Başkentliler Konseyi Platformu tarafından “Başkentlilik Bilinci ve Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) Önemi” konulu sempozyumda konuşan konuşmacılar, Başkent Ankara’nın içinin boşaltıldığını ileri sürerek, halka ve sivil toplum kuruluşlarına direniş çağrısında bulundular.

ATO’nun Konferans Salonu’nda Platform Genel Başkanı Mehmet Akyol’un ev sahipliğinde yapılan sempozyuma ilşgi giderek azlırken üç  milletveki ve Yenimahalle belediye başkanı Fethi Yaşar,bir kaç akademisyen ile az sayıda  STK temsilcileri katıldı.Bu durum Ankara’lılar arasında fısıltılara neden oldu.Yapılan sohbetlerde Mehmet Akyol’un yaptığı organizasyonlara tepki göstererek’’artık bu tür programlardan el çekmesi gerektiğini bu işi becerebilecek kabiliyette ve tepki toplamayacak birilerinin el atması gerekiyor’’ diye tepkilerini dile getirdiler.

Sempozyumda konuşan G.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyüp Bedir, “Ankara’nın içi boşaltılıyor. Bence Başkentlilik bilinci tam da burada başlıyor. İçi boşaltılan Ankara’yı seyretmeyin, siyasete baskı yapın” diye uyarıda bulunurken, MHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri,  “Narkoz verilmiş gibi halka ne kadar faydalı olduğu anlatılarak içi boşaltılan Ankara’ya karşı tüm sivil toplum kuruluşları direnişe geçmelidir” dedi.

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, içi boşaltılmış bir kent konumunda olan Ankara’nın aynı zamanda en çok kepenk kapatılan ve en çok boşanmanın yaşandığı bir il olduğunu vurgularken, Kırşehir Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Hilmi Gökçınar da, “İkinci bir göç yaşamamak ve ikinci bir şehir değiştirmemek için başkentlilik bilincine önem vermeliyiz. Onun için başkentimize sahip çıkalım” çağrısı yaptı.

Sivil toplum kuruluşlarının nitelik itibariyle “hak arama, demokratikleşme  ve katılımcılık”  üzerine dayalı üç ayrı grupta faaliyet yürüttüğünü anlatan Prof. Dr. Bedir, şunları söyledi:

“1 Kasım 2012 tarih itibariyle Türkiye’de 93 bin 90 tane dernek,  4 bin 603 tane de vakıf var. Her 780 kişiye bir sivil toplum üyeliği düşüyor. 93 bin derneğe dini, spor, yardımlaşma, kalkınma, mesleki dayanışma amaçlı dernekler dahil. Sadece sivil toplum amaçlı hareket eden dernek sayısı 859 tane. 93 bin dernekten tamamına yakını hemşeri, dini ve spor amaçlı dernekler. Türkiye’de ücretli personel çalıştıran dernek sayısı 4 bin 466 tane. 93 bin derneğin 90 bin tanesi tamamen gönüllülük esası çerçevesinde son derece az sayıda insanla faaliyet gösteriyor. Profesyonelce davranan dernek sayısı çok az.”

Bedir, Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının siyasi güçler tarafından çok da dikkate alınmadığını belirterek, şu görüşleri dile getirdi:

“Ankara’nın içi boşaltılıyor. İşte başkentlilik bilinci tam da bu noktada başlıyor. İçi boşaltılan Ankara’yı seyretmeyin. Siyasete baskı yapınız. Burası Ankara. Ankara tarihte varlığını korumaya devam edecekse ki edecek, o zaman burayı başkent olmaya layık olma haline getirin. Gerçekten sivil toplum kuruluşu olmalıyız. Sivil toplum kuruluşu olmak demek, siyaseten bağımsız davranabilmek demektir. Bugün ne Kamu-Sen MHP’yi, ne Hak-İş ve Memur-Sen AK Parti’yi, ne de KESK CHP’yi eleştiremez. Sivil toplum kuruluşu MHP’ye, CHP’ye ve AK Parti’ye eşit mesafede durabilendir. Eğer Başkentlilik bilici içerisinde Ankara’ya bir şeyler yapmak istiyorsanız, siyasete mutlaka eşit mesafede durmalısınız.”

