Başbakan Erdoğan?dan ?Milli Şef? ve ?Alevilik? Çıkarması

Başbakan Erdoğan?dan ?Milli Şef? ve ?Alevilik?  Çıkarması

Başbakan Erdoğan Ak Parti Ankara İl Başkanlığı tarafından Altınpark?ta verilen iftar yemeğinde Partilileri ile bir araya geldi. ?İki Ayyaş? açıklamasının ardından bu kez de ?Milli Şef ve ayrımcılık? tartışması gündeme geldi.

Milli Şef olarak Cumhuriyet tarihinde yer alan İsmet İnönü’yü sert sözlerle eleştiren Erdoğan “Bunların Milli Şef’ine bir gün demişler ki ‘Paşa hiç Allah demiyorsun. Bu millet Allah’ı sever. Bir Allah deyiver.’ ‘Az önce dedim ya’ diyor. ‘Ne dediniz?’ ‘Allahaısmarladık dedim’ diyor. Biz halkımızı ayrım yapmaksınız kucaklıyoruz. 36 ayrı etnik unsur, 76 milyonuyla bizim canımız ciğerimizdir.“ diye konuştu.

Erdoğan, yerel seçim sürecinde muhalefetin çalışmadığı ve seçimde kaybedeceği için mazeret üretmeye başladığını kaydederek, Gezi parkı eylemleri, çözüm süreci, Anayasa yapım çalışmaları ile ilgili muhalefeti sert açıklamalarla eleştirdi.

Ak Parti Ankara İl Başkanlığı tarafından Altınpark ‘ta düzenlenen İftar yemeğine Ak partili siyasilerin katılımı yoğun oldu.

İftara Başbakan Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile gelirken, Ankara Milletvekillerinden Zelkif Kazdal, Emrullah İşler, Tülay Selamoğlu, Ülker Güzel, Haluk İpek ve çok sayıda genel merkez yöneticisi geniş katılım sağladı. İftar yemeğine Ak Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Eşi Nevin Gökçek, partili ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, il yönetim kurulu üyeleri geniş katılım sağlarken yaklaşan yerel seçimde aday adayı olan partili siyasiler Başbakan Erdoğan ile bir araya gelebilmek için çaba harcadı.

Konuklara Türk Bayraklı Karşılama

Ak Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan ve yönetim kurulu üyeleri katılımcıları Altınpark girişinde kapıda karşılayarak ağırlarken konuklara Türk bayrakları hediye edildi.

Ak Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan’ın açılış konuşmasını yaptığı İftar yemeğinde

Alparslan birlik beraberlik ve dostluk mesajları vererek yerel seçim sürecinde teşkilatların çalışmalarına değindi.

Gökçek ve Erdoğan Arasında Samimi Diyalog

Açılış konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan Ak Parti Ankara İl Başkanlığı, İlçe teşkilatları, Belediye başkanları, İl Genel Meclis Üyeleri, Meclis üyeleri ve Partililerine Ankara’da siyasi çalışmalarındaki başarıları nedeni ile teşekkür ederek konuşmasını açtı.

İftarda Emine Erdoğan ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanın Eşi Nevin Gökçek arasında uzun süreli samimi diyaloglar dikkat çekerken Ankara milletvekilleri ve genel merkez yöneticileri bir arada oturmak yerine konukların arasında iftarlarını açtılar.

Başbakan Erdoğan’ın gündeme ilişkin açıklamalarda bulunduğu ve muhalefete sert sözlerle yüklendiği “İki Ayyaş” tartışmasının ardından Milli Şef ve Alevilik açıklamaları ile gündemi değiştirecek konuşmasından konu başlıkları :

Hitler Çıkabilir Diye Sandığı Mı Kaldıralım ?

