Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki etkinlikte çok sayıda vatandaşın yanı sıra MHP Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, Ayaş Belediye Başkanı Ali Başkaraağaç, AK Parti Mamak İlçe Başkanı Muhammed Abdullah Özer, CHP Mamak İlçe Başkanı Avukat Selahattin Emre, MHP Mamak İlçe Başkanı Avukat Tamer Çakı, Prof. Dr. Mehmet Korkmaz, Mamak İnşaat ve Müteahhitler Derneği Başkanı Sezai Mallı da hazır bulundu. Yoğun katılımın yaşandığı etkinlikte, Mamak’ın AK Parti, CHP ve MHP’li ilçe başkanları dahil, ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, bürokratlar ile akademisyenler katıldı.

ANGARA - “Çanakkale Zaferi’nin 98. Yıl Dönümü ve Şehitler Haftası” nedeniyle Erciyes Kayserililer Derneği Genel Başkanı Avukat Mustafa Esen, açılış konuşmasında “Çanakkale, Mustafa Kemal dahil milli mücadele kahramanlarının kendilerini ispat ettiği bir var oluş destanıdır” dedi.

Kök ne kadar derinse gövde o kadar sağlamdır

Esen; 2009 yılında kurulan Erciyes Kayserililer Derneği’nin her geçen gün büyüyüp geliştiğine dikkat çekerek,hemşeri dernekleri ile işbirliği yaparak federasyon yapılanmasını en kısa zamanda hayata geçireceklerini bildirdi.

 “Kayseri’nin ana paydasında buluşmak gayemiz olmuştur. Hemşerilerimizin Kayseri ile olan bağları hep taze tutulmuş, Ankara’da yaşayan hemşerilerimizin sosyal ve içtima hayatında hak ettikleri yeri almaları amacımız olmuştur. Dernek olarak Ankara’da ve tüm Türkiye’de Kayserimize ait bütün değerlere kendimizi anlatıp, onların varlığından güç almayı amaç edindik. Hemşeri derneği olarak aramızda var olan sevgi çemberini genişleterek, mensubu olmakla övündüğümüz yüce Türk milletinin milli birliğinin oluşmasında önem arz eden dini ve kültürel değerlere sahip çıkıyoruz. Böylece birlikte yaşamamızın daha kolaylaşıp düzeleceği kanaatindeyiz.”

Çanakkale zaferinin önemine değinirken, “Kök ne kadar derinse gövde o kadar sağlamdır” ifadesini kullanan Esen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çanakkale savaşı ve destanı, bizi büyük millet yapan değerleri kavrayıp şahsiyet kazanarak milli birliğimizin oluşmasına vesile olan yakın tarihimizin en önemli olaylarındandır. Çanakkale, Türk milletinin muhteşem bir birlik savaşıdır. Çanakkale, binlerce Türk evladını toprağında barındıran bir kaledir. Çanakkale bir var oluş, Türk milletinin silkiniş ve diriliş destanıdır. Çanakkale, emperyalist güçlerin de yenilebileceğini gösteren milli kimliklerin kazanılmasına vesile olan bir hürriyet meşalesidir. Çanakkale, Mustafa Kemal Atatürk dahil milli mücadele kahramanlarının canları ve kanları pahasına savaşıp kendilerini ispat ettikleri bir var oluş destanıdır. Çanakkale millet olma şuurunun perçinlendiği, şeref ve namusun kurtarıldığı, Türk insanının kendine güveninin kazandığı bir destandır. Çanakkale bir namus mücadelesidir. Çanakkale, tarihte her millete nasip olmayacak dünyanın en kıymetli mirasıdır.
Bu vatanı kanları ile birlikte bizlere emanet eden tüm şehitleri şükran ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun.”

Şehitlerimizin kemikleri sızlatılmamalı

Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu da konuşmasında, Çanakkale zaferi hakkında katılımcılara detaylı bilgiler verdi.

“Çanakkale aslında sözün bittiği yerdir” diyen Halaçoğlu, konuşmasını şöyle devam etti:

“Çanakkale, tertemiz alınların düşmana siper edildiği bir savaştır. Orada şehit düşenler bizim namusumuzdur. Onlar, hürriyet içinde yaşamamız ve ezanımızın susmaması için canlarını verdiler. Çanakkale metrekareye on bin kurşunun düştüğü, kurşunların birbiri ile çarpıştığı bir savaştır. Çanakkale savaşları dünya savaşları içerisinde abide denilebilecek bir mücadele örneğidir. Oradaki sadece kahramanlık değildi, aynı zamanda vatan toprağının düşman çizmesi altında ezilmemesi mücadelesi idi. Şehitlerimiz ölmez insanlardır. Onlar peygamberimizin gölgesi altındadırlar. Orada şehit olan askerlerimizin en küçüğü 8 yaşında, en büyüğü ise 80 yaşında idi.Türk milleti her zaman Allah’ın adının her yere hakim kılınması için savaşmıştır. Çanakkale bir şekilde İstanbul’un da yok olmasını önleyen önemli bir savaş olarak tarihe geçmiştir. Türkler, sadece Çanakkale’de değil, Kafkaslarda Ruslarla, Musul’da İngilizlerle, Filistin’de İngiliz ve Fransızlarla savaştı. Dört ayrı cephede savaşıldı. Çanakkale bunların içinde en önemli olan savaştır. Çünkü, Çanakkale düşseydi Kafkasya, Musul ve Filisin savaşının bir anlamı kalmayacaktı. Onun için yurdun çeşitli yerlerinden 250 askerimiz Çanakkale’ye sevk edildi. Bunlar çiftini, çubuğunu, anasını, eşini, bacısını, evladını bırakarak  bunları düşünmeden arada 8 metre mesafedeki düşmanla yüz yüze bir sonraki saldırıda öleceklerini bilerek savaşan askerlerdir. Analarımız her zaman çok ağladı. Çanakkale’de şehit olan ve canını veren insanlara azami ölçüde hassasiyet gösterip kemiklerinin sızlatılmamalıdır.”dedi.