TBMM Başkanlığına yazılı soru önergesi veren İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak´a dikkat çeken sorular yöneltti.

Suriyeli sığınmacılar konusunun sadece Ensar-Muhacir edebiyatıyla anlatmanın Türk milletini kandırmaktan başka bir şey olmadığını dile getiren Çıray, “Sığınmacıların barınma ihtiyacı ev kiralarını arttırmış, kayıt dışı çalışan sığınmacılar sebebiyle işsizlik yükselmiş, sığınmacıların sosyal yaşama entegre edilmeye çalışılmasıyla eğitim ve güvenlik sistemimiz işleyemez hale gelmiştir” dedi.

SIĞINMACILARA GELDİKLERİ ÜLKELERE GÖRE MUAMELE EDİLİYOR! 

Sığınmacılara geldikleri ülkeye göre farklı politikalar uygulandığına vurgu yapan Çıray, “Çin zulmünden kaçan Doğu Türkistanlı sığınmacılar, kucaklarındaki bebekleriyle havaalanlarından geri döndürülüyor. Bununla birlikte Suriyeli sığınmacılara ücretsiz eğitim, sağlık, ulaşım, sosyal güvence gibi Türk vatandaşlarına bile verilmeyen haklar veriliyor. Suriyelilere ilişkin tüm veriler kamuoyundan saklanıyor. Resmi olarak kaç Suriyeli var, bunların ülkemize yıllık maliyeti nedir, hangi haklardan ücretsiz yararlanıyorlar, sığınmacıların Türkiye´de doğan çocuklarının sayısı neden açıklanmıyor? Bir işyerinde kayıt dışı çalışan Suriyeli sayısını bir kenara bırakalım, Türkiye´de suça karıştığı için gözaltına alınan veya tutuklanan sığınmacı sayısı nedir?” sorularını yöneltti.

KRİZDE EZİLEN VATANDAŞLARIMIZA KEŞKE SURİYELİ SIĞINMACI OLSAYDIK DEDİRTİLİYOR!... 

Berat Albayrak´a “Suriyeliler ve diğer ülkelerden göç eden sığınmacılar için barınma, iaşe ve diğer giderlerin güncel maliyeti kaç milyar TL´dir” sorusunu yönelten İzmir Milletvekili Aytun Çıray, “resmi rakamlara göre sayıları üç buçuk milyonu aşan Suriyeli sığınmacıların on altı yıllık AKP iktidarlarının dış borç destekli beton ve tüketim ekonomisinin kaçınılmaz sonucu olan krizi hem daha ağırlaştırdığı, hem de krizden çıkış maliyetlerini yükselttiği açıktır.” dedi.  Çıray açıklamasını “Türk Milletinin krizin altında ezilen kesimlerini rahatlatabilecek kaynakların önemli bir bölümü tarihimizin en yanlış dış politikasının bedeli olarak Suriyeli sığınmacılar için kullanılmak zorunda kalınıyor. Ezilen vatandaşlarımıza da adeta ‘keşke Suriyeli sığınmacı´ olsaydık dedirtiliyor. Bu gerekçeleri bakımından ne akla, ne sağduyuya;  sonuçları bakımından ise ne  ahlaka ne de vicdana sığmayan bir politikanın içler açısı manzarasıdır.” eleştirisiyle noktaladı.