“Bizim derdimiz Mursi değil. Mısır halkına saygımdan ötürü onu cumhurbaşkanı görüyorum. Hem darbeciler hem de onun destekçileri Tahrir’i gösterip darbeyi meşru gösterecekti. Eğer sandık varsa eğer sandık belli bir süre zarfında milletin önüne geliyorsa herkes o sandıktan çıkan sonuca uymak zorundadır. Seçim sandığı çoğunluğun azınlığı yönetmesi için değil, azınlığın çoğunluğa dayatmalar yapmaması için vardır. Sandık azınlığın çoğunluğa zulmetmesinin panzehiridir. Hitler de sandıktan çıktı diyorlar. Peki ne yapalım, Hitler çıkabilir diye sandığı mı kaldıralım. Sandıktan Hitler çıkabilir diyerek sandığı sorgulamak demokrasiye yönelik bir art niyetten başka bir şey değildir.”

Milli Şef’e Allah Demiyorsunuz Diye Sormuşlar?”

“Daha ortada sandık yok, sonuç yok şimdiden ortaya dökülmeye başladılar. Bir genç, ‘oruç tutmadım diye bana saldırdılar’ diyerek karakola gidiyor. Polis de ‘kardeş Ramazan yarın başlıyor. Gel çayımızı iç’ diyor. Yenilginize şimdiden bahane üretiyorlar. Bunların Milli Şef’ine bir gün demişler ki ‘Paşa hiç Allah demiyorsun. Bu millet Allah’ı sever. Bir Allah deyiver.’ ‘Az önce dedim ya’ diyor. ‘Ne dediniz?’ ‘Allahaısmarladık dedim’ diyor. Biz halkımızı ayrım yapmaksınız kucaklıyoruz. 36 ayrı etnik unsur, 76 milyonuyla bizim canımız ciğerimizdir.“

Muhalefet’e Sandal Önerisi”

Başbakan Erdoğan, İstanbul’a yapılacak olan 3. köprüye yönelik eleştirilere de sert cevap verdi. Bazı kesimlerin 3. köprünün yapılmaması için elinden gelen gayreti gösterdiğini belirten Erdoğan, “Bizim onları dinleyecek halimiz de yok. Tabi biz 3. köprüyü de yapacağız” dedi.

Macaristan’daki Budapeşte şehrinin ortasından geçen Tuna Nehri üzerinde 8 tane köprü bulunduğunu belirten Erdoğan, 3. köprüye karşı çıkanlar için “Bunlar dünyadan bir haberler” dedi.
3. köprü ile birlikte 2 tane de boğazın altından geçen bir raylı sistem yaptıklarını, 29 Ekim’de bu raylı sistemin açılışını yapacaklarını ifade eden Erdoğan, “2015’te de çift tüp, yine denizin altından otomobillerin gidip geldiği, onu yapıyoruz. 2015’te de onu açacağız. Bizim yaptıklarımıza, ulaştıklarımıza bunların hayalleri bile ulaşamaz, bizim farkımız bu” şeklinde konuştu.

Adamın Havsalası Almıyor, Almaz”
“Şimdi ben tabi Kanal İstanbul diyorum, adamın havsalası almıyor, almaz” diyen Erdoğan, “İlk söyledikleri şey ‘nasıl yapacaksınız?’ Yahu yapacağız merak etme. Yaptığımızda da bunu göreceksin, yeter ki sabırlı ol” dedi. 3. köprüye karşı çıkanların 1. köprüye ve 2. köprüye de karşı çıktıklarını, fakat yapıldıktan sonra bu köprüleri kullandıklarını söyleyen Erdoğan, “Ee hadi kullanmayın o köprüleri, sandalla gidip gelin. Siz köprüleri istemiyordunuz onunla gidip gelebilirsiniz” diyerek tepki gösterdi.

Batı Güçlük Türkiye İstemiyor”

“Demokrasi sesi çok çıkanın, siyaseti sokak eylemlerinin yedeği haline getirenlerin rejimi değil, millet iradesinin rejimidir. Millet iradesi dışında her şey gayri meşrudur. Millet bu gayri meşruluğa tahammül etmeyecektir. Maliye Bakanımız açıklama yaptı. Bütçemiz hamdolsun 4 milyar TL artı verdi. Ekonomide kaydettiğimiz başarının yanında demokratikleşme adımlarımız hız kesmeden devam ediyor. Hemen yaygarayı koparıyorlar, turizm çöktü. Ne çöktü? Batı buna destek veriyor. Çünkü güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Ekonomik yönden kalkınmış bir Türkiye istemiyorlar..”

