Son yıllarda bebek ölüm sayılarında yakalanan gerileme trendi, geçen yıl yerini yeniden artışa bıraktı. 2012`de Türkiye`de 14 bin 845 bebek, henüz bir yaşını doldurmadan hayatını kaybetti.
BEBEK ÖLÜM HIZINDA AVRUPA BİRİNCİSİYİZ
Türkiye`deki bebek ölümlerinin, Avrupa Birliği ortalamasının da çok üstünde olduğu ortaya çıktı. Avrupa Birliği İstatistik Kurumunun (EUROSTAT) verilerine göre 2011 yılında AB bebek ölüm hızı ortalaması, binde 3,9 gerçekleşti.
Bin canlı doğum başına düşen bebek ölümü sayısı olarak ifade edilen bebek ölüm hızında Avrupa`da en düşük ülkeler binde 0,9 ile İzlanda, binde 2,1 ile İsveç, binde 2,4 ile Norveç`te gerçekleşti. Avrupa`nın en gelişmiş ekonomileri Almanya`da bebek ölüm hızı binde 3,6, Fransa`da binde 3,5, İtalya`da binde 3,2, İngiltere`de binde 4,2 oldu.
Avrupa`da binde 9,4 ile Romanya, binde 8,5 ile Bulgaristan, binde 7,6 ile Makedonya, binde 6,6 ile Letonya ve binde 6,3 ile Malta, bebek ölüm hızı en yüksek ülkeler arasında yer aldı.
TÜİK`in Türkiye verilerine göre ise 2011`de binde 11,7 olan bebek ölüm hızı, geçen yıl binde 11,6`ya geriledi.
"BU ÜLKEDE HALA AKRABA EVLİLİĞİ SIKINTIMIZ VAR"
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sevtap Velipaşaoğlu Güney, TÜİK
verilerinden yola çıkarak Türkiye`deki bebek ölüm sayılarında geçen yıl yaşanan yükselişi değerlendirdi.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde, Bebek Dostu Hastane Programı Koordinatörü de olan Güney, bebek ölüm istatistiklerinde 2009, 2010 ve 2011 yıllarında yakalanan iniş trendinin ardından geçen yıl yaşanan artışın, uzmanları "paniğe sevk ettiğini" dile getirdi.
Bebek ölümlerinde geçen yıl yaşanan artışın değerlendirilmesi için bebeklerin ölüm nedenlerinin de bilinmesinin önemli olduğunu vurgulayan Güney, TÜİK verilerinde buna ilişkin bir bilgi bulunmadığının altını çizdi.
"Bebek ölüm hızında dalgalanma değil, azalma eğilimi bekleriz" diyen Güney, bu verilerin karar alıcı mekanizmalara "Bir şeyler ters gidiyor" mesajı verdiğini vurguladı.
Türkiye`deki bebek ölümlerinin nedenleri değerlendirilirken gebelik öncesi, gebelik ve doğum sırasının ayrı ayrı ele alınması gerektiğini belirten Güney, şöyle konuştu:
"Gebelik öncesine baktığımızda, bu ülkede hala akraba evliliği gibi bir sıkıntımız var. Akraba evliliği fazla oldukça genetik hastalıklar daha fazla oluyor. İkincisi, çok doğum yapan ve gebeliklerinin arası az olan anneler var. Bunlar daha riskli doğumlar yapıyor. Gebeliğe geldiğimizde anne yaşı çok önemli. 15-19 yaş grubu ve 40 yaşın üzerinde gebelerimiz bulunuyor. Bunlar doğrudan riskli hamilelik geçiriyor. Bunlarda bebek ölüm riski daha fazla. Annenin hastalıkları, besin yetersizlikleri, gebeyken hala ağır işlerde çalışıyor olması, sigara kullanımı, obezite ve kadına yönelik şiddet de bebek ölümlerinde etkili."
"HASTANEDE DOĞUM YÜZDE 94`LERE VARDI"
Güney, annelerin gebelikleri süresince en az 4 kez sağlık kontrolünden geçmesi gerektiğini bildirdi. Doğum yapılacak yerin de çok önemli olduğuna dikkati çeken Güney, doğumsal bakımı ve canlandırmayı bilen uzmanlar eşliğindeki bir doğumun önemli olduğunun altını çizdi. Her geçen yıl daha fazla bebeğin hastanede dünyaya geldiğine işaret eden Güney, "Hastanede doğum oranı yüzde 94`lere kadar vardı" dedi.
Güney, Türkiye`nin bebek ölüm hızında gelişmiş ülke rakamlarının gerisinde kaldığını, ancak rakamları üçüncü dünya ülkeleriyle kıyaslamanın Türkiye`ye "haksızlık" olacağını söyledi.
Bebek ölümlerinin önüne geçilmesi için eğitim, sağlık altyapısının iyileştirilmesi, annelerin ve bebeklerin düzenli sağlık kontrollerinin yapılması gerektiğini anlatan Güney, "Ulusal programlar var ama bunlar yetmiyor. Bu programların takibinin olması lazım. Kim uygulamıyor, uygulamıyorsa neden uygulamıyor buna bakmak gerekiyor" diye konuştu.
Güney, 0-1 yaş grubundaki bebek ölümlerinin yüzde 65`inin ilk bir ayda gerçekleştiğini sözlerine ekledi.
Ankara
24.11.2024