Akşener, beraberindeki heyetle partinin genel merkezinde Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal'ı ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan Akşener ve Uysal, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Güçlendirilmiş parlamenter sistem önerilerini Uysal ve ekip arkadaşlarıyla paylaştığını belirten Akşener, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar üzerine istişarelerde bulunduklarını söyledi.

Türkiye'nin istişare kültürünü uzun zamandır kaybettiğini, bunun tekrar tahkim edilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Akşener, bu çerçevede çok faydalı ve ülkeye dair karşılıklı fikirleri ifade ettikleri bir görüşme gerçekleştirdiklerini bildirdi.

DP Genel Başkanı Uysal da Türkiye'nin "derinden nefes almaya" ihtiyacı olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin bir sistem krizinin bulunduğunu, bunun bir devlet krizine doğru ilerlediğini öne sürdü.

Demokratik usullerle insanlara düşüncelerini ifade ettiklerini kaydeden Uysal, "Bugün kutuplaşan, mahallelere sıkışan, kimliklere hapsolmuş bir Türkiye değil, konuşabilen, yüz yüze medeni rekabetleri yapabilen, ülke ve millet adına söz söyleyen pozitif bir siyasete ihtiyaç var." değerlendirmesinde bulundu.

'Bu yapılan yanlış dedikten sonra gereği yapılmalı'

Bir gazetecinin, "Terör örgütü PKK/YPG'nin Türk askerini şehit etmesi nedeniyle Türkiye'nin ABD ile ilişkileri gözden geçirilmeli mi" sorusuna Akşener, iktidarın ABD başkanlarıyla görüşmelerinde aldığı tutumla iç politikada ortaya koyduğu söylemin çeliştiğini savundu.

Akşener, "Başından beri söylediğimiz şey şu, Amerika Birleşik Devletleri'nin bu yaptığı yanlış dedikten sonra gereğinin yapılmasıdır. Hemen ne yapılabilir? İncirlik'i kapatırsınız. Geçmişte bunların örnekleri hep oldu." ifadelerini kullandı.

4 Temmuz 2003'te meydana gelen "Türk askerinin başına çuval geçirilmesi" olayını hatırlatan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın o dönemdeki açıklamalarını eleştiren Akşener, "Bahsettiğim şey şu, sürdürülebilirlik, devlet ciddiyeti. Devlet ciddiyetini siz ortadan kaldırırsanız devlet krizi doğar. Devlet krizi nedir? Bu ucube sistemin getirdiği, Sayın Erdoğan'ın ülkeyi 'şahsım ülkesi' haline getirmiş olması. Yani Sayın Erdoğan şahsına bir ok atılmışsa problem büyük ama Türkiye'nin kurumsal yapısına bir ok atılmışsa o kadar da önemli değil. Müzik notası mı diyebilirsiniz. İlişkiler gözden geçirilsin ama esas mesele tutum alma." diye konuştu.

'Ecel ne bir nefes evvel ne bir nefes sonradır'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın'ın "siyasi cinayet işlenebileceği" açıklamalarına ilişkin soruya ise Akşener, şöyle yanıt verdi:

"Bu tür duyumlar elbette gelir. Kimisi daha sivil alanlardan kimisi de 'Biraz daha dikkat edin' diyen alanlardan gelir. O kadar söyleyeyim. Benim inandığım bir şey var, ecel ne bir nefes evvel ne bir nefes sonradır. Dolayısıyla tedbir alırsınız ama bu konuda Sayın Aydın aynı zamanda bunların bu kadar konuşulmaması gerektiğini de söylüyor. Ben kendisine orada katılıyorum. Çok fazla bunu gündemimizde tutmamamız lazım diye düşünüyorum."

'Yeni kurulan partilerle ittifak içinde yer alma konusunu konuşmadık'

Bazı parti genel başkanlarınca dile getirilen "güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş öncesi prensip anlaşması yapılması gerektiği" yönündeki açıklamalar hatırlatılan Akşener, Millet İttifakı'nın 24 Haziran bileşenlerinin başka, 31 Mart bileşenlerinin başka olduğunu belirtti.

Akşener, yeni kurulan partilerin de parlamenter sisteme geçişle ilgili taleplerinin bulunduğunu kaydederek, "Aynı fikirdeyiz, aynı sayfadayız ama Millet İttifakı'nın içinde yer alma konusunda henüz oturup masada konuşulmuş değil. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, ne olacağı, nasıl bir prensip sistemi içerisinde olacağına dair de bir konuşma yapmadık henüz." dedi.