Hacettepe Üniversitesi Rektörü Murat Tuncer, 12 Eylül darbesinin peşinden Genelkurmay’a tahsis edilen yaklaşık olarak 550 dönümlük arazisinin 400 dönümünü çok büyük uğraşlardan akabinde tekrardan üniversite bünyesine aldırmayı başardı. Şayet Tuncer’in önerisiyle Üniversite yönetimi, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nin biriken 250 milyon liralık borcunu ödemek sebebiyle, Başkentin en değerli bölgesinde bulunan 400 dönümlük araziyi satma kararı aldı.
Rektör Tuncer, öğrenciler ve üniversite hocalarıyla Eylül ayında bir toplantı yaparak, Üniversite Yönetimi olarak Beytepe’deki araziyi satma kararı aldıklarını açıkladı. Sert tartışmaların yaşandığı bu toplantıda, hem akademisyenler hem de öğrenciler arazinin satışına itiraz ettiler.
“DÖRT YÖNTEM VAR, BİZ DOĞRUDAN SATIŞI SEÇTİK”
Rektör Tuncer, öncelikle arazinin imar geçmesi durumunda değerinin 1 ila 1.5 milyar lira olacağını belirtti. Arazinin 4 yöntemle değerlendirilebileceğini ortaya koyarak bunları şu şekilde açıkladı:
“Birinci yöntem, yeterlilik alan firmayla gelir paylaşımı anlaşması; bununla alışveriş merkezi, iş merkezi gibi çağdaş donatılarla uzun vadeli gelir elde etmek mümkün. İkincisi TOKİ ile hasılat paylaşımı modeline girmek. Gazi Üniversitesi Çukurambar’daki arazisini bu şekilde gözden geçirildi; TOKİ onlara 60 milyon verdi; kendisi 800 milyona sattı.
Üçüncüsü kamu özel ortaklığı. Şayet bu durumda Başbakanlık onayı lazım geliyor ki, bu yöntem bizim açımızdan biraz sıkıntılı. Burada bazı yönlendirmeler olabiliyor; sen gir, sen girme, denebiliyor firmalara. Dördüncüsü de doğrudan satış. Net olarak satıp paranız size kalıyor. İdare kurulu ile tartıştık bunun daha makul olacağı karar verdiler.”
ALİ İSMAİL ORMANI OLSUN!
Rektör Tuncer’in bu açıklamasından akabinde söz alan akademisyenler ve öğrenciler, yönetime sert tenkitler yönelttiler. Eğitim ve bilim kurumu olan üniversitenin rant oluşturmak, gelir elde etme peşinde koşmak, yeşil alanları ranta talana açmak yerine; bilim üretmesi gerekmekde olduğunu söylediler. Bir öğrenci Gezi Parkı olaylarında polis tarafından öldürülen üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın adının verileceği bir ormana dönüştürme teklifinde bulunarak, “Üç 5 ağaç için vefat etti Ali İsmail, bari burada üniversitenin ormanında yaşasın” diye belirtti.
TÜRK TELEKOM FAKÜLTESİ YAPIN
Bir başka öğrenci ise devletin, Hazinenin görevinin üniversiteyi, bilimi, hastaneyi desteklemek olduğunu ortaya koyarak, “Biz bu gerçeği bir kenara bırakmış, para peşinde koşuyoruz. Ben daha fazla para getirecek formüller biliyorum; Edebiyat Fakültemize reklam alalım; Türk Telekom Edebiyat Fakültesi olsun. Yemekhanemize de reklam alalım, adını Ülker Yemekhanesi olarak değiştirelim. Üniversite her sıkıştığında arazisini mi satacak? Bu nereye kadar böyle gidecek” diye açıkladı.
Rektör Tuncer, bu tenkitler üzerine, hastane borçlarından, yarım kalan bina inşaatlarından söz etti. Gelir oluşturmak mecburiyetinde olduklarını anlattı. Öğrenciler, böyle bir kararın sadece yönetim tarafından alınamayacağını; üniversitenin bütün bileşenlerinin katılacağı geniş bir toplantı yapılarak, arazi konusundaki tasarrufun burada alınması gerektiğine dikkat çektiler.
“İMAR GEÇSE DEĞERİ 3 MİLYAR!”
Arsanın imarsızken satılması yerine imar geçtikten akabinde satılması halinde değerinin 2 ila 3 milyar liraya çıkacağı da iddia ediliyor.
“EĞİTİM İÇİN KAMULAŞTIRILDI, SATILAMAZ,
PARASIYLA BORÇ ÖDENEMEZ"
Maliye Bakanlığı Milli Emlak yetkilileri, Hacettepe’nin Beytepe Bulamaçlı Mevkii’ndeki 400 dönümlük arazisinin 1970’li yıllarda, şahıslardan eğitim amacıyla alınarak, kamulaştırıldığına dikkat çekerek; “Üniversite bu araziyi satamaz. Zira bu arazi, onların kendi gelirleriyle elde ettikleri bir arazi değil. Eğitim amacıyla onlara tahsis edilmiş bir arazi” yorumunda bulundular. Ayrıca sorumlular, bu arsanın satışından elde edilecek nakitin döner sermaye bütçesine aktarılamayacağına dolayısıyla da hastane borçlarını kapatmak için kullanılamayacağına dikkat çektiler.
İLK İHALE ARALIK’TA
Şayet arazinin satışına ait kararlılığını sürdüren Üniversite Yönetimi, ilk ihaleye 12 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazete ilanıyla çıktı. İhale günü olarak 24 Aralık 2013 tarihi belirlenirken, 6 kalem arsa için toplam muhammen bedel 889 bin lira olarak ilan edildiyse de öneri veren çıkmadı.
17 Ocak’ta Resmi Gazete’de ikinci ihale ilanına çıkıldı. Bu defa toplam muhammen bedel 801 bin liraya indirildiyse de 30 Ocak’ta gercekleşen ihalede tekrar öneri olmadı. 28 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanan üçüncü ihale duyurusunda ise ihale günü 8 Nisan olarak ilan edildi. Muhammen bedel ise değişmedi.