Zeynep Altıok, Şeker Fabrikalarının satışının derhal geri çekilmesi ve fabrikaların gerçek sahipleri olan halkın kendisinde kalması gerektiğini ifade etti. Meselenin sadece şeker fabrikaları ya da pancarı olmadığını ifade eden Altıok “fabrikalarımızın satılmasının altında yatan gerçek, mısır şurubu olarak da bilinen ve Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere saygın kurumların tamamının “kanser yaptığını” belirttiği (ki buna NBŞ kotasını arttıran hükümetin Sağlık Bakanlığı da dahil!) NBŞ´nin (Nişasta Bazlı Şeker) kotasının arttırılması ve ABD´li firmaların burayı açık pazar haline getirmesidir” dedi.
Fabrikaların satılması halinde ilk etapta geçimini pancardan sağlayan 250 binden fazla insanın daha da yoksullaşacağını söyleyen Altıok 8 bin fabrika işçisinin de işsiz kalacağını ifade etti. Zeynep Altıok “Şekeri zehir edenlere karşı pancarımıza, fabrikamıza, toprağımıza ve işçimize, emeğe ve üretime sahip çıkacağız. Bu nedenle Şeker Fabrikalarının satışı derhal geri çekilmeli ve fabrikalar gerçek sahipleri olan halkın kendisinde kalmalıdır” dedi.
Zeynep Altıok´un açıklamalarında öne çıkan başlıklar şu şekilde;
İKTİDAR ŞEKERİ DEĞİL ZEHRİ TERCİH EDİYOR
Her fırsatta “Yerli ve Milli” olmakla böbürlenen ve muhalifleri de “Yerli ve Milli” olmamakla suçlayan muktedirler, iş kapitalizmin, liberalizmin buyruklarına geldiğinde “şekeri” değil “zehri” tercih etmekte beis görmüyor. Çünkü önemli olan halkın sağlığı, ülke ekonomisinin üretim döngüsü içinde sağlıklı büyümesi değil en son “milli kaynak” da satılana kadar sanal bir ülke büyümesi büyüsü ile seçime gitmek, büyük çöküşe kadar durum idare ederek cep doldurmak!
ATATÜRK YAPTI AKP SATTI
Aralarında başta Uçak fabrikası, Uşak şeker fabrikası, Konya Bez, dokuma fabrikası, Bitlis Tütün Fabrikası, Ankara Çimento fabrikası ve Kırıkkale elektrik santrali başta olmak üzere açılan 46´dan fazla fabrika ve yüzlerce yatırım sayesinde genç Cumhuriyet kalkınma için üretim ve istihdam sağlamıştır. Bununla beraber büyüme teşvik edildi. 1923´te ürettiği buğday bile kendisine yetmeyen, “şeker üretemeyen” ve şekeri ithal eden Türkiye, 1938 yılına gelindiği zaman dış dünyaya hem tarım hem de sanayi malları satan bir ülke haline gelmişti. Türkiye tarihte adeta bir rekor kırarak 1927-1938 yılları arasında ortalama %8,72 oranında reel büyüme gerçekleştirmiştir. Akp iktidarında ise 15 yılda hiçbir fabrika kurulmadığı gibi; 10 liman, 81 Elektrik Santrali, 40 Tesis/İşletme, 3 bin 483 taşınmaz, 3 Gemi, 36 Maden Sahası satıldı…