YENİÇERİ: STK’LAR DİRENİŞE GEÇİLMELİ

MHP Ankara Milletvekili Yeniçeri, örgütsüz kitlelerin örgütlü azınlıklar tarafından yöneltildiğini kaydederek, “Türkiye’de güçlü sivil inisyatiflere ihtiyaç var. Ankara, Türkiye’nin kristalize olmuş halidir. Ankara’nın içi boşaltılıyor. Narkoz verilip uyuşturulmuş gibi halka ne kadar faydalı olduğu anlatılarak boşaltılıyor. Buna karşı bir direnişin ortaya konulması ve artık yeter denilmesi gerekir. Halkın ve sivil toplum kuruluşlarının buna karşı ciddi bir tepki vermesi gerekiyor” diye konuştu.

GÖKÇINAR: BAŞKENTİMİZE SAHİP ÇIKALIM

Kırşehir Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Hilmi Gökçınar, 13 Ekim 1923 yılında Ankara’nın Kurtuluş Savaşı’nın hemen akabinde Başkent olarak ilan edildiğini anımsattı.

Başkent olduktan sonra cazibesi aran Ankara’ya büyük bir göçün başladığını anlatan Gökçınar, şunları ifade etti:

“BaşkentAnkara toplum olarak bir mozaik. Doğduğumuz yer kendi memleketimiz, ama doyduğumuz yer başkenttir. Onun için başkentimize sahip çıkalım. Bizler bir yönümüzle Kırşehir’iz bir başka yönümüzle başkentliyiz. Ben korkuyorum, başkentlilik bilincine sahip çıkmaz isek yıllar sonra torunlarımız, ‘Bizim babalarımız Ankara’da yaşamışlar, ama Ankara fazla gelişememiş. Biz de İstanbul’a göçmüşüz’ diye bir hikaye mi anlatacaklar acaba? İkinci bir göç yaşamamak ve ikinci bir şehir değiştirmemek için başkentlilik bilincine önem vermeliyiz.”

NAZLIAKA: HEM BOŞALTILIYOR HEM YOK EDİLİYOR

CHP Ankara Milletvekili Nazlıaka da, konuşmasında Ankara’nın hem içinin boşaltıldığını hem de Atatürk’ün Ankaralılara bıraktığı değerli arazilerin yok edildiğini söyledi.

“Ankara, sadece başkent değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihidir” diyen Nazlıaka, “Ankara içi boşaltılan bir boş kente dönüştürüldü. Böyle bir ortamda Ankara’yı korumak ve kollamak hepimizin sorumluluğudur. AOÇ ve Gazi yerleşkesi Ankara’nın çok nadide yerleridir. Buralar Atatürk tarafından bizlere emanet edilmiş yerlerdir. Ancak maalesef buralar parsel parsel yok edilmekte. Kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme dönüştürüldü.. Ankaralılar bu yaşananların hesabını her gün ödemekte. Ancak siyaseten bunların hesabını ödeyen bulunmamakta. Bugün Ankara içi boşaltılmış bir kent konumunda” dedi.

NAZLIAKA KORKUTTU

CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, sempozyumda aniden tansiyonu düşü. Kürsüde konuşmasını kesen Nazlıaka, “Çok af edersiniz galiba tansiyonum düşüyor” deyince izleyiciler yardıma koştu. Düşmemek için kürsüye tutunan Nazlıaka, sandalyeye oturtuldu. Su ve çikolata ikram edilen Nazlıaka, kısa bir süre sonra ayağa kalkıp konuşmasına devam etti.

Kendisine yardımcı olan kadınları görünce duygulanan Nazlıaka, “İşte bir kadın dayanışması görüyorsunuz” diye konuştu. Nazlıaka, kendisine yardımcı olan ve geçmiş olsun dileğinde bulunanlara teşekkür ederken, tansiyonunun uykusuzluk nedeniyle düştüğünü ve durumunun iyi olduğunu belirtti.

Evin GÖKTAŞ