Devlet Bahçeli, partisinin Konya’da Hükümet Meydanı’nda düzenlediği Türkçe Mitingi’nde AK Parti ve Başbakan Erdoğan’ın barış sürecine ilişkin tutumunu eleştirdi. PKK’nın tümüyle sınır dışına çıkmadığı, çıkmaya da niyeti olmadığının bilinmesine karşın sürecin devam ettirildiğine dikkat çeken Bahçeli, "Başbakan tarafından `sınır dışına çıkanların oranı yüzde 20` diye verilmişken ve bunların çoğunlukla güçten, takatten düşenler olduğu ortaya çıkmışken çözüm ve barış isimli ihanet sürecini lafta bile olsa sürdürmek melanete ortaklık değil midir? 8 Mayıs’tan itibaren geceli gündüzlü dağlardan bayırlardan vadilerden haber yapan militanla göstermelik pozlar veren, `barış geliyor` yaygarası koparan fırsatçılar, kalpsizler, haysiyetsizler, utanma nedir bilmeyen çürümüşler neredesiniz? `Süreç iyi gidiyor` diye yıkımdan sorumlu Başbakan Yardımcısı olmak üzere AK Parti’nin mayasında leke olan bazı Kandil kontenjanlı sözcüleri ve ilgili bakanları neredesiniz?" ifadelerini kullandı.
"BAŞBAKAN HAZRO’DAKİ KATLİAMI NASIL YORUMLUYOR"Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde PKK’nın zorla alıkoyduğu gençler nedeniyle iki aile arasında çıkan çatışma sonucu yaşanan katliama dikkat çeken Bahçeli, Başbakan’ın bu olayı çözüm süreciyle nasıl yorumladığını sordu.
Bahçeli şunları söyledi: "Çözüm sürecinin toz bulutu altında kalıp da basiretleriyle yollarını ayıranlar, acaba geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde meydana gelen 8 kişinin ölümüne, 10’a yakın kişinin de yaralanmasına yol açan kanlı olayı nasıl yorumlayacaklardır? Başbakan Erdoğan, PKK’nın dağa zorla militan çıkarmasına direnen ve itiraz eden Uğurlu ailesinin çığlığını ne zaman duyacak ve terörün zorbalığına sesini daha hangi hallerde yükseltecektir? PKK, uluorta militan kadrosunu tahkim ederken, dağa çıkışlar son yılların en kabarık rakamlarına fırlamışken, terörün sonlandığını, barışın geldiğini söylemek alçaklık değilse eğer milletimizle alay etmek değil midir? Bölünmeye kapalı ve karşı duran Kürt kökenli kardeşlerimi PKK’nın insafına terk etmek, onları canavarların eline bırakmak insanlığın ve hükümet olmanın neresinde yazılıdır?"
"DIŞ BORÇ 10 YILDA 2 BUÇUK KAT ARTTI"Bahçeli, konuşmasında, hükümetin ekonomi politikalarına da çeşitli eleştirilerde bulundu. Türkiye’nin 2002 yılına göre iç ve dış borç miktarının 2 buçuk kat arttığını ileri süren Bahçeli, şöyle devam etti: "2002 yılına göre iç ve dış borç miktarı iki buçuk kat artmıştır. AKP iktidara geldiğinde vatandaşlarımızın bankalara borcu 2,2 milyar lira iken bu tutar yaklaşık 100 kat yükselmiştir. Halen kredi kartını ödeyemeyen, feryat figan ederek çare arayan 1 milyon 590 bin 304 kardeşimin 4 milyar borcu içler acısı bir manzarayı resmetmektedir. Yine AKP iktidara geldiğinde vatandaşlarımızın bankalara kredi kartı borcu 4,3 milyar lira iken bugün bu rakam 18 kat artarak 78 milyar liraya ulaşmıştır. AKP iktidarı ile birlikte Konyalı kardeşimin borcu 10 kat çoğalmış, geçim şartları oldukça ağırlaşmıştır. Yabancı yatırımcı kurumakta, dış musluklar kesilmektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik ve eşitsizlik isyan ettirecek noktadadır. Borsanın 3’te 2’si yabancıların elindedir. Bankalar ve sigorta şirketleri yabancıların borusunu öttürmektedir. Görüyorsunuz döviz fiyatları örtülü bir devalüasyon varmışçasına artmaktadır. Faiz lobisine meydan okuyan Başbakan, şu işe bakın ki faiz lobisine çanak tutmaktadır. Çünkü faiz lobisine esasen boynu kıldan incedir. Bakmayın siz atıp tutmalara. Faiz ve rant demek AKP ve Başbakan Erdoğan demektir. Buna ne kadar daha tahammül edilecektir? Başbakanın döktüğü sahte gözyaşlarına, her zora girdiğinde her bunalıma düştüğünde ekranlara çıkıp ağlamasına daha ne zamana kadar adlanılacaktır? Allahın izniyle biz AKP’nin üstesinden gelecek ve foyasını ortaya koyacağız."
