Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara YHT Garı´nın açılış törenindeki konuşmasında, “Bizim çağın gereklerine uygun şekilde hareket etmekle ilgili bir sorunumuz yok. Biz milletimizi köklerinden kopartıp, ona yeni ve asla kendisine uymayacak bir elbise giydirme projesine karşı çıkıyoruz. Yoksa cumhuriyet, bizim cumhuriyetimizdir. Son bir asırdaki en önemli kazanımımızdır” dedi.

Kalabalıktan yükselen ‘İdam isteriz´ sloganları üzerine Erdoğan, “Yakın yakın merak etmeyin. Yakın inşallah. Hükümetimiz parlamentoya bunu getirecek. Ben inanıyorum ki parlamentodan bu da geçer. Bana da geldiği zaman ben de onaylarım. Niye? Millet ne istiyorsa o olur. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre mesele bitmiştir. Batı şöyle diyor, Batı böyle diyor; kusura bakmayın. Batının ne dediği değil, milletimin ne dediği önemlidir” diye konuştu.

“BUNLARIN ALTINA KİM İMZA ATTIYSA SORUMLUDUR”

Konuşmasında Misak-ı Milli vurgusu yapan Erdoğan, “Hani Misak-ı Milli diyorum ya Gazi Mustafa Kemal, bir Misak-ı Milli çizgisi çizmişti. Birilerini rahatsız etti. Niye rahatsız oluyorsunuz? Ben tarih dersi veriyorum. İncele bak. Ne var o Misak-ı Milli´de. Ben Lozan dedim, rahatsız oldular. Niye rahatsız oluyorsun? Burnumun dibindeki adalar, bağırıyoruz, çağırıyoruz; bu adalar bizimdi. Bu adalarda bizim eserlerimiz var, tarihimiz var, camilerimiz var, kervansaraylarımız var. Rahatsız oluyor adam. Niye rahatsız oluyorsun? Bunların altına kim imza attıysa sorumludur sorumlu” dedi.

 

“BİRİLERİNİN BURALARDA GÖZÜ VAR”

PKK´nın Türkiye´yi bölme gayreti içine girdiğini belirten Erdoğan, “Cumhuriyetimizin kuruluşundan son 10 yıla kadar 2,5 milyon kilometrekareyi orada kaybettik. Nereye indik? 780 bin kilometrekareye. Demek ki onlar kalmış olsaydı 3,5-4 milyon kilometrekarelik bizim vatan toprağımız olacaktı. Öyle oldu, böyle oldu. Şu anda yeni bir süreç Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Şimdi birilerinin buralarda gözü var. Buralarda hesabı var. Bu PKK´nın hesabı bu değil miydi? Türkiye´yi bunlar bölmenin gayreti içine girmediler mi? Bunun adımlarını attılar. Şu anda benim mehmedim Güneydoğu´da, Tendürek Dağları´nda bu vatan topraklarının korunması mücadelesini veriyor” açıklamasında bulundu.

“NEREYE KAÇARLARSA KAÇSINLAR, KOVALAYACAĞIZ”

Terör örgütleriyle mücadelede kararlılık vurgusu da yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nden başka devlet tanımıyoruz. Neymiş o? Paralel devlet, FETÖ. Ne işin var senin Pensilvanya´da? Hadi gel. Niye gelemiyorsun? Neden çekiniyorsun? Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet; tanımı bu örgütün. Ben o tabanında kalanlara sesleniyorum. Öyle veya böyle bak, hala oralarda kalmaya devam ederseniz, bilesiniz ki bu Hakk´ın duvarına çarpacaksınız. Çünkü bu millet, bunun bedelini ödetecek. Bölücü terör örgütünün inine girdik. Devam ediyoruz. FETÖ´nün de inine girdik. Devam ediyoruz. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız”

FETÖ soruşturmaları dolayısıyla mağdur olduğunu iddia edenlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimse kalkıp, bize mağdur edebiyatı yapmasın. Bunlar mağdur falan değil. Mağdur olan şehidimin ailesi. Gazilerimizin yakınları mağdur, FETÖ değil. Onlar o gece neler yaptılar. Güneydoğu´da, Doğu´da şehit olanlar, işte onlar ve yakınları mağdur. Yaparsın müracaatını. İncelemeler yapılır. Var mı, yok mu çıkar ortaya. Ama görüyoruz ki aynı bilgisayardan çıkmış mektuplarla müracaatlar. Biz bunları artık yutmuyoruz. Eğer biz bu oyuna gelirsek, yarın torunlarımız bize ne der? Onun için bu oyuna gelmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“ÇAĞIN GEREKLERİNE UYGUN ŞEKİLDE HAREKET ETMEKLE SORUNUMUZ YOK”

Cumhuriyetin son bir asırdaki en önemli kazanım olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Devletlerin ve milletlerin hayatlarında birçok değişimler yaşanır. İnsanlar gibi inişler, çıkışlar olabilir. Bazı hadiseler vardır ki işte bunu inişlerin ve çıkışların dönüm noktalarını oluşturur. 15 Temmuz gecesi Türkiye için işte böyle bir dönüm noktasıdır. Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra özellikle tek parti devrinde çok yanlış bir şekilde milletimizi geçmişinden kopartıp suni bir modernleşme projesinin içine hapsetmeye çalıştılar. Bizim çağın gereklerine uygun şekilde hareket etmekle ilgili bir sorunumuz yok. Biz milletimizi köklerinden kopartıp, ona yeni ve asla kendisine uymayacak bir elbise giydirme projesine karşı çıkıyoruz. Yoksa cumhuriyet, bizim cumhuriyetimizdir. Son bir asırdaki en önemli kazanımımızdır” diye konuştu.

“MİLLETİ HAKİR GÖRENLER TARİHE GÖMÜLMÜŞLERDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: “Ülkenin sahibi olduklarını sanarak, milleti hakir görenler ilk fırsatta yalan olmuş, tarihe gömülmüşlerdir. Kıyafetiyle sazıyla sözüyle duruşuyla Anadolulu olmayı yani bu milletin öz evladı olmayı hakir gören bir zihniyetin coğrafyamızda kabul görmesi mümkün müdür? Yıllarca bu ülkede kadınımızın kızımızın giyimiyle kuşamıyla uğraşmadılar mı? Bütün haklarını ellerinden almadılar mı? Okullara sokmadılar, devlete yaklaştırmadılar. Cehalete mahkum etmek istediler. Bu prangaları biz kırdık”

“BEDELİNİ ÖDÜYORLAR, ÖDEYECEKLER”

Seladan ve ezandan rahatsız olanlar olduğunu söyleyen Erdoğan, “Milletimiz 79 milyon vatandaşıyla üniter yapıya sahip devletiyle Türkiye´yi kendisi olarak bildiği için o gece kararlı bir duruş sergilemiştir. Darbecilerin karşılarına çıkan vatandaşlarımızla birlikte ezana, bayrağa, Meclis ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi gibi sembolik önemi olan mekanlara saldırması bu sebeptendir. Seladan, ezandan rahatsız olanlar var. Ama ezandan ve seladan rahatsız olanlar, dün de vardı bugün de var. Onlar da bunun bedelini ödüyorlar, ödeyecekler” dedi.

“BALYOZ GİBİ TEPELERİNE BİNECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “15 Temmuz´un bir başka hayırlı neticesi de içeride ve dışarıda dostumuz, düşmanımız kim; hepsini tüm çıplaklığıyla görme imkanı bulduk. Artık bizim için ne diplomasinin sahte dili, ne gülen yüzlerin riyakarlığı ne de sahte övgülerin parıltısı bir şey ifade etmiyor. Biz ülkemizin ve milletimizin zor günlerinde yanımızda kimler var, elimizi kimler tutuyor; sadece ona bakıyoruz. Suriye´de sıkıntımız mı var? Gidip kaynağında kendimiz çözeceğiz. Irak´ta sıkıntımız mı var? Meseleye el atıp hal yoluna sokacağız. Terör örgütleri yola gelmiyor mu? Balyoz gibi tepelerine bineceğiz. AB bize verdiği sözleri tutmuyor mu? Kendi işimizi bakacağız. Şu veya bu devlet hassasiyetlerimizi dikkate almıyor mu? Biz de onları kale almayacağız. Çünkü artık eski Türkiye yok. Bu mücadeleyi pısırık şekilde sağa sola yalpalayarak değil, hedeflerimize yürüyerek vereceğiz. Kazanacaksak adam gibi kazanacağız, öleceksek adam gibi öleceğiz. Artık bunun ortası kalmadı”

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, hareket diskiyle Ankara YHT Garı´nın ilk seferini başlattı.

BAŞBAKAN YILDIRIM: KRİZ, TÜRKİYE´Yİ TEĞET GEÇTİ

Ankara Yüksek Hızlı Tren (YHT) Garı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı´nda, düzenlenen törenle hizmete açıldı. YHT Garı´nın açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek katıldı.

Törende konuşan Başbakan Yıldırım, Türkiye´nin 50 yıldır gündemden düşmeyen projeleri hayata geçirdiğini belirterek, “Bugün dünyanın büyük projelerini yapan dünyadaki nadir ülkelerden biri Türkiye´dir. 2009´dan beri devam eden küresel kriz süresinde sizin bir prensibiniz var. Küresel krizi aşmanın yolu yatırım yapmak, hizmet üretmek, büyük projeleri hayata geçirmektir. İşte biz bu yolda ilerledik. Kriz, Türkiye´yi teğet geçti. Türkiye 50 yıldır konuşulan, gündemden düşmeyen büyük projeleri birer birer hayata geçiriyor. Atamız Fatih Sultan Mehmet, gemileri karadan denize indirdi. Onun torunları, Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları trenleri, arabaları denizin altından geçiriyor” ifadelerini kullandı.