Türkiye ve dünyanın 2015 yılına belirsizlikler ve tehlikeler altında girdiğini belirten Bahçeli, "İnsanlık umut ile korku arasında güvenli liman arayışını bu gün de sürdürecektir. Karanlık ilişkiler, huzursuzluğa yatırım yapan güçler 2015 yılını erkenden sıkıntıya sokmuştur. Küresel düzen bıçak sırtındadır. Haricimizde yaşanan olumsuzlukların artması dikkatle takip edilmeli ve ders çıkarılmalı. Parti olarak vahim boyutlu gelişmelerden oldukça kaygı duyuyoruz." diye konuştu. Böylesine ağır konuların içinde MYK toplantısını gerçekleştirdiklerini belirten Bahçeli, burada 7 Haziranda yapılacak genel seçimlerinin hazırlık çalışmalarını da ele aldıklarını, bunun yanında iç ve dış politikaların da değerlendirildiğini anlattı.
7 Haziran Ya Kardeşlik Ya Kavga Seçimi Olacak
Bahçeli, şunları söyledi: "2015 seçim yılıdır. Milli irade bir kez daha seçimini yapacak. Ülkemiz 7 Haziranda en kritik seçime sahne olacak. Milletimiz geleceğini oylayacak, doğru ve yanlış arasında bir seçim yapacaktır. AKP ya kızağa alınacak ya da Türkiye kaybedecek. Vatan, bayrak namus ve şeref kahrolacaktır. Artık çıkar ve orta yol kalmamıştır. AKP yağması, saldırısı, kumpası son bulmazsa Türkiye hazin bir sona gidecektir. 7 Haziran seçimi kavga ile kardeşlik arasında bir seçim olacaktır. 13 yıldır tırmanmak zorunda kaldığımız yokuşun 7 Haziranda inişe geçmek için ihanet şebekesinin mutlaka tasfiyesi lazımdır. Aziz milletimiz huzur istiyorsa AKPyi göndermelidir. Önümüzdeki seçimin telafisi yoktur. Önümüzdeki seçimin hafife alınacak bir yönü de olmayacaktır.
MHP, 7 Haziran`daki demokrasi imtihanına var gücüyle hazırlanmaktadır. İnanıyorum ki bu seçimden yüzümüzün akı ile çıkacağız, Türkiyeyi kaos akıntısından kurtaracağız. MYK üyemizin her üyesi bu konuda hemfikirdir. Milliyetçi Ülkücü hareketin her üyesi milli bir seferberlik ruhu ile ayağa kalkmış Anadolunun bereketli yollarına düşmüştür. MHPnin mücadele ve müdahalesi lazımdır. MHP son ümittir. Tahrik ve taciz lobisinin bozgunu için MHP son mevzidir. MHP son kuvvettir. MHP son şans son kale ve Türk milleti için son sığınaktır. Taşıdığımız görevin bilincindeyiz."
Bölünme hayali kuranlara da sözleri olduğunu ifade eden Bahçeli, "Türkiyeye sahip çıkacak inancımız ve imanımız vardır. Parçalanmak istenen topraklarımızı müdafaa edecek bağlılığımız vardır. Türkiyenin meselelerini çözecek kadrolarımız vardır. MHP varsa istikbal vardır, istiklal emniyettedir. MHP varsa Türkiye darboğazdan çıkacak millet darlıktan kurtulacaktır. Bedeli ne olursa olsun zulme karşı direneceğiz. Rüşvetçilerin rezalet yarışında ipi göğüsleyen kanun kaçaklarının hakkından geleceğiz. Teröriste, terör şeflerine dimdik duracağız. Yeter ki aziz milletimiz evet desin icazet ve izin versin. Türk milleti önümüzü açsın. Aç yatıp aç kalkan milyonların sözü ve sözcüsü olmaya talibiz. Feryat eden herkesin hakkını müdafaa etmeye talibiz. Nerede bir masum, mazlum varsa yanında durmaya, elinden tutmaya talibiz. İstikrarsızlıktan bunalan asil millet evlatlarını kucaklamaya talibiz.
MHP milletten alınan vergileri saraylara değil, benzi sararmış evlatlara vermeye yemin etmiştir. MHP devlet hazinesini havuzlara peşkeş çekenlerin hüsrana uğramasına ant içmiştir. Önümüze tuzaklar kuracaklar ama başaramayacaklar. Kim ne derse desin, anketler ne derse desin Türk milleti MHPye iktidar görevini verecektir." diye konuştu.
