Genç yaşta siyasete girdiğini söyleyen Balaban; “ 1961 Malatya doğumlu, üniversite mezunu şirketleri olan evli ve iki çocuk babasıyım. 1976 yılın da CHP’de örgütü içerisin de başta Gençlik kolları başkanlığı, Merkez İlçe, Çankaya ve Altındağ ilçe yönetim kurulu üyeliği ve üç dönem kurultay delegesi oldum. 2009 Yerel seçimlerinde Belediye Başkanımız Fethi Yaşar’ın isteği üzerine seçim çalışmalarına başladım ve belediye meclis üyeliği, Başkan Yardımcısı olarak görevimi sürdürmekteyim” şeklinde ifade etti.
Yoğun çalışma temposu içerisinde ailenize zaman ayırabiliyor musunuz?
4 yıl sonunda çocuklarımla kahvaltı edebilme fırsatı bulduğunu ve ailesini ihmal ettiğini öz eleştiri yaparak söyleyen Balaban :
“ Aileme zaman ayırabilmek isterim, fakat bu yoğun çalışma içerisinde pek mümkün olmuyor. Çocuklarım büyüdüler ama bu yaşa nasıl geldiklerini fark edemedim.Çünkü görev aşkı öne çıktı. Dört yıl sonra ilk defa çocuklarımla bir araya gelerek sabah kahvaltısı yapabildik. Göreve gelmeden önce Fethi Yaşar benimle çalışmak istediğini söylediğinde ‘’Ailem Şenol’u size dört yıllığına veriyoruz beş yıl sonra geri alacağız’’ demişlerdi. Dolayısı ile görevimi tamamladıktan sonra ailemin yanına döneceğim” dedi.
Göreve geldiğinizde ilk çalışmanız neydi?
Takım çalışması ile başarıyı yakaladıklarını kaydeden Balaban, “Yöneticiler takımları ile çalışırlar ilk önce bütün birimlerimizden brifingleri aldık, tüm müdürlükleri masaya yatırarak kendi çalışmalarımıza uygun düşünce ve fikirleri ile projeler yaratacak, bizimle birlikte uyum içerisinde takım çalışması yapabilecek arkadaşları görev başına getirdik. Rutin işler haricin de kendi irademle yaptığım ilk iş doğru birimlere doğru kişilerle müdürlük atamaları” olduğunu söyledi.
Ana bilgisayar olarak nitelendirildiniz. Sizce bu siyasi başarı mı ?
Proje hazırlamak olduğunu kaydeden Balaban: “ Biz bir Belediye Başkanı, Başkanvekili ve 2 Başkan yardımcısı olarak dört kişilik bir ekip beyin ekibi ile çalışıyoruz. Tabi ki icracı müdürlükler benim sorumluluğumda çalışmaktadırlar. Diğer Başkan yardımcılarının olduğu gibi benimde diğer müdürlüklerle ilgili bilgilerim var.Biz yaptığımız toplantılar da bilgi alışverişi yaparak çalışmalarımızı en üst seviyede gerçekleştirmek için çaba sarf etmekteyiz. Ben ayrıca proje yapmayı ve uygulamaları ile ilgilenirim çünkü proje benim yöneticilikte hayatımın bir parçasıdır. Dolayısıyla Yenimahalle Belediyesinin projeleri bir takım oyunu ile çıkar ama şekillendirmeyi altına imza atmayı ve atak bir yönetim sergilemek için de az yetkiyle müdürlükleri, yetkilendirerek hareketli bir belediye sağlayarak Müdürlerin, Müdür yardımcılarının yanı sıra yardımcılarımın ve personelin katkıları ile hareketli bir belediye yarattık. Onun için benim ile ilgili bu düşüncenin hasıl olması gayet doğaldır ve bu söylemde bulundukları zaman benim de çalışma şevkimi çoğaltmaktadır. Ana bilgisayar denilmesi insana keyif vermeli, insanın zekâ düzeyinin üst seviye’ye çıkarılmasının bir göstergesidir.” Şeklinde yorumladı.
Belediye projelerine kimlerin katkısı var?
Ekip ruhu başarı getireceğini belirten Balaban, “ Projelerin hazırlanması noktasında Müdürlerin ve müdür yardımcılarının yanı sıra benim yardımcılarımla beraber hâsıl olan projelerin hazırlıklarını yapıp müdürlüklere aktarıp şekillendikten sonra Başkan, Başkan vekili ve yardımcılarına sunulduktan sonra düğmeye basılır projeler hayata geçirilir.”
CHP’den istifa ettiniz. Bu karar da etken olan neden nedir?