Çözüm Süreci:

Unutmayın onların bir tuzağı varsa Allah’ın da bir tuzağı var”

Başbakan Erdoğan, “Çözüm süreci bütün sabotajlara, bütün tahriklere rağmen kararlılıkla ilerliyor, umutla yol alıyor” diyerek, Türkiye’yi hedef alan iç ve dış saldırılara tek yürek olunacağını söyledi.

Seçimlere 8 ay kaldığını ve bu 8 ayda çok çalışacaklarını, kapı kapı dolaşacaklarını ifade eden Erdoğan, “Bildiklerimizi bilmeyenlere anlatacaksınız” dedi. Gezi Parkı olaylarına gönderme yapan Erdoğan, “Tarihimizin en başarılı Mayıs ayını yaşarken, ekonomide, diplomaside, çözüm sürecinde sevindirici neticeler alınırken, Türkiye’de oynanmaya başlayan oyun asla ve asla tesadüf değildir. Onların bir tuzağı varsa, Allah’ın da bir tuzağı var, milletin de bir tuzağı var” diye konuştu.

“Biz onların bizi çekmek istedikleri tuzaklara asla düşmeyecek, onların oyunlarına gelmeyeceğiz” diyen Erdoğan, “Sosyal medyalarıyla, arkalarına aldıkları başka güçlerle onlar bize saldıracak ama biz de bu saldırılara karşı mertçe dayanacağız” dedi. Bu tuzakların ilk defa kurulmadığına dikkat çeken Erdoğan, “3 Kasım’dan bugüne kadar çeşitli şekillerde bu tuzakları kurdular, bizi bu tuzaklara çekmek istediler. Ne aldanan olduk, ne aldatan olduk. Bu tuzakları da aynı şekilde gençliğimizle, kadın teşkilatımızla, ana kademeyle evelallah aştık, yıktık” şeklinde konuştu.

Erdoğan, Türkiye içindeki ve bölgesindeki olayları kastederek, “Şunu herkes bilsin hedef AK Parti değildir, hedef Türkiye’dir, hedef demokrasidir, hedef milletin bizatihi kendisidir” dedi. Onlar kutuplaştırıcı olacak, biz kucaklayıcı olacağız” diyen Erdoğan, “Onlar ayırmak için mücadele verecek, biz birlik için beraberlik için, kardeşlik için mücadele vereceğiz” diye konuştu.

Alevilik- Sünnilik ne demek ya? 

Alevi-Sünni diye ayırmaya çalışıyorlar. Ne demek bu ayrımcılık? Alevilik Hz. Ali`yi sevmekse ben dört dörtlük bir Alevi`yim. Peygamberimizin damadıydı, cengaverdi. Kışkırtmalara, tahriklere oyunlara gelmeyeceğiz. Türkiye sevdamızı, millet sevdamızı onlarla paylaşacağız. Alevilik HZ. Ali`yi sevmekse ben Aleviyim. Ama ben Aleviyim deyip HZ. Ali`nin yaşam şeklinden uzak duranların oyununa gelmeyeceğiz.

Seçim Sandığı Panzehir 
En büyük meydan, sandık meydanıdır. Eğer sandık varsa, belli bir süre zarfında milletin önüne geliyorsa, herkes o sandıktan çıkan sonuca uymak, saygı göstermek zorundadır. Seçim sandığı en başta azınlığın çoğunluğa dayatmalar yapmasının önüne geçer. Sandık, demokrasi dışı arayışların panzehiridir. 

