Ankara kentimizde bir süreden beri uygulanan popülist belediyecilik söylemleri ile kent ve toplum hayatı disiplin altına alınmaya çalışılmaktadır.
Bunlardan biri, sit alanı olan Saraçoğlu mahallesi ve Güven park alanında; sorunu çözmek yerine, çözümsüzlüğü halının altına süpürerek, günü kurtarıcı politikalar ile Başkentimiz idare ediliyor.
Başkentin 2038 yılı “YENİ ULAŞIM ANA PLANI” ise; Belediye başkanı Sayın Mustafa Tuna´nın masasında bekletiliyor.
Ankara Çevre Düzeni Planı 2038 ise; bilimsellikten uzak ve çelişkiler yumağı bir plan olarak, apar topar 2017 yılında onaylandı.
ANKARA KENT MERKEZİNE, ‘´ÖZEL ARAÇ ÖZENDİRİCİ´´ POLİTİKALAR: POPİLİST YAKLAŞIMDIR.
Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, kentin ulaşımını; popülist ve günübirlik politikalar ile götürmektedir.
Yeni onaylanan Otopark yönetmeliği zaten kendi içinde çelişkiler taşımak ile beraber, Mustafa Tuna´nın otopark popülizmine de aykırıdır.
“Park et- Devam Et´´ sistemi için, örneğin; Kent Merkezi Çeperlerindeki boşaltılacağı veya kentin dışına taşınacağı söylenen kamu kurumlarının bir kısım arazileri kullanılabilir.
Örneğin; Genel Kurmay arazisi, Kuvvet komutanlıklarının bir kısım arazısı ile taşınacak Adliye binasının arazisi vs. Park Et- Devam Et sistemine dâhil edilebileceği gibi; “dolmuş (depo) durakları için de bir seçenektir.
‘´Paylaşımlı Araç Kullanımı´´ yöntemi ile kent merkezlerine özel araç ile seyahat yoğunluğunu düşürmek için bazı teşvik politikaları da uygulanabilir.
Nitekim Avrupa ülkelerinde kent merkezine girişlerde çipli oyo vergi sistemi uygulaması buna en güzel örneklerden biridir. Bu uygulama ile; 5 kişinin bir aracı kullanması, kent merkezlerine yönlenen araç sayısında düşüşü de beraberinde getirecektir.
Kent merkezlerinde trafik sıkışıklığını azaltmak için tramvay, yaya, bisiklet, hafif raylı sistemler ve Monoray seçeneklerini gündeme getirsinler bizde destekleyelim.
2.Konu: Ankara/ Çayyolu ilçemizde Dodurga mevkiinde yaşanan Yeşil felaketidir.
Ankara ili, Çayyolu / Dodurga mahallesinde; Dodurga meskun alanı ile Güney çevre yolu arasında kalan alan; yüzey suyu ve 2 şelalesi olan vadi tabanındaki hassas ekolojik bir sistemdir. Bölgede yapan hayatı habitat alanı olduğu bilinmekle beraber aynı zamanda hayvancılık yapılmaktadır. Söz konusu alan üzerine Ankara Büyük Şehir Belediyesi tarafından hafriyat atıklarının dökülerek, söğüt ve meşe gibi yoğun ağaç dokusunun üzerinin olduğu gibi kapatıldığı ve alanın tesviyesinin; iş makinaları ile kayalık alanlarda ise, patlayıcı madde kullanılarak yapıldığı, yakın çevre sakinleri tarafından kaygı ile izlenmektedir.
İlgili Bakanlara ve Ankara Büyükşehir belediyesine soruyorum:
Bu alana inşaat hafriyat döküm izni, kim tarafından hangi şirkete verilmiştir.
100.000 ölçekli, Ankara Ulaşım Ana Planı 2038 paftalarında, bu alanın vadi tabanını izleyen güzergâhta raylı sistem hattı ve 120.000 birimlik konut alanı olarak planlandığı doğru mudur? Bu arazi kullanım kararı ve raylı sitem güzergâhı, bilimsel bir rapor ve analitik etüt çalışması ile destekli midir? Böyle bir rapor var ise, imza sahibi olarak uzman müellif kimdir?
Bu alanı, doğal karakteri korunacak bir statüye dönüştürülerek; doğal yaşam özelliklerini tahribata uğratmadan, kentsel bölge parkı olarak planlanması konusunda bölge ve çevre halkına referandum yolu ile danışılması düşünülmekte midir?
DİĞER BİR KONU ŞEHİR HASTANELERİ KONUSUDUR.
Altındağ ilçesinin nüfusu yıllar içinde artış göstermemekle beraber, ileride doğal süreci içinde “kentin dönüşümü” açısından Ankara´nın konut stoku olacak bir ilçe olmakla beraber gelecekte nüfusunda artış olması muhtemel gözde bir ilçemizdir.
Bölgede yer alan 13 hastanenin kapatılarak yâda taşınarak, Şehir hastanelerinin kurulması; Bölgenin hastane ihtiyacı için büyük bir sorun doğmuştur. Altındağ ilçesi geçici sağlık acil İstasyonları ile yaşama tutunmaya çalışmakta ve hastanelerini geri istemektedir.
Bu bağlamda soruyorum:
1. Şehir hastanelerinin, Ankara kent bütünü içinde yer seçimi belirlenirken; ilçelerin erişebilirlik kriterlerine göre, “kaç dakikalık” bir erişim halkası göz önüne alınmıştır?
2. Uzmanların belirttiğine göre, örneğin bir trafik kazası geçiren kanamalı bir hastanın veya kalp krizi geçiren bir hastanın acil servisi olan tam teşekküllü bir hastaneye ulaştırılmasında, ambulans içinde kalacağı sürenin “10 dakikadan” fazla olmaması söylenmektedir. Buna göre; Altındağ ve Mamak ilçesindeki ağır bir kanamalı hastanın gideceği en yakın mevcut hastane neresidir?
3. 371.000 nüfusluk Altındağ ilçesinde bir kazazedenin ilçe sınırları dâhilinde, Ambulansla ulaşacağı acil ve yoğun bakım ünitesinin olduğu en yakın mevcut tam teşekküllü yataklı hastane neresidir?
Ankara
21.11.2024