Hiç Kimseyle Pazarlığımız Yok
MHP lideri Devlet Bahçeli, hiç kimseyle hiçbir konuda pazarlıklarının ve anlaşmalarının olmadığını da vurguladı. Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "Hiçbir partiye kuruma, oluşuma verilmiş bir özsümüz asla yoktur. AKP, HDP ve PKK ile aynı yolu yürüyüp pazarlıklarını temellendirirken, biz yalnızca Türk milleti ile yol alacağız. Bizim ittifakımız milletimiz iledir. Bizim tek güvencemiz Türk milletinin tertemiz vicdanıdır. Kirli ve yalan dolu propagandalarla vakit kaybedemeyiz. Başkalarının gündemlerine alet olamayız. Türk milletinin yerel ve küresel sorunun dişlileri arasına sıkıştıranlardan seçimden sonra hesap soracağız. Biz bunlara ertelenmiş hesabımızı seçimden sonra soracağız. Çirkeflik yapan kim varsa ya hukuk önünde veya mahşeri huzur önünde görüşeceğiz. Siyasetimizin ana omurgası milliyetçiliktir.
Milliyetçiliğimiz dışlayıcı ötekileştirici değil kapsayıcıdır. Millet sinesinde canlı bir şekilde yaşayan milletimizin asırlardır sahiplendiği tarihi değerler milliyetçiliğimizin yörüngesidir. Herkesi kucaklamak yegane amacımızdır. Bizi arayan demokraside bulur. Biz hakkaniyetli bölüşmenin yanındayız. İlkelerini namusu sayan bir siyasi geleneğin temsilcisiyiz. Biz artık geçmişi konuşmanın, geçmişimiz ile övünmenin yanında geleceği inşa etmenin özlemini çekiyoruz. Bunun için iktidar olmak istiyoruz. MHP aziz milletimize keskinlikleri artırmadan, kucaklaşmayı sağlayacak bir buluşma zeminini teklif etmektedir. Sürekli etnik kültürel farklılıklara vurgu yaparak demokrasi söz konusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti ve demokrasiyi yaşatmaya mecburdur."
`Münafık Siyaset Erbabı Fazilet Yolundan Saptı`
Devlet Bahçeli, AK Parti iktidarını yalnızca kendi isim ve kariyerlerinin peşine takılan `münafık siyaset erbabı` olarak nitelendirdi ve iktidarın fazilet yolundan saptığını savundu. Farklılıkların kaşındığını belirten Bahçeli, şöyle devam etti: "Özendirilen ve cesaretlendirilen bölücü talepler imhaya talep edecektir. Milli dayanışma ve milli kaynaşma var ola gelmiştir. Ortak değerlerin çökmesi, milli varlığın dayanışma hissiyatını ölümcül derecede zedeleyecektir. Türkiye demokratik rejimin işleyişi, milletin birliği ve ülke birliği açısından vahim bir dönemden geçmektedir. Millet müsamaha etmedikçe, birlik çınarının gölgesinde bölücü fideler kök tutamayacaktır. Hiç kimse bizden Türkiyenin top yekun geleceğinin bir siyasi partiye, bir terör örgütüne, biri sarayda biri adada yatan müzakerecilere kalmasını kabul etmemektedir. Karşımızda baha uyanan değil kara kışa yatan, milli birliği adım adım çöken bir ülke bütünlüğü durmaktadır. AKP bile bile göre göre terörün yedeği cüret istasyonu olmuştur. Türk devleti eşkıyanın eline düşürülmüştür. İnsan ve milletlerin var olabilmesi için yürek ve şuurun emrine girmesi gerekir. AKP milli yüreklere ateş düşürmüş ve milli bekayı kıskaca almıştır."
`Akp Giderse Var Olduğu İstikrar Bozulmaz`
İstikrarın 13 yıldır iktidarda olan AK Parti ile gelmediğine işaret eden Bahçeli, "Ne sözde istikrar ülkemize AKP ile gelmiştir ne de AKP giderse var olduğu söylenen bu istikrar bozulacaktır. Herkes yaptığından ders ve sonuçlar çıkaracaktır. Türkiye AKPye muhtaç değildir. Kronikleşen kavga ve gerilim ortamı dışında hangi konuda istikrardan söz etmek mümkündür. Artan pahalılık ve yoksullukta istikrarlı artış dışında hangi alanda istikrar vardır. En son örneği askeri casusluk olayı dışında istikrar nerededir? Rüşvetçilerin küstahlaşması, soygun delillerinin yok edilmesi, 17-25 aralık tapelerinin hırsızları aklama komisyonu marifetince yok edilmesi çabaları dışında istikrar nerede? Dış güçler, villacılar, kutucular için istikrar bu yağma düzeninin adıdır. İleri olan bir şey varsa utanmazlıktır. Yeni olan bir şey varsa devleti yönetenlerin baştan aşağı hırsızlığa bulaşmasıdır. Ne var ki hukuk kaybetmiş, dürüstlük küçümsenmiştir. Bunların hepsi AKP eseridir. Bunların hepsi siyasi kadavradan başka özelliği kalmamış ayakkabı kutusu içinden saray çıkarmış kanun tanımazın işidir. Çalıyorlar ama çalışıyorlar sözü bir hırsızlık uydurmasıdır. Bu uydurmanın ne İslamda ne de insanlığın evrensel kazanımlarında yeri yoktur. Çalışmanın muadili çalmak ise hiçbir şeyi konuşmanın manası olmayacaktır. Bizim için ilke ve inançlar zamana ve şartlara göre değişebilen kavramlar değildir. Kimin işine nasıl geldiyse öyle kullanılamayacaktır. Hırsız tarihin her devresinde hırsızdır. İster kral, isterse başka meslek grubu içinde olsun." sözlerini kaydetti.