“Bugünler de yavaştan yavaşa, sandık sonuçlarına ilişkin tartışmalar da başladı” diyen Başbakan Erdoğan, “Eskiden seçim sandıkları açılınca, yenilenler ‘hile var’ diyerek ortalığı velveleye verirlerdi. Şuanda seçime 8 ay varken yenileceğini anlayanlar çok erken şekilde yaygara koparmaya başladılar. Daha ortada sandık yok, sonuç yok. Ne diyorlar şimdi ‘seçimde hile var’. Ortaya dökülmeye başladılar” dedi.

Bir gencin ‘Oruç tutmadığım için bana saldırdılar’ diyerek karakola şikayete gittiğini belirten Erdoğan, polisin ise “Kardeş Ramazan yarın başlıyor. Buyur bir çayımızı iç” diyerek şikayetçiyi geri gönderdiğini anlattı. Erdoğan, “Biz de şimdi seçime 8 ay kala ‘sandıkta hile var’ diye dereyi görmeden paçaları sıvayan oldu. Bizim de onlara söyleyeceğimiz şu, 8 ay kala bahane üreteceğinize, şimdiden yenilginize gerekçe üreteceğinize gidin ve çalışın” diye konuştu.

Sen Seçilmedin Atandın  
Bana bir mektup geldi Mısır’dan. Konuşmalarımızı beğenmiyorlarmış, rahatsız oluyorlarmış. Hatta ‘gerekirse telefonla da konuşabiliriz’ diyorlar. Şimdi güler misin, ağlar mısın? Bir defa ben seninle (Baradey) nasıl konuşacağım? Sen seçilmiş değilsin. Sen darbe hükümeti tarafından veya darbe yönetimi tarafından atanmış birisisin. Ben Mısır’da Cumhurbaşkanı olarak Mursi’yi görüyorum. 

 

“Benimle telefonla görüşme arzusunda olan zat da, birkaç hafta önce darbeye karşı olduğunu söyleyip ama başbakanlık hevesine veya cumhurbaşkanlığı hevesine kapılınca hemen cumhurbaşkanlığı yardımcılığını kabul ediyor göreve geliyor ve ondan sonra da bizimle görüşme talep ediyor. O işi geç. Sen seçimlerde yüzde 1.5 oy aldın. Ama Mursi yüzde 52 oy aldı. Yüzde 52, 1.5’den herhalde büyüktür. Önce ona saygı göstermesini bileceksin. Bizim derdimiz Mursi falan değil. Ama ben Mısır’da Cumhurbaşkanı olarak Sayın Mursi’yi görüyorum. Mısır haklına olan saygım sebebiyle bunu böyle görüyorum. Eğer Baradey seçilmiş olsaydı, bugün bu ifadelerimi onun için de kullanırdım. Ama o seçilmedi, o 1.5’ta kaldı, yüzde 52`yi Mursi aldı, saygın olan odur.”

Benim edebim onun ağzıyla konuşmaya müsaade etmez”

 

Anayasa çalışmalarına da değinen Erdoğan, CHP, MHP ve BDP`nin çalışmaların önünü kesmek için çalıştığını bildirdi.

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli`nin, iki gün önce "zehir zemberek" bir basın açıklaması yaptığını ifade eden Erdoğan, "Benim edebim onun ağzıyla konuşmaya müsaade etmez. Çünkü o seviyeye inmem. Benim Türk milletinin ahlakı onun menşeinden, kökünden, ecdadımızdan aldığımız terbiye buna müsaade etmez ve bizi terör örgütüyle iş birliği yaparmış gibi gösterme gayreti içine girmek aslında bir zillettir, bir delalettir" dedi.

 

Türkiye`de terörü durdurup, bitirme gayreti içinde olduklarının altını çizen Erdoğan, "Onlar ise tam manasıyla sokakları terörize eder hale geldiler" ifadesini kullandı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"(MHP Genel Başkanı Bahçeli) Önce dürüst ol. 48 maddede mutabık kalındığına göre, bir gün önce yardımcın `ön koşulsuz biz bunu çıkarmaya varız` diyor, bir gün sonra sen çıkıyorsun `hayır` diyorsun. Önce siz kendi içinizde bir defa birbirinizle vuruşmaya düşmüşsünüz."

Haber: Beril Çuhadaroğlu