30 Ocak günü yayımlanan Araştırma, 12 Aralık 2018 - 4 Ocak 2019 tarihleri arasında 26 kent merkezinde, 18 yaş ve üzeri bin kişi ile yüz yüze bir anket çerçevesinde gerçekleştirildi. Buna göre, 2017 yılında on kişiden üçü işsizlik, hayat pahalılığı ve Türk lirasının değer kaybetmesinden şikayetçiyken, bir sene içerisinde bu oran iki kişiden birine yükseldi. İşsizlik özellikle Ege Bölgesi ve Karadeniz Bölgesi´nde halkın bir numaralı gündem maddesi.
Araştırma: Türkiye´de yaşamaktan en mutlu seçmen AK Partililer
Yerel seçimde belediye başkan adaylarından beklentiler farklı
Yaklaşan yerel seçimler bağlamında İstanbul seçmeninin yarısı belediye başkanından inançlı Müslüman olmasını beklerken, Ankara ve İzmir seçmenleri “çalışkanlığı” sırasıyla yüzde 73 ve yüzde 65,5´le ön plana çıkarıyor.
Öte yandan, hükümetin Suriye politikasına yönelik halk desteği de araştırma sonuçlarına göre bir sene içerisinde azalma kaydetmiş durumda. Terörle mücadelede sınır-ötesi operasyonlara olan destek 2018 yılında yüzde 56,4´ten yüzde 45,1´e geriledi.
Prof. Aydın´a göre, bu gerileme, halkın artık sınır-ötesi operasyonlara gelinen noktada bir “yeter” deme şekli olup, büyük ölçüde sahadaki gelişmelerle şekilleniyor. Yani, başarılı bir operasyonda destek artarken, herhangi bir yeni operasyonun olmadığı dönemlerde destek de zaman içinde düşüyor.
Bu tabloda, operasyonlar sırasında Türk askeri ve güvenlik personelinden verilen zayiat da etkili. Örneğin, Türk Silahlı Kuvvetleri´nin 2017 yılı başında Suriye´de yürüttüğü 216 gün süren Fırat Kalkanı Harekatı´nda 67 Türk askeri şehit olmuştu.
Dindarlığın araştırma kapsamına alındığı 2015 yılından beri sürekli bir yükseliş kaydettiği anket sonuçlarında, 2018 yılında araştırmaya katılanların üçte birinin kendisini dindar olarak tanımladığı bir noktaya varılmış. Ancak aynı süre zarfında katılımcıların kendisini siyasi açıdan muhafazakâr olarak tanımlama eğilimi düşerek yüzde 13,5´a gerilemiş durumda.
Araştırma ekibinin liderliğini üstlenen Prof. Dr. Mustafa Aydın´a göre, dindarlıktaki yükselişe koşut olarak muhafakazarlıktaki düşüş, kendini ekonomik olarak mutsuz hisseden ve aynı zamanda Adalet ve Kalkınma Partisi seçmeni olan bir kitlenin tepkisini gösterme şeklinden kaynaklanıyor.
Bir diğer deyişle, Türkiye´de deizm ve ateizmin gençler arasında artmakta olduğu ileri sürülen bir süreçte, ekonomik kararların etkisinde, siyasal muhafazakârlıktan kopan yeni bir dindarlık eğilimi gündeme geliyor.
Bununla birlikte, Türkiye´de siyasal kutuplaşma olduğunu düşünenlerin oranı geçen sene %52,7´den bu sene %38,8´e geriledi. Her iki kişiden biri kutuplaşmanın eksenini laiklik-dindarlık üzerinden kurguluyor.
Euronews Türkçe´ye konuşan Prof. Aydın, “Ülkenin siyasi ortamı son seçimlerden sonra büyük ölçüde sakinleşince ve tartışmalardaki gerilim azalınca halkta da kutuplaşmanın azaldığı şeklinde bir algının oluşması beklenebilir bir durum,” diye açıklıyor ve ekliyor:
“Bunda Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında partilerin daha çok kendi içlerine odaklanarak, yerel seçimlerden önce yeni sisteme ayak uydurma çalışmaları ve bu çerçevede partiler arası gerilimin düşmüş olmasının da etkisi vardır.”
Araştırmaya göre, tüm parti tabanlarında kutuplaşma algısı azalırken, AKP tabanında da bu algı ilk kez bu araştırmada %40 düzeyinden %30´un altına düşmüş durumda.
Öte yandan, kutuplaşma alanında 2018 yılı araştırmasında sağcı-solcu ekseninde de önemli bir artış oldu ve bu oran %27´ye yükseldi.
“Kutuplaşma ekseni cevaplarına siyasi parti kırılmasından bakarsak, sağcı-solcu ekseninde olduğunu söyleyenler esas olarak AKP ve MHP. MHP´den bu normal olarak beklenirken, AKP tabanının bu yıl laik-dindar eksenini (%39,3) aşacak şekilde ciddi bir oranda (%41) bu eksene kaydığını görüyoruz,” diyen Aydın, önemli bir noktaya daha değiniyor:
“AKP tabanı artık kendisini yaşam şekli üzerinden konumlandırmaktan, siyasi eksende konumlandırmaya yönelirken, CHP daha büyük oranda (%75) laik-dindar eksenine kayıyor. Bu bir siyasi görüş partisi olması gereken CHP için şaşırtıcı.”
Araştırmaya katılanlar, Türkiye için en büyük tehdit olarak ABD´yi (yüzde 81,9) ve İsrail´i (yüzde 63,3) görüyorlar. Öte yandan, Türkiye´nin dış politikasında Müslüman ülkelerle işbirliği yapması gerektiğini düşünenlerin oranı yükselişte. Beş kişiden biri Müslüman ülkelerle işbirliğinin faydalı olacağı kanaatinde.
Araştırmaya katılan iki kişiden biri (yüzde 51,8) ise, Türkiye´nin AB üyeliğini destekliyor ve destek oranı en fazla CHP seçmeni arasında. Katılımcıların %13,4´ü NATO ile tüm ilişkilerin dondurulması gerektiğini düşünürken, yüzde 41,9 Türkiye´nin NATO desteği olmadan da güvenliğini sağlayabileceği kanısında.
Kaynak: Mustafa Aydın, Mitat Çelikpala, Cihan Dizdaroğlu, Banu Baybars Hawks, Murat Güvenç, Emrah Karaoğuz, Mustafa Gökcan Kösen, Basri Alp Akıncı, Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması2018, İstanbul, Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi, 30 Ocak 2019.
tr.euronews.com