`Yüce Divana Çıkmak Yerine Adaleti Kevgire Çevirdiler`
Meclis Yolsuzluk Komisyonunun 4 bakanı Yüce Divana göndermemesiyle ilgili de konuşan Bahçeli, "Türkiyenin bunca ağır ve sorunları varken mahkemeye çıkmaktan korkanlar erkenden sevinmemelidir. Yüce Divan`a çıkmak yerine adaleti kevgire çeviren haysiyetsizler hafızalardan çıkmayacaktır. Meclis Soruşturma Komisyonu`nun bir üyesi vardır ki Bakanların her şeyi kabul ettiklerini varsaysak bile suç işlediklerine dair bende bir şüphe oluşmadı diyen şahıs vicdanen tüketmiştir. Rüşvet ve yolsuzluk veba gibi salgın hale dönüşmüş ve AKPye bulaşmıştır. AKPnin böyle bir çukura düşmesi milletimiz ve bu partiye oy veren vatandaşlarımız adına acı vericidir. Ali Baba ve Kırk Haramiler ilk ilk sıradadır. 2023 vizyonumuzu çalmış, proje hırsızı olmuştur. 1999 yılında kullandığımız müziği çalmış ve hırsız olmuştur. Bundan sonra kopan ve kopacak olan Davutoğlunun itibarıdır. Kesilecek olan kol ve bacak değil, Davutoğlunun inandırıcılık damarıdır. Kiziroğlu parçasıyla Başbakan `Kızarmış Davutoğlu` olarak anılacaktır." dedi.
`Akp Hükümetinin Dış Politikası İskelete Döndü`
MHP Genel Başkanı Bahçeli, AK Parti hükümetinin dış politikasının çoktan iskelete döndüğünü söyledi. Fransada yaşananları buna örnek gösteren Bahçeli, "İki ayrı rehine vakası ile teröristler yine kan dökmüş ve Fransayı sarsmıştır. Fransadaki saldırıları kınıyor ve başsağlığı diliyoruz. İslam barış ve kardeşlik dinidir. Caniliğin hoş görülmesi düşünülemeyecektir. İslam alimleri, İslam adına vahşet işleyenleri lanetlemelidir. Küresel barışın temin edilmesi adına herkes ve her ülke nerede durduğunu gözden geçirmelidir. Bu gün mizah dergisini basan katiller yarın da öldürmeye devam edecektir. Dünyanın bir bölgesindeki terörist faaliyetleri hoşgörü ile izlemek ateşle oynamanın diğer tanımıdır. Yeni yüzyılın en ciddi problemi olan terörizm en kısa sürede hedef değiştiren bir yapı içindedir. ABDde 11 Eylülde binlerce insanın çalıştığı dünya ticaret merkezine yapılan saldırı, hiçbir ülkenin güven içinde olmadığını göstermektedir. Kurulan işbirliği ve temas zeminleri samimi bir şekilde olgunlaştırılmalıdır. Milletler ve devletler arasında sağ duyulu işbirliği ağı oluşturulmadığı takdirde bu gibi saldırılar kaçınılmaz olacaktır. Ülkemizdeki saldırıları teşvik edenler iyi bilmelidir ki bu konuda gösterilecek kayıtsızlığın gün gelip o ülkelere de sirayet edeceğini görmek gerekir. Fransada olan da budur. Batı dünyasında ön yargılı odaklar İslam dini ve terörizmi aynı çerçevede çizmek için büyük gayret göstermektedir. Bu büyük bir hatadır. Müslüman`ın teröristi olmadığı gibi Müslümana da terörist denilmez. Müslüman`ı terörist ile yan yana getirmek kimsenin haddi değildir. Kafalarına göre cihat ilan edenlere itiraz ve tahammülsüzlüğü vardır. PKK, Cudide kan dökmüş maalesef Pariste misafir edilmiş, Avrupada taltif edilmiştir. Eli silahlı çetenin mali imkanları güçlendirilmiştir. Bunlar küresel planda terörizm ile mücadeleyi zorlaştıran açmazlardır. Kerkükte patlayan bombaların, İslam alemini gözyaşına boğan olaylarda Fransada ayağa kalkanların samimi olması bizim en büyük dilediğimizdir." diye konuştu.
Ankara
21.11.2024