Okurlarıyla Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde buluşan Manguel, uzun kuyruklar oluşturan hayranlarının kitaplarını imzaladıktan sonra geçtiği söyleşi programında, çocukluğundan itibaren yaşadıklarının ötesinde kendisini var eden ve ömür boyu dersler aldığı çok önemli kitaplar olduğundan söz etti.
Söyleşi öncesi kürsüye gelen Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, 21. yüzyılın ilk on yılında dünyanın pek çok ülkesinde ortaya çıkan finans krizi ile bütün çivilerin yerlerinden oynadığını, savaş çanlarının çaldığını dile getirerek, Ortadoğu’nun da en yoğun etkilenen bölgelerden iri olduğunu aktardı. Tanık, “Böylesi bir ortamda insanların kardeşçe yaşamasını ve insan onurunu savunmak, ayrım gözetmeksizin tüm canlıların yaşam hakkını teslim edecek biçimde toplulukların örgütlenmesi ve bilinçlenmesini sağlamak büyük bir ödev olarak görünüyor. Özgür Sesler’den beklediğimiz, insan onurunun yüceltileceği, hakların demokratik bir ortamda her bakımdan güvence altına alınabileceği bir dünyanın kurulabilmesi için herkesin duyarlılık seviyesinin yükseltilmesine katkıda bulunmaktır” dedi.
Önümüzdeki aylarda Uruguaylı gazeteci yazar Eduardo Galeono’nun da Özgür Sesler’e konuk olacağını belirten Tanık konuşmasına şöyle devam etti: “Alberto Manguel’in dünyaya ve edebiyata katkılarından söz etmeye gerek olmadığını görüyorum. O, 16 yaşından itibaren Borges’in gözü olduğu gibi, bugün de dünyanın gözü, kulağı ve yüreği olmaya devam ediyor. O’nu Ankara’da konuk etmekten büyük bir mutluluk ve onur duyduğumu ifade etmek isterim.”
Başkan Tanık konuşmasının ardından yazar Alberto Manguel’i ve söyleşi moderatörü Çankaya Belediyesi Görme Engelli Meclis Üyesi Halil Köseler’i takdim etti.
Sözlerin, sözcüklerin başlangıçtan itibaren edilmiş olmasından söz eden Manguel, yüzyıllar boyunca bu sözcüklere başlangıçta olmayan anlamlar yüklendiğini, demokrasi sözcüğünün artık ironi olmaksızın kullanılmadığını ifade ederek, demokrasinin gerçek anlamıyla yaşandığı bir yer bilmediğini söyledi. Dilde dogmanın olmadığını, edebiyatın ise sorulara yanıt bulamayacağını, sadece doğru yanıtı aramak için doğru soruları sormaya yardımcı olacağını aktardı.
Babasının görevi gereği çocukluğunun ilk bölümünü İsrail’de elçilik duvarları arasında yalıtılmış bir ortamda geçirdiğini anlatan Manguel, anadilinin konuşulduğu dış dünyanın varlığı ile Arjantin’e döndüklerinde tanıştığını söyledi. Çocukluğundan itibaren okuduğu kitapları farklı bir gözle değerlendirerek günlük yaşamında sorulara yanıt aradığını ifade eden Manguel, Alice Harikalar Diyarı’nda, Gulliver’in Maceraları, Don Kişot ve hatta İlyada’nın kendi dönemine ışık tutmanın yanısıra bugünün sorularına da yanıt bulmakta aracı olduğunu söyledi.
Başucu kitapları arasında Nazım Hikmet Ran’ın kitaplarını da sayan Manguel söyleşinin ardından okurlarıyla sohbet etti.