CHP Ankara 2.Bölge Milletvekili aday adayı Haydar ERSEVEN, Ülke sevdasını , gönül birliğini, Her taşını tek tek bildiğim, zorluklarını bildiğim Ankara ve ülkem için her göreve hazırım dedi.
Basın açıklamasına başkanı Ali Hikmet Akıllı ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, sivil toplum örgüt başkanları İş dünyasının değerli temsilcileri ve çok sayıda partililer katıldı.
Erseven Ülkemizde, 6 şubatta yaşanan deprem fırtınalarında ve arkasından yaşanan sel felaketlerinde çok ağır kayıplar verdik. Ölenlere Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum, ülkemizin başı sağolsun. Ülkece bu zor günlerin üstesinden geleceğiz, yaralarımızı beraber sarıp birbirimize merhem olacağız.
Mübarek Ramazan Ayı paylaşıldıkça daha da güzelleşir. Bu vesile ile daha da kenetlenmeliyiz birbirimize ülkemize hayırlara vesile olmasına temenni ederim.
Erseven bu sevdayı, gönül birliğini, Her taşını tek tek bildiğim, zorluklarını bildiğim Ankara ve ülkem için her göreve hazırım..Ülkede bunca yoksulluk, yolsuzluk, işsizlik, açlık kol gezerken ben köşemde huzurla oturamazdım. Ülkemizin nitelikli, çalışkan, dürüst siyasetçilere ihtiyacı var. Ben artık tüm Ankara’dan ve ülkemden sorumlu biri olarak
bu görevden kaçamazdım.
Ben köşesinde; Ankara ve tüm Türkiye zorluklar çekerken, işsizlik diz boyuna çıkmış,enflasyon resmi rakamlar la %75 e erişmiş, sokaklarda ise % 120 lerin
üzerine çıkmışken, mutfaklarda yangın varken, enflasyon düştü lafı sokaktaki insanlarımıza hiçbir şey ifade etmezken,huzurla oturabilecek biri değildim.Bu karar anlayacağınız hiç kolay olmadı. Kendi çıkarlarım için sessizce işimi yapıp sesimi çıkarmamak bana göre
değildi. Ankara’ya ve ülkeme olan sevdam, galip geldi.
Tüm Türkiye, analarımız, babalarımız, çocuklarımız yapılan yolsuzluklar nedeniyle giderek yoksullaşıyorsa, işsizlik nedeniyle, iş bulmak için beyin göçü yaşanıyorsa, ailesine bir lokma aş getirmek için gurbete çıkılıyorsa, Benim kendi çocuklarım da dâhil çocuklarımız, gençlerimiz yarınlarına umutla bakamıyorsa, pırıl pırıl eğitim almış gencecik beyinler geleceğini yurt dışında arıyorsa, Türk lirası her gün değer kaybediyorsa. Ben huzurla köşemde oturamayacağını söyledi.
14 Mayısa kadar sevdamızı dağa taşa yazarak, Ankara da çalınmadık kapı, bırakmamak için bir araya geldik. Tek bir yürek gibi çarpacak yüreklerimizle bir destan yazmaya kararlı dostlarım, Ülkenin karanlığa sürüklenmesine izin vermeyecek duyarlı vatandaşlar;Ampulü ile sadece kendi yandaşlarını aydınlatmayı seçen zihniyete, Ben bu ülkeyi pazarlıyorum, satıyorum diye açıkça söyleyip, parsel parsel ülkeyi satanlara dur demek için buradayız.
Ben görevden asla kaçmadım. En ağır yükün altına Ankara için, ülkem için, doğru bildiğim tüm değerler için sevdayla girdim, aşkla girdim.2015 seçimlerinde benim Ankara aşkıyla yaptıklarım, halkıma olan bağlılığım, söz de değil özde dürüstlüğüm ve vatanseverliğim takdir gördü.Ankara Dürüstlüğüme, bilgime, çalışkanlığıma, güvendi. Ben Ankara’yı, Ankara da beni utandırmayacak Ankara vefalıdır vatanını, cumhuriyetini seven, sahip çıkanlardır. Kurtuluş savaşında olduğu gibi bu gününde Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü koruma günü haline geldiğinin bilincindedirler dedi.
13. Cumhurbaşkanımız ve genel başkanımız sayın Kemal.Kılıçdaroğlu ile destan yazmaya geliyoruz.Sadece Ankara’yı değil, tüm ülkeyi ezen, yoksullaştıran yolsuzluklara, yoksulluklara dur demek için birlikte, omuz omuza yola çıkıyoruz. Köy köy, ev ev, kişi kişi ulaşmamız, yapacaklarımızı anlatmamız gereken daha binlerce kişi var. Ve önümüzde de sadece bir buçuk ay gibi son derece kısa, ama iş bölümü yaparak, güç birliği yaparak, yüreklerimizde korlaşan; sözde değil, özde vatan sevgimizi aynı sevdayla yanan başka yüreklerle paylaşarak bu hizmet yarışına Ankara’nın duyarlı halkını katabilmek mümkün.
Ülkemiz yeni bir dönemeçte. Bu seçimlerde yeni bir kader çizgisi çizilecek. Ülkeyi çağ dışı bir karanlığa çekmek isteyen güçlere karşı ortak bir kavgamız var. Ülkesi için, memleketi için yollara düşebilen, ‘’bu ülke sandığınız gibi sahipsiz değil’’ diyen insanların kavgasıdır bu. ‘’Ben yaparım olur’’ diyen bir zihniyete dur diyecek insanlar olarak hep beraber bu yoldayız. Gün kişisel hesapların günü değil, gün geçmiş kırgınlıkların, farklılıkların günü değil, gün yaşadıklarımızın farkında olma günü. Gün layık olmadıklarımıza dur demek için kenetlenme günü. Gün Cumhuriyete ve ülkeye sahip çıkma günü, Bu bilinçle ve sizlerden aldığım güçle buradayım. Bu kader değil. Bize dayatılan karanlık kafalara Ankara layık değil. Bu ülke buna layık değil.
Cumhuriyetin aydınlık yüzü Ankara, ülkesine ve cumhuriyetine her zaman olduğu gibi sahip çıkacak. Nasıl ki kurtuluş savaşında sarı saçlı mavi gözlü bir Kemal kurtardı ise yurdu. Cumhuriyetin 100.yılında da yine bir Kemal ile aydınlık günlere tekrar kavuşacağız.
Cumhuriyete olan inancımızı ve Ankara’ya olan yüce sevdamızı Türkiye Büyük Millet Meclisine el ele gönül gönüle hep birlikte taşımaya geldik. işsizliğe son demek için, Yoksulluğa son demek için, yolsuzluklara son demek için hep birlikte ülkemizi aydınlığa çıkarabilmek için kenetlendik. Lütfen bu zorlu yarışta yorulursam, duraklarsam beni içten sevginizle, hayır dualarınızla yeniden güçlendirin, yüreklendirin. Hata yaparsam Yanlışlarımı söyleyin, felsefem odur ki insanı yaşat ki devlet yaşasın diye konuştu.