"ARAP SOKAKLARINDA ERDOĞAN MASALI BİTMİŞTİR"AK Parti’nın dış politikada da çöküş yaşadığını iddia eden Bahçeli, AKP herkesle kavga etmekte, herkesle çatışmaktadır. Arap sokaklarında ısmarlama olarak yer bulan posterleri emperyalizmin özel müsamahasıyla sallanan Recep Tayyip Erdoğan masalı artık bitmiştir. Komşu coğrafyalarda hiçbir gelişmeye doğrudan veya dolaylı müdahale ve tesir edemeyen hükümet, Türkiye’nin boynunu bükmüştür. Görüyorsunuz, eski hakimiyet havzalarımız ölümle pençeleşmektedir. Osmanlıdan koparılan topraklarda zulüm ve katliam egemenlik kurmuştur. Suriye’de iç savaş tüm vahşetiyle sürmektedir." diye konuştu.
"MISIR KATLİAMINDA MURSİ’NİN DE PARMAĞI VARDIR"Mısır ve Suriye’de ölümlerin artık otomatiğe bağlandığını ve seri cinayetlerin olağan hale geldiğini aktaran MHP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Suriye’de birkaç gün önce kimyasal silah kullanılması caniliğin daniskası olarak hafızalara kazınmıştır. Uluslararası toplum, çocukların ve diğer masum sivillerin sarin gazıyla katledilmesine gözü kapalı durmamalıdır. Şam idaresinin cinayetleri, muhaliflerin vahşiliği, Suriye halkını ölüm vadisinde canlı hedef yapmıştır. Kimyasal silah kullanımını kınıyor, kim yaptıysa cezasız kalmamasını Konya’dan beyan ediyorum. Mısır da olanlar da hepimizi üzmektedir. Cunta yönetimi sivillere ölüm kusmuştur. 3 Temmuz’dan beri firavun insan canına kıymaktadır. Şüphesiz bu olanlarda Mursi’nin de parmağı vardır. Nihayetinde Mursi zihniyeti Mısır’ın bu hale gelmesinde pay sahibidir. Hele ki taraflarına aklı selimi, sakinliği ve sağ duyuyu tavsiye etmesi ve bunun yanında ölümün üzerine kurşun asker gibi sevk etmesi insanlıkla bağdaşmaktadır. Erdoğan, Mursi’nin derdine düşmüştür. Böylelikle de Mısır ile araya açmıştır. Rabia işareti, Başbakan’ın yeni hobisi olmuştur. Dört yaparak kendini aklamanın hevesindedir. Sanki İhvan’ın Türkiye temsilciliği gibi çalışmakta arkası arkasına beyanatlar vermekte, yas genelgeleri yayınlamaktadır."
"KERKÜK’TE KAN DÖKÜLDÜĞÜNDEN HABERİN VAR MI?"MHP Genel Başkanı Bahçeli, Erdoğan’ın Mısırlı Esma için döktüğü göz yaşlarını da eleştirdi. Bahçeli, Başbakan Erdoğan’a seslenerek şunları söyledi: "Sayın Başbakan, sana sesleniyorum Kerkük’te kan dökülüyor haberin var mı? Ramazan ayında Irak’ta çoluk çocuk demeden 718 masum insanın öldürüldüğünden bilgin var mıdır? Doğu Türkistan’da soydaşlarımızın sistematik olarak yok edilmesinden malumatın var mıdır? Mısır’daki Esma’ya ağlayabilirsin ama Türk milletinin nice Esmaları, Ayşeleri, Fadimeleri, Haticeleri gelinlik çağlarında rahmeti rahmana kavuşurken hiç bu kadar duygulandın mı? Başbakan Erdoğan Irak’ta, Afganistan’da bir milyon Müslüman mezara sokulurken faillere hiç tepki göstermemiştir. Hatta bugün de ABD’ye pısmış sinmiş vaziyettedir. Bu şahıs herkese laf yetiştirirken ABD’nin darbeyi onaylayan tutumuna demokrasiye kefen biçen yaklaşımlarına nereye kadar durgun suskun ve ezik halde kalacaktır? Başbakan Erdoğan’ın bir açığı mı vardır? Erdoğan rehin mi alınmıştır? Bizden, Mısır’daki olaylara ilişkin imanımızın sesini duymamızı isteyen Sayın Erdoğan, sen Büyük Ortadoğu Projesi’ne başkan olmayı hangi imanla, hangi inançla ve hangi inançla açıklıyorsun?"
"DİLİMİZ, BAYRAĞIMIZ, VATANIMIZ TEK"
Bahçeli, konuşmasını milli birlik ve beraberliğe ilişkin şu sözleriyle tamamladı: "Değerli vatandaşlarım, muhterem dava arkadaşlarım, kim ne derse desin dilimiz tek, vatanımız tek, bayrağımız tek, devletimiz tek, milletimiz tektir. Aynı kıbleye baş koymuş Türk milletini kimse bölemeyecektir. Tuna’dan Hazar’a kadar Türk milletinin şan ve şöhreti vardır. Nil’den Fırat’a kadar yaşanmışlıklarımız vardır. Çin Seddi’nden Viyana’ya kadar tarihe mühür vurmuş izlerimiz vardır. Kırım’dan Musul’a, Kıbrıs’tan Kızıl Deniz’e, Bosna’dan Üsküp’e ve Türkistan’dan her tarafa kadar anılarımız vardır. Biz biriz, beraberiz ve biz hep birlikte büyük Türk milletiyiz."