuriyetimizin yeni asrında her alanda kadınların omuzunda yükseltmek var.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini hissettiğimiz alanlardan biri de kadınların aktif siyasetteki yeri. Bugün ne yazık ki ülkemizde siyaset kadınlarımız bizim için kıymetli deyip kadınların dertlerini görmezden gelenlerle dolu. Kadın konusu siyaset üstüdür deyip hamasetten başka bir şey yapmayanlarla dolu. Kadın meselesi siyasetin tam merkezindedir. Kadın meselesi bir toplumsal sorun olduğu gibi bir medeniyet meselesidir. Kadınların sorunlarını çözecek turum siyasetin kendisidir. 37 yaşında siyasete giren biri olarak söylüyorum, bugünkü gibi çirkin bir dille hiç karşılaşmadım. Kahkaha attığım için neredeyse bir televizyon kanalı taşlanıyordu. Kadınları siyaset sahnesinde görmek istemeyenleri rahatsız edeceğiz.
1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkının yolunu açan cumhuriyetimizden rahatsız olanları rahatsız edeceğiz. Kadın vizyonumuzdaki programların ve çözümlerin garantisi cinsiyete dayalı bütçeleme ile olacak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kaynaklarını eşe, dosta, yandaşa ayrıldığı günler geride kalacak. Artık 85 milyonun hakkı 85 milyona hakça dağıtılacak. Devletimizin kaynakları adil bir bütçelemeye sahne olacak.
Şimdiye kadar yük bizimdi, acı bizimdi, korku bizimdi. Ama İYİ Parti iktidarında güç bizim olacak, saygı bizim olacak. Ey kendini yenilmez sananlar, vaziyet alın çünkü biz geliyoruz. Türkiye’nin yok sayılan kadınlarıyla geliyoruz.
Ankara
21.11.2024