CHP’nin tavrı nedeni ile partiye geri dönmeyeceğini belirten Balaban; “ Genel merkez yöneticilerinden bazıları oturdukları makamın ağırlığı dışında, bir belediye başkan yardımcısı ile direkt uğraşmaya başladılar. Kamuoyunda takdir toplayan başarılı bir belediye ile uğraşmaya başladılar bu durum rahatsızlık vermeye başladı. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile on sekiz meclis üyesi ile bir kahvaltı ortamında bu konular dile getirilerek yollarımızın kesiştiği nokta da geri dönüleceğini anlatıldı. Yapılan değişiklikler on arkadaşımızı tatmin etti ki CHP’ye yeniden geri döndüler. Arkadaşların bazılarının tatmin olmadıklarından geri hala bağımsız olarak kaldılar. Tatmin olduklarında onlarda geri döneceklerdir. Benim şahsen tatmin olmam için benimle ilgili bireysel düşüncesinde olan genel merkez yöneticileri orada oldukları sürece benim dönüşüm mümkün değildir.”
Balaban Genel Merkez Bastı mı ?
Genel Merkezi bastığıma yönelik iftiralar ancak kimliksiz kişilerin söylemidir diyen Balaban: “ Kesinlikle safsata benim üyesi olduğum partimin genel merkezini basmam mümkün değildir. Bana yakışmaz. Beni tanıyanlar da bilir ki benim terbiyemde buna müsaade etmez, ahlaki de bulmuyorum. O olaylar olduğunda ben televizyonlarda kameralardan gördüm kendim de orda değildim, gördüğüm kadarıyla insanların sinirlerinin gergin olduğu bir zamanda tartışma olmuştur. Bu konu ile ilgili disiplin kurulları devreye girmiş ve kararlarını da vermiştir hiçbir partili genel merkezini basacak kadar kişiliksiz ve kimliksiz değildir. Bu safsatayı üretenler benimle bireysel uğraşanlardır. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçildiğinde ben kurultay delegesiydim, her kurultayda da Genel Başkana oy kullandım. Eğer Genel Başkanı eleştiren, memnuniyetsiz bir yanım olsaydı oy kullanmazdım yâda Genel Başkan gelsin diye uğraş vermezdim. Kesinlikle genel başkanla alakası yoktur.
Neden AMPUTE kulübü ?
Gazilerin mücedelerinden ilham alarak bu çalışmaya başladığını ifade eden Balaban ; “ Kardeşim Bilkent GATA rehabilitasyon merkezinde hoca. Kardeşimin yanına gidip gelirken Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nin, Gazilerimiz için yaptıkları rehabilitasyon merkezi spor sahasında çalıştıklarını gördüm. Ne yapabilirim diye zaman zaman oraya giderek hem Gazi hem de engelli arkadaşlara destek olmak istedim fakat bu arkadaşlara nasıl yardımcı olabileceğimi düşündüm. 2009’da 16 sporcusu olan bu kulübümüz bana geldiler. Bu sporcularımıza destek vererek spor yapma kapasitelerini yükseltim ve 2010 yılın da bu arkadaşlarımız kulübün başkanlığına beni seçmek istediklerini söylediler bu vesile ile bu kulübün başkanlığına seçildim. Kulüp biraz daha üst ivme kazandı. Bu arkadaşlarla birlikte olmak onlara bir şeyler verebilmek beni mutlu etti” dedi.
Balaban : “ 16 arkadaşla çıktığımız yolda, seksenin üzerinde şu anda sporcumuz var. Tek branşla yola çıkmıştık. Bugün beş branşımız var. Tek kulüp ile yola çıktık. Bu gün iki kulübümüz var. Ampute Tekerlekli sandalye, Basket, Yüzme, Uzun atlama ve atletizm dallarında da başarılı bir grafik çiziyoruz. İnşallah imkânlarımızla bunları biraz daha üst seviyelere çekeceğiz. Engelli sporu ile tek bir hayalim kaldı, oda uluslar arası turnuvaları Türkiye’ye getirmek bununla ilgili çalışmalarımızı son aşamasına getirdik. Başkanımızın da olurunu aldı. Dünya da tek engelli spor kompleksini yapacağız.”
Siyasete devam edecek misiniz?
Söyleşimizin en can alıcı sorusuna cevap veren Balaban siyasi yaşamı üzerine çarpıcı bir değerlendirme de bulunarak şunları kaydetti: “Siyaset insanlarımızın yapısında var. Gerek görsel, gerek yazılı basında haberleri okuduğunuz da siyasetin içinizde olduğunu görüyorsunuz. Siyaset’ten kopmak mümkün değil, ama görevimin bitişiyle aktif siyasetten çekileceğim ve aileme zaman ayıracağım. İşime gücüme bakacağım.Fakat bu demek değildir ki siyasette yer almayacağım.Gün olur yine ihtiyaç duyulduğun da yok diyemem”
CHP’nin dışında her hangi bir partiden teklif gelirse düşünür müsünüz?
Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğünü savunan Atatürk ilkelerine bağlı Ulusal Millet tek Bayrak diyen düşüncelerle her zaman birlikte yürümeye hazırım” dedi.