CHP’li Açıkel, genç işsizliğin tarihin en yüksek seviyesinde olduğu, İş-Kur üzerinden iş arayanlar arasında yüksek lisans ve doktora mezunlarının dahi olduğu bir dönemde böyle duyarsız bir yaklaşımın kabul edilemez olduğunu söyledi.
Açıkel, gençlerimiz sanki kendi eksikliklerinden dolayı iş bulamıyorlarmış gibi bir yaklaşımın, milyonlarca gencimizle ve onları zor şartlarda yıllarca okutan ve iş bulmalarını bekleyen ailelerle adeta alay etmek olduğunu söyledi. Açıkel, bunun işsiz gençlerimizle empati eksikliğinin yanı sıra, sorumluluk sahibi olması gereken bir devlet adamı ciddiyetiyle de bağdaşmadığını vurguladı.
‘Yüksek Lisans ve Doktora Mezunu Gençler Dahi İş-Kur’a Başvuruyor’
Türkiye İş Kurumu’nun bültenlerindeki rakamlara dikkat çeken CHP’li Açıkel, 2021 yılı Mart ayına dair verilerde Türkiye İş Kurumu’na işe yerleştirilmek için başvuran doktora mezunu sayısının 767, yüksek lisans mezunu sayısının 17.688, lisans mezunu sayısının 417.890, ön lisans mezununun ise 330.331 olduğunu söyledi. Açıkel, bu rakamların sadece İş-Kur’a bireysel olarak başvuranlardan oluştuğunu hatırlatarak, “Her iş arayan gencimiz İş-Kur’a müracaat etmiyor, İş-Kur’a başvurmayanları da eklediğimizde zaten diplomalı işsizliğin hangi boyutlarda olduğu ortadadır. TÜİK verilerinde dahi 15-24 yaş grubu için genç işsizlik oranı %27,1 seviyesinde, geniş tanımlı genç işsizliğe baktığımızda ise yaklaşık 5 milyon gencin işsiz durumda olduğu görülüyor” ifadelerini kullandı.
Sarayın üretimden ve istihdamdan uzak, tamamen ranta dayalı çarpık ekonomik düzeni nedeniyle gençlerimizin maalesef diplomalı, işsiz ve borçlu durumda olduğunu söyleyen CHP’li Açıkel, milyonlarca gencin KYK borçları ve GSS prim borçları nedeniyle e-hacizlere muhatap olduğunu; durum bu kadar vahim iken gençlere istihdam sağlaması gereken iktidarın ise gençlerimizi işsiz oldukları için suçlayarak sorumluluğu üstünden atmaya çalıştığını ve empati yoksunu bir konuma düştüğünü ifade etti.
‘Erdoğan, Yükseköğretim ve İstihdam Arasındaki Bağın Koptuğunu itiraf Ediyor”
CHP’li Açıkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her fırsatta Türkiye’deki üniversite ve üniversite öğrencisi sayısı üzerinden ve her ilimizde açılan üniversitelerden bir başarı hikayesi oluşturmaya çalıştığına dikkat çekerek, “gençlere dönük son eleştirileriyle Erdoğan, Türkiye’deki üniversitelerin nitelikli eğitim veremediğini mi itiraf ediyor?” sorusunu yöneltti.
İş-Kur’a iş bulma ümidiyle başvuran kişi sayısının şu an 2 milyon 663 bin 916 olduğunu söyleyen CHP’li Açıkel, bunlar arasında ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora mezunlarının sayısının 766 bin 676 olmasına ve genel başvurular içinde eğitimlilerin oranının %30 seviyesinde olmasına dikkat çekti.
CHP’li Açıkel, “banka yönetim kurulları ve kamu iştirakleri AKP’nin arpalığına dönüşmüşken, torpilliler birden fazla ballı maaş ile AKP’nin normal istihdam politikası haline gelmişken, AKP kartvizitiyle zenginleşen ofis personellerinin pudra şekeri beyanları ise hala hafızalarda tazeliğini koruyor. Durum böyle iken; Erdoğan’ın diplomalı ve diplomasız gençlerimiz hakkındaki bu haksız sözleri, gençleri ve aileleri depresyona sokan istihdam sorunlarının iktidarın umurunda olmadığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
‘Saray’ın Çarpık Ekonomisi, Mezun Gençleri Ev Genci Yaptı’
CHP’li Açıkel, Türkiye’nin eğitim ve istihdam politikalarını birlikte ele alan, yeni bir yükseköğretim ve beceri kazandırma politikasına ihtiyacı olduğunu, AKP’nin kaliteden ziyade niceliğe dayalı yükseköğrenim anlayışının çok hatalı olduğunu yıllardır dile getirdiklerini söyledi. Yüksek genç işsizliğinin ve özellikle diplomalı işsizliğinin sorumlusunun ise, gençlerimiz değil, aksine Sarayın yetersiz yükseköğrenim ve istihdam politikaları olduğunu vurgulayan Açıkel, genç işsizliğini örtmek için uygulanan kütüphanesi ve akademik kadrosu olmayan üniversiteler inşa etme furyasının iflas ettiğini, ancak burada sorumluluğu üstlenmesi gerekenlerin ülkemizin gençliğini kabahatli bulmaya çalıştığını söyledi.
CHP’li Açıkel, milyonlarca gencin iyi bir işe girebilmek ve iyi koşullarda bir maaş alabilmek umuduyla üniversiteye girdiğini, ailelerin ise tüm imkanlarını seferber ederek onları okuttuğunu ancak sonucunda iş bulamamanın sorumluluğunun gençlere ve ailelerine atıldığını söyledi. Açıkel, “AKP’nin istihdam üretmeyen çarpık ekonomik düzeni ve torpile dayalı işe alma eğilimi yüzünden gençlerimizin ev genci durumuna düştüğünü, derinleşen krizde darbe alan hane ekonomilerinin de artık bu yükü taşıyamaz hale geldiğini; bu nedenle gençlerimizin kişiliklerinin incindiğini ve ailelerde huzursuzlukların ve derin çöküntünün yaşandığını” ifade etti. CHP’li Açıkel “Türkiye’de milyonlarca aile hem eğitim sistemindeki yetersizlikleri büyük fedakârlıklarla eğitim harcamaları ile telafi etmeye çalışıyor; hem de iş bulamayan evlatlarının işsizlik dönemlerinde onlara sosyal devletin sunamadığı destekleri sunuyor” ifadelerini kullandı. Açıkel, Cumhurbaşkanının hala gençleri ve ailelerini rencide edecek ifadeler kullanmasının, hükümetin umursamaz ve beceriden yoksun politikalarının devam edeceğinin itirafı olduğuna vurgu yaptı.