Bunların çoğu hiçbir siyasi parti yada gruba bağlı değildir
"Taksim Gezi Parkı`nda toplanarak bireysel hayatlarına ve özgürlük alanlarına yönelik tahripkar politikaları reddeden ve anından internet üzerinden organize olan gençler Türkiye`nin sosyal, siyasi ve ekonomi yapısını da oldukça etkileşmişlerdir. Mesele yalnızca ağaç ya da çevreyi koruma duygusu değildir. 10 yıl 7 aya yaklaşan süredir ikidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi`nin yanlışları, antidemokratik uygulamaları, baskıcı ve dışlayıcı politikaları ağaç bahanesiyle tepkilerle karşılaşmıştır. AKP`nin kusurlu demokrasi algısı, dayatmacı ve buyurgan üslubu doğal olarak bir kırılma ve çatlamaya neden olmuştur. Başbakan Erdoğan`ın otoriter mizacı, başkanlık beklentisi Taksim`de gençliğin hisarına çarpmış, yurdumuzun dört bir yanındaki malum hadiselere sebebiyet vermiştir." Bazı sosyolojik saha araştırmalarına göre, Taksim`deki eylemcilerin çoğunun hiçbir siyasi gruba ya da partiye bağlı olmadığını savunan Bahçeli, hayatlarına karışılmasına karşı gelen, varlıklarının onaylanmasını, saygı ve ilgi gösterilmesini bekleyen gençliğin mücadelesinin, demokratik ölçülerde ve meşruiyet sınırlarında kaldığı sürece hoşgörülmesi gerektiğini ifade etti. Bahçeli, "Ancak sokakların büyüsüne kapılıp da kural tanımazlık içine girmemeye, hukuk dışı oluşumlara fırsat vermemeye, yasa dışı örgütlere ve PKK`ya uygun ortam oluşturmamaya da mutlaka itina ve özen gösterilmelidir" dedi.
Türkiyenin geleceği belirlendiği yer sokak aralartı olmamalıdır
-"AK Parti sorumluluk içerisinde hareket etmeli" "Türkiye`nin idare edildiği, siyasetinin şekillendiği, geleceğinin belirlendiği yer sokak araları olmamalıdır" ifadesini kullanan Bahçeli, demokrasi ve özgürlük savunuculuğu yaparken, tam karşı kutba geçilmesinin izah edilemeyeceğini kaydetti. AK Parti`nin sorumluluk içinde hareket etmesi, makul ve soğukkanlı tedbirler geliştirmesi ve yaşananlardan ders çıkarması gerektiğini savunan Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "Anlaşıldığı kadarıyla toplum sıkışmış, biriken kırgınlıklar ve öfkeler Taksim Gezi Parkı`ndan patlamıştır. Başbakan`ın ötekileştirici dili, kırıcı tavrı, kimseyi umursamayan, biz-siz ayrımına dayanan siyaseti sabır taşını çatlatmış, kitlesel infiale zemin açmıştır. Masum ve haklı taleplerin belirli bir eşikte durması, siyasi iktidar tarafından önemsenmesi fitili ateşlenen karmaşanın söndürülmesi Türkiye`nin hayrınadır. Demokrasilerde halk kurşun asker değildir. Tepeden bakılacak, aşağılanacak, azarlanacak, horlanacak, tercihleri bastıralacak ve bir tek sandık ortaya çıkınca sıcak ve samimi yaklaşılacak bir yığın olarak da görülmemelidir." "Başbakan Erdoğan`ın Taksimi ezmekten bahseden kendini bilmezlere sessiz kalması da nerede durduğunu, partisinden olmayanlara nasıl husumetle baktığını delillendirmiştir" iddiasında bulunan Bahçeli, şunları kaydetti: "Tıkanan sistemin, yorulan toplum yapısının tortularını temizlemek, önünü açmak ve dengeye kavuşturmak için başkaca bir yol kalmamıştır. Başbakan`ın yan çizen, tavsayan, tutarsız ve insafsız politikaları Türkiye sonlanmadan tasfiye edilmelidir. Başbakan Erdoğan`ın yüzü eskimiş, gerçek niyeti belirmiş, maskesi inmiş, foyası ortaya çıkmış, heyacanı kaybolmuştur. Başkanlık hesapları suya düşmüş, siyasi hırsları aklının önüne geçmiş, diliyle kalbi arasındaki uçurum inanılmaz derecede büyümüştür. AKP gitmeli, Başbakan Erdoğan bitmelidir. Siyasette başarısızların makus sonu bellidir. Yapamayanların, yarım yamalak ülke yönetenlerin akıbeti nettir. Bundan dolayı AKP kızağa alınmalı, milletimizin birliğini çözmeden, Türkiye`ye son darbeyi indirmeden milli irade kafasına güm diye inmelidir."dedi.