Koray Aydın konuşmasında iktidara yüklenerek; yerel yöneticileri seçerken, yaşadığımız yere ve ülkemize karşı sorumluluğumuz olduğunu, bu seçimlerde belediye başkanı, belediye meclis üyeleri ile muhtarların seçileceğini, çocukluğundan beri siyasetin içinde olmasına rağmen hiçbir dönemde bu zamanki kadar ayrıştırıcı bir dilin mevcut olmadığını, sanki savaşa gidiliyormuş gibi bir algı yaratıldığını söyledi.

Aydın, Cumhurbaşkanı´nın Elazığ´da yaptığı bir mitingde Genel Başkan Meral Akşener´i hapse attırmakla tehdit ettiğini, Akşener´in de twitter hesabından “Beni 28 Şubattaki paşalar, askerler sindiremedi, senin gücün hiç yetmez, hadi hodri meydan.” dediğini, bu milletin üzerine devletin gücünü bir sopa olarak kaldıranlara karşı mücadele edecek insanlar olduklarını ve bu belagat dilinden korkmadıklarını vurguladı.

İnsanları ayrıştırmanın faydasız olduğunu, AKP´ye, MHP´ye, CHP´ye, İYİ Parti´ye, Saadet ve Demokrat Partilerine oy veren insanlar olarak halkın arasında bir problem olmadığını söyleyen Aydın, birlikte aynı havayı teneffüs ederek yaşamaya devam edeceklerini, milletin vatanına karşı sorumluluklarının bilincinde olarak hareket ettiğini belirtti.

Aydın, “Beka” meselesi diye sabahtan akşama kadar toplumu ayrıştıran, bölen, kin ve nefret dolu kirli söylemlerden herkesin bıktığını, ülkeyi yönetenlerin bir “Beka” sorunu olmadığını, Cumhurbaşkanı´nın 4 sene zamanının olduğunu, diğer parti başkanının ise partisinde olan herkesi attığı için kendi şahsı dışında hiçbir beklentisinin kalmadığını, asıl amacın iflas etmiş ekonomiyi, %12´lere ulaşmış işsizliği yani içinde yaşadığımız ağır şartların “beka meselesi” diyerek örtülmeye çalışılması olduğunu vurguladı. Bu dilin ülkeye faydası olmadığını bilerek hareket edilmesi gerektiğini belirten Aydın, asıl gündemin “hayat pahalılığı” olduğunun altını çizdi.

Aydın, bugün artık milyonlarca yoksul insanımızın olduğunu, ürettiklerinin karşılığını alamadıklarını, bu sebeple borç batağına saplanarak yarınını endişeyle bekleyen ezilen insanlar olarak Genel Başkan Meral Akşener´in tabiriyle; şöyle kulağını bir çekerek “Kendine gel, bu kadar da olmaz, kendine bir çekidüzen ver, bu bir mahalli seçimdir” diyerek kendi irademizi ortaya koymamızın vaktinin geldiğini söyledi. Herkesin ülkenin geleceğine sahip çıkmak için bu vatandaş sorumluluğunu yerine getirmesinin önemli olduğunu vurguladı.

“Bu arada bir iyiliğimiz oluyor. Bir gün önce Gölbaşı´nın Oyaca adlı tarımla uğraşılan bölgesini ziyaret ettik, insanların feryat içindeki durumlarını gördük, arkamızdan hemen AKP´li Tarım Bakanı da Oyaca´yı ziyaret etmiş, yani onları oraya gelmek mecburiyetinde bıraktık.” diyen Aydın, herkesin bu anlamda geleceğine sahip çıkmasının elzem olduğunun altını çizdi.

Cumhur İttifakı Adayı Mehmet Özhaseki´nin de bu istismar siyasetine katıldığını, gittiği her yerde milliyetçi oylara oynayarak “80 öncesi ülkücü” olduğunu söylediğini, öbür yandan da ülkücüler için “dışardan tezgahlanan bir oyunun piyonuymuşuz” dediğini hatırlatan Aydın, Özhaseki´nin bütün Ülkücülerden özür dilemesi gerektiğini, dilemezse bu ağır hakaretin bedelinin sandıkta ödetileceğinin uyarısını yaptı. Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının da bu istismarı yaparak insanları kandırmaya çalıştığının herkesçe malum olduğunu da sözlerine ekledi.

Koray Aydın konuşmasının sonunda; tehdit ve istismar dilinin millette karşılık bulmadığını ve önümüzdeki seçimlerde yalan çukurunda boğulacaklarına herkesin tanık olacağını, bu seçimde iktidarın kulağının “kendine gel” demek için çekileceğini, Ankara´da Büyükşehir seçiminin aslında bugünden bittiğinin bilindiğini ve Mansur Beyin Başkan olacağının kesin olduğunu söyledi.

Haber: Betül Sayın/Angara